--------~~------------------------~~~~----------------- ~ makale Müstakil Toplu Konutta Farklı Sosyo-Ekonomik Düzeye Bağlı Olarak Kazandırılan Cephe Kimlikleri Neşe AKAR/ Gazi Üniversitesi Müh. Mim. Fak. Mimarlık Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Doç. Dr. Aysu BAŞKAYA/ Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi ÖZET imari anlamda toplu konutta karşılaşılan tekrar-monotonluk ve monotonluğa karşı çeşitlilik ihtiyacı, mimari çevrede çeşitlilik-insan ihtiyacı ilişkisi, estetik ihtiyaç olarak çeşitlilik, çevrenin görsel olarak algılanmasında etken olan faktörler müstakil konut kullanıcısını farklı malzeme arayışına itmiştir. Farklı malzeme kullanımları ile tasarlanan müstakil konut cepheleri bu anlamda kullanıcısının vitrini niteliğindedir. Bu çalışmada, Ankara kent ucunda yer alan farklı müstakil konut örneklerinde konuta kullanıcısı tarafından kazandırılan kimlik konu edilecektir. Çalışmada amaç, müstakil konutun birbirini taklit eden kimliksiz (kullanıcı kimliğini öne çıkarmayan) tavrına tepki olarak, bazen mekansal gereklilikten, bazen teknik sorunlardan (ısı, nem, ses yalıtımı vb.) bazen de estetik amaçlı farklı cephe malzemeleriyle dış mekan düzenlemelerinde ortaya konan kimliklendirme tavrını görüntülemektir. Bu tavır kullanıcıların ekonomik düzeyleri ve kişisel tercihlerine bağlı olarak çeşitlenebilmekte, konuta kazandırılan kimlik, malzeme ve tek- ,44 ÇAT&I CEPHEK• ASIM-ARAL2IK00/ 7 noloji ölçeğinde farklılıklar gösterebilmektedir. Çalışmada savunulan, gelir düzeyinin artması durumunda, kullanıcının konutunu tanınamaz hale getirdiği yönündedir ki bu durum kimliksizliğin diğer bir tarifi olan özgünün tanınamaması halidir. "KİMLİK" KAVRAMI Genel olarak kimliğin tanımı, sınırlaması güç soyut bir kavram olarak önemini göstermektedir. Sözlük anlamı çok çeşitli olmasına rağmen, Rapaport I1l iki farklı şekilde kimliği tarif eder; farklılaşan durumlara rağmen bir şeyin değişmez hali; ve diğeri değişen bir şey olma halidir. Kimliğin değişken olma olasılığı düşünülürse, ikinci tarif bu çalışmada anlatılmak istenene daha çok uyuyor gibidir. Modern uygarlık ile egzotik toplumların karşılaştırmasını değerlendiren Levi Strauss, hiçbir toplumda tözsel (kök, asıl) bir kimlik olmadığını, her toplumun bu kimliği birtakım parçalara, öğelere böldüğünü ve bunların sentezinin kültürün sorunu olduğunu vurgulamaktadır. Ona göre kimlik, bir vitrüel yuvadır, gerçek mevcudiyeti yoktur, kimliğin mevcudiyeti teoriktir 121. Kimlik duygusu, belirli bir etnik grubun, kendi farklılığını inşa etmek üzere kendisi için bir referans kaynağı olacak kollektif bir geçmiş yaratma çabalarıyla ilgilidir 121.Dolayısıyla bu geçmiş bir miras olarak çok çeşitli şeylerle doldurulabilir ve geçmişin öğelerinin algılanması ve temsili, kimlik taleplerine göre şekillendirilebilir. Kimlik sorununa çağımıza ait bir olgu olarak bakmak, geleneksel, küçük toplumların kimliği olmadığı anlamına gelmez, tam tersi bu topluluklar durağan ve kapalı oldukları için kimlik sıkıntıları olmamıştır. Gelişen, sürekli iletişim içinde olan toplum ve bireylerde kimlik sorunu doğmaktadır. Birey ve toplumların kimliğini oluşturan, onların ürettikleridir. İnsan, ürettiği şeylere kendinden bir şeyler katar ve onu kendine ait kılan da bu olur. Üretim sözcüğü teknoloji için de geçerlidir, kendi teknolojisini oluşturmayan bir toplum, kimliğini oluşturamamış demektir. Günümüz insanı teknoloji girdisi birlikteliğinde kimlik arayışını devamlı olarak sürdürmektedir. TOPLU KONUT VE KİMLİK Toplum ve bireylerin kimliğini dilleri, davranış biçimleri, kıyafetleri, alışkanlıkları, mimarileri vs. ile ifade etmek mümkün-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=