• makale eğitim seviyesi yüksek olan sosyo-ekonomik seviyeye sahip aileler için yeni konut siteleri oluşturmaya başlamıştır. Böylece kullanıcıların konut ve yaşam çevresinin niteliğine ilişkin arayışlar doğrultusunda kent içi konut alanlarından kent ucu bölgelere doğru yer değiştirme süreci başlamıştır. Teknolojik gelişimden toplu konut gibi seri üretim isteyen bir konuda üretim hızı, süreç ve simgesel mimari dil olarak faydalanmasını bilen batıya göre, ülkemizde toplu konut üretiminde teknoloji, malzeme kullanımı olması gereken noktada olmadığı gibi, konut kimliği ile ilişkisi üzerinde de yeterince durulamamıştır. Toplu konut fiziksel olarak, kullanıcı ve çevreye hizmet ettiği kadar bireyin ve toplumun manevi ihtiyaçlarını karşılayacak anlamda olmalıdır. Çünkü, toplu konut bireysel ve kolektif kimliğin ifade edilebileceği en uyguntopolojilerdenbiridir. Toplu konut alanlarının tasarımında insan faktörü sadece fiziksel-mekansal gereksinmeler bağlamında ele alınmayıp sosyo-psikolojik gereksinmeler açısından da düşünülmeli, bireylere konut sağlarken, onun kentsel yaşam içindeki yeri, statüsü göz önüne alınarak kişinin istediğinde çevresiyle sosyal etkileşim kurulabileceği istendiğinde ise yalnız kalabileceği düzenlemelere gidilmelidir. Bu düzenlemeler yerleşmede çevre ölçeğinden başlayarak açık alan ve ortak sosyo-kültürel tesislerin sağlanmasına, konutların bir araya getirilişi ve konutun iç mekansal organizasyonuna kadar çeşitli düzenlemeler birlikteliğinde tasarlanmalı ve gerçekleştirilmelidir. ANKARA'DA 'TOPLU KONUT' OLGUSU VE ÇALIŞILAN ÖRNEKLER Ankara, konut politikalarının ilk uygulama alanı olarak büyük bir öneme sahiptir. Devlet eliyle ilk kooperatifleşme deneyimi 1934 yılında Ankara'da gerçekleşmiştir. İlk yıllarda gerçekleşen kent içi toplu konut uygulamaları sonrasında (Bahçelievler, Saraçoğlu Mahallesi, Yenimahalle yerleşim vb.) Kentte dar ve orta gelir grubu için belediyeler birlikteliğinde inşa edilen konut uygulamaları da bu alanda rol oynamıştır. Genel olarak kentte konut üretimi, farklı 48 ÇAT&I CEPH•EKASIM-ARAL2IK00/ 7 dönemlerin sosyo-ekonomik yapısına göre değişen politikalara göre farklılık göstermiştir. Ankara Belediyesi 1979 yılında konut ve barınma sorununa yeni bir yaklaşım getirme amacıyla Ankara-İstanbul yolu üstünde, yaklaşık 11000 dönümlük bir alanın kamulaştırılması kararı alarak Batıkent toplu yerleşim sürecini başlatmıştır. Bu yeni yerleşim alanında yaşayanlar genelde alt, alt-orta gelir grubuna hitap eden, tek eşin çalıştığı ve memur ailelerin çoğunlukta olduğu kullanıcılardan oluşmaktadır. Bu göstergeler Batıkent'in 'rant' getirici olma özelliğini büyük çapta yitirmesine neden olmuştur. Böylece yeni rant sağlanabilecek yeni alan arayışlarına gidilmiştir. Yeni arayışlar yine Ankara'nın batısına bu kez Eskişehir yolu üzerine kaymıştır. Yeni yerleşim arayışlarının bu yöne kaymasında Eskişehir yolu üzerinde yer alan TPAO, bakanlıklar, bankaların genel müdürlükleri, kamu kuruluşları, üniversiteler (ODTÜ, Bilkent, vb.) önemli ölçüde prestij sağlayarak etkili olmuştur. Bazı büyük inşaat şirketlerinin satın aldıkları araziler de imar planı