~ birmimar;ve cephe içinde daha rahat hareket edilebilir, kolay dönüştürülebilirlerdi. Dolayısıyla ben cephenin çağdaş teknoloji ve malzemelerle kurgulanacağı bir dönemin gelmesini bekliyorum ..." Cepheyi yük olmaktan çıkarmalıyız!.. "Diğer yandan çatı ve cepheyi bir yük olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Öncelikle dönüştürülebilir ve sökülür, takılır malzemeler kullanılmalı. Yani yıkıldığı zaman toz, toprak ve moloz yaratan malzemelerden kaçınmalıyız. Ayrıca doğal enerji kaynaklarından da yararlanılmalı. Türkiye güneş enerjisini kullanabilme konusunda oldukça avantajlı. Türkiye'nin çatıları güneş enerjisini doğru kullanırsa, belki bütün Türkiye'ye yetecek kadar enerji üretebilir. Biz yaptığımız yapılarda bunu test ediyoruz. Zaten bu bir süre sonra bir dayatma olarak karşımıza çıkacak. Ayrıca eskiden bütün evlerin sarnıçları vardı. Türkiye'de metrekareye ortalama 400 milimetre yağmur düşüyor. Yüz metrekarelik bir çatıda birik30 ÇAT i & CEPH•EEYLÜL-EK/iM2007 tirilebilen su belki bir bahçenin iki aylık ihtiyacını karşılayabilir. Bu tip sistemler geliştirilebilir. Suyu ve güneş enerjisini verimli kullanır hale getirmemiz gerekiyor. Cephelerden de enerji üretebiliriz. Hiçbir şey yapılamıyorsa yeşil çatılar yapılabilir ... " Çapraşık bir uygulama istediğinizde kıyametler kopuyor "Malzemeler çok çeşitlendi. Bir sürü firma çok farklı malzemeler getiriyorlar ve bunları iyi uyguladıklarını iddia ediyorlar. Fakat biraz çapraşık bir uygulama istediğiniz zaman kıyametler kopuyor. Biri diğerinin ucunu tutmuyor, iyi oturmuyor, detaylar bütünleşemiyor, koordine etmek için akla karayı seçiyoruz. Sonuçta bildiğimiz klasik malzemelerle kaplamaya çalışıyoruz. Sadece malzemeyi getirmek yetmiyor. Personel, teknik adam, uygulama ekibi de çok önemli. Malzeme üreticilerinin tasarımcıyı rahatlatması gerekiyor. Malzemeyle ilgili problemleri kolay çözebilmeleri, detayları doğru oluşturabilmeleri şart..." Ünlü firmalar taşeronları aracılığıyla rezil oluyorlar "Tasarımcılar dünyada üretici firmaları iterler. Firmalar, mimarların yardımıyla patent oluştururlar, yeni ürün ve çözümler için patent alırlar. Türkiye'de ise dünyada çok rahat kullanılan bir sürü teknolojiyi ve malzemeyi kullanamıyoruz. Firmalar, 'yaparız' diyorlar yapamıyorlar. Örneğin, 'Bir sandviç paneli döndürelim ya da çapraz dokulu bir cephe yaratalım, camlar da baklava biçiminde olsun' dediğiniz zaman ortalık birbirine giriyor. Basit bir cam ev bile yapamıyoruz. Biz yaparken nedense İngiliz yağmuruna dayanıklı diye ithal edilmiş olan silikon mahvoluyor, açılıyor. Firmalar bu kadar reklam faaliyeti yapmadan önce uygulamacılar için eğitim de yapmalılar. Bazı iyi, ünlü firmalar taşeronları aracılığıyla rezil oluyorlar. Eninde sonunda iş geliyor şantiyedeki firmanın ekibinin davranışına kalıyor ... " Malzeme üreticileri devamlı katalog yollamak yerine, pragmatik yayınlar çıkarmalılar! "Çağdaş teknolojiyi, detayları anlatan Türkçe yayın bulamıyoruz. Mümkünse her malzeme üreticisi, öğrencilerin, mimarların ve uygulayıcıların işine yarayabilecek bilgilerle kendilerini tanıtmalılar. Mimarlara mühendislere devamlı kataloglar yollamak yerine detayları, çözümleri içeren pragmatik yayınlar çıkarmalılar. Bizim ihtiyacımız olan bu. Başka bir sorun da tasarımımızla bir şeyler söylemeye çalıştığınızda karşınıza büyük bir bütçe çıkıyor ve işverenin önüne bile koyamıyorsunuz. Mesela ahşabı doğru dürüst temizleyip, özünü çıkarıp, emprenye edip bir cephe kaplaması yarattığınız zaman metrekaresi 200 avroya çıkıyor. Neticede prestij binalarda, çoğu mimarın tercih etmediği plastik, ahşap görünümündeki malzemeler kullanılmaya başlanıyor. Bunlar da mimarlığın çuvalladığı yapıları ortaya çıkarıyor ... " "Çeşitlenen malzemeleri paldır küldür kullanılınca gürültülü ve kakafonik bir dünya yaratılıyor. Yeni ve farklı malzemeleri kullanmak istediğinizde yöneldiğiniz malzemenin karşılığını doğru düzgün alıp alama-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=