Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 105. Sayı (Haziran 2024)

37 ÇATI VE CEPHE • Haziran / 2024 kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini, ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş. Köylüler gene ihtiyara gelmişler. “Gene haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla geri dönmeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer” demişler. İhtiyar da “Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var, benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah bilir. Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp, tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar, aklın durma halidir. Bir karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmanın tehlikeli riskleri var ve bu insanı huzursuz yapar. Oysa bu gezi asla sona ermez. Bir yol biterken, yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz” diyerek adeta bir ders vermiş. Şimdi gelelim çıkaracağımız derslere... Lao Tzu'nun bu hikayesinden günümüz iş dünyası için çıkarabileceğimiz derslerden ilk aklıma gelenlerden bazıları şunlar oldu: Belirsizlikle başa çıkabilmek için önce bilgi edinin ve durumunuzu değerlendirin. İhtiyarın yaşadığı olaylar, belirsizliklerin giderek arttığı günümüz iş dünyasında stratejik planlama ve belirsizlikle başa çıkmanın önemini vurguyor. İhtiyar, atının kaybolması ve oğlunun kırık bacağı gibi olaylar karşısında hemen karar vermek yerine durumu sakince izlemeyi tercih ediyor. İş dünyasında da değişen koşullar karşısında esnek bir pazarlama stratejisi ve yönetim yaklaşımı belirleyerek doğru yerde konumlanmak hem belirsizlikle başa çıkabilmeyi hem de başarılı bir rekabet avantajı sağlayabilir mi? Belirsizliklere uzun vadeli bir perspektiften bakın Hikaye, aslında uzun vadeli perspektifin önemini vurguluyor. İhtiyar, olayların hemen sonucuna odaklanmak yerine, uzun vadeli sonuçları beklemeyi tercih ediyor. İş dünyasında da uzun vadeli bir bakış açısıyla strateji oluşturmak sürdürülebilir bir başarıyı yakalamak için önemli değil mi? Değişimi aklınıza estiği gibi değil, mevcut durumunuzu analiz ederek, ölçerek yönetin İhtiyarın oğlunun askere alınması, beklenmedik bir değişimi temsil ediyor. İş dünyasında da değişim ve dönüşüm kaçınılmaz değil mi? İşte bu hikaye, değişim ve dönüşümlerle başa çıkma yeteneğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İşletmelerin değişime hızlı ve etkili bir şekilde uyum sağlayabilmeleri için deneyimli ve uzman mentor ve danışmanlardan destek almaları, iş süreçlerini hızla dijitalleştirmeleri, karar destek sistemleri kurmaları, ölçümlenmiş verilerden hareket etmeleri, verilere dayalı kararlar alma yaklaşımı yöneticilere çeviklik kazandırır. Böylelikle acele veya geç verilmiş kararların cezasını çekmez, riskleri azaltırsınız. Çünkü ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezseniz rekabet avantajınızı kaybederseniz. Acele eden ecele gider İhtiyarın hikayesi, aceleyle karar vermenin getirebileceği riskleri ve olası zararları gayet net vurguluyor. Hikâyedeki gibi, iş dünyasında da özellikle satış baskısı altında araştırmadan acele karar verme stresine girmiş şirketlere sıkça tanık oldum. Yeterince araştırma ve analiz yapmadan ciro hedefiyle girdikleri bir pazara mal gömen şirketlerin ısrarı milyonlarca dolara mal olduğu gibi itibar kayıplarına da yol açmıştı. Örneğin daha yakın zamanda tantanayla girdikleri Avrupa ve ABD pazarından çekilen Getir, bence incelenmeye değer bir vakadır. Bu hikâye, durumu dikkatlice değerlendirmeden karar vermenin sonuçlarının ne kadar vahim olabileceğini göstermiyor mu? Hepimiz biliriz ki, acele eden ecele gider… Sürekli araştırma, analiz, iyileştirme olmadan gelişme olmaz Hikâye, hayatın sürekli bir gelişim süreci olduğunu ve öğrenmenin hiçbir zaman bitmediğini anlatıyor. İş dünyasında da sürekli araştırma, analiz, süreçleri sürekli iyileştirme, pazarın ve rakiplerin durumunu, müşterilerin ve çalışanların beklenti ve eğilimlerini sürekli merak edip öğrenme kültürü benimsemek, hızla değişen koşullara uyum sağlamak için önemli değil mi? O halde, nasıl ki sağlığınız ve gelecekteki yaşam kalitenizi korumak için check-up yaptırıyorsunuz, şirketinizin de olası risklere, krizlere ve belirsizliklere karşı durumunu anlamak, güçlü kaslarını korumak, zayıf yönlerini güçlendirmek için Kurumsal Check-Up yaptırmayı ihmal etmemelisiniz. Günümüzdeki birçok liderlik ve strateji uzmanının benim gibi Lao Tzu ile benzer düşünceleri paylaştığını söyleyebilirim. Örneğin, iş dünyasının önde gelen düşünür ve yazarlarından Peter Drucker’ın şu sözü ile makaleyi noktalayalım; “En iyi yönetim, bugün için en iyiyi yapmak değil, aynı zamanda yarının da en iyisini hazırlamaktır.” n ARADA BİR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=