kapsamına alınınca, bu alanlarda konut yapımına başlanmış ve prestijli her türlü sosyal imkanın sunulduğu, diğer toplu yerleşim alanlarına göre daha yüksek yaşam standardı sunan yeni yerleşimler böylece uygulanmaya başlamıştır. Değişik nitelikteki konutların kentsel mekanda farklı yerlerde üretilmesiyle toplumsal yapıdaki ayrışmaya paralel olarak çeşitli grupların konut alanları mekansal olarak da farklılaşmıştır. Üst gelir gruplarının yoğunlaştığı Bilkent Çamlık Konutları, Hacettepe Beysukent, Ümitköy ve Çayyolu konutları gibi örneklerin ortaya çıkması ise, bu grupların bir arada oturma tercihleri ve bu semtlerdeki konutlara diğer gruplardan daha yüksek fiyat ödemelerinin sonucudur. Yükselen talep ve arsa fiyatları nedeniyle bu semtlerde konut arz fiyatı artacak, diğer gelir gruplarının talep fiyatı bu fiyat düzeyine erişemeyecektir. Sonuç olarak bugün Ankara'nın batı ucunda yer alan Ankara-Eskişehir yolu üzerindeki yerleşimler, Batıkent örneklerinden çok farklı özellikler taşımakta, yaşayanların gelir düzeylerini yansıtmaktadır. 1980'Ierden itibaren söz konusu aks üzerinde toplu konut üretiminde belirgin iki modelin uygulandığı görülmektedir. Bu modellerden birisi yapı kooperatifleri, diğeri ise konut yapım şirketleri tarafından yapılan üretimlerdir [11 ]. Büyük konut yapım şirketlerinin ortaya koydukları toplu konut projeleri gerek mekansal ve gerekse de yapısal olarak belirli bir standardın üstündedir ve kullanıcısına neredeyse iç ve dış da revizyona imkan tanımaksızın teslim edilmektedir. Buna karşın küçük firmalar eliyle yapılmış toplu konut örnekleri, kullanıcı revizyonuna bir noktaya kadar fırsat tanıyabilmektedir. Aşağıdaki örneklerde de görüleceği üzere bu fırsatlar kimi zaman toplu konutun kimliksiz görüntüsünün de üstüne çıkarak, tanınamayan "kişiliksiz" durumlar haline gelebilmektedir. Aşağıdaki çalışmada kent ucunda yer alan farklı müstakil toplu konut örnekleri ele alınarak, kullanıcısının iç mekan beklentileri ile ilişkili olarak veya teknik sorunları giderme amaçlı, bazen de tamamen estetik endişelerle dış cephe ölçeğinde konutuna kazandırmaya çalıştığı kimlik tartışılacaktır. Çalışmaya konu edilen bu örnekler; kentlinin belli kriterlerle tercih ederek geldiği ve zaman içerisinde kendi ihtiyaçları doğrultusunda gelir düzeyleri ölçüsünde şekillendirerek kullandığı yerleşimlerdir. DEĞERLENDİRME Toplu konut alanlarının tasarımında, insan faktörü sadece fiziksel-mekansal gereksinmeler bağlamında ele alınmayıp sosyo-psikolojik gereksinmeler açısından da düşünülmeli, bireylere konut sağlarken, onun kentsel yaşam içindeki yeri, statüsü göz önüne alınarak kişinin istediğinde çevresiyle sosyal etkileşim kurulabileceği, istenildiğinde ise yalnız kalabileceği düzenlemelere gidebilme şansı tanınmalıdır. Çünkü, toplu konut bireysel ve kolektif kimliğin ifade edilebileceği en uygun tipolojilerden biridir. Günümüz insanının toplumsal değerlerini yansıtan müstakil toplu konut uygulamaları, monoton tekrarlarla kullanıcı kimliğini yansıtma şansını oldukça kısıtlamaktadır. Örneklerle de gösterilmeye çalışıldığı üze-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=