~ birmimar;ve cephe mı ve içeriği ile şimdilik dünyanın en büyük enerji mimarlığı projesi olan Eğitim ve Kongre Binası'nın da proje çalışmalarını yürütüyorum." iş, "Kim Birinci" yarışmasın dön ıü "Enerji çözümleri üzerine somut örneklerin ortaya konulduğu ve medyanın Diyarbakır'a yönelik, beklentileri katlayan ilgisiyle bugünlerde 'Sen mi öncesin, ben mi?' yarışı başladı ... Fakat takip edenler farkında ki içerik, kapsam ve tanım tartışılmıyor. İş 'Kim birinci?' yarışmasına döndü." "Açıklamalarımızda Diyarbakır ıçın daima, Türkiye'nin 'ilk güneş evi' değil de, 'Enerji Mimarlığı' ilkelerine göre inşa edilmiş Güneş Evi ifadelerini kullanıyoruz. Aslına bakarsanız, üzerinde önemli bir düşünce kirliliği oluşan Güneş Evi tanımlamasını bir ara gözden geçirmek gerekiyor. Çünkü bu sıfat, her güneş gören eve yakıştırılır oldu. Orasından burasından bitkiler sarkan her binaya da 'ekolojik! deniliyor. Sürdürülebilirlik endişesi, malzeme öncelikleri bulunmayan, nefes alabilen, yüksek yalıtım ve statik değerlere sahip ahşabı hiç akla getirmeyen, üstelik sadece ısıtmak ve elektrik üretmek niyetine sahip, doğal havalandırma ve doğal yöntemlerle soğutma amaçlı; rüzgar kepçesi, venturi bacası benzeri düzeneklerden ve toprağın sabit ısısından bi haber evlerdir çoğu üniversite güneş evleri maalesef! .. Bunlar, olağandışı iklim koşullarında, örneğin 25 gün güneşi görmediğimiz bir ayda, elektriğe muhtaç çarelere başvurmadan nasıl ısınacağı belli olmayan, özel bacası ve kapalı yanma odasına sahip akıllı şöminesi olmayan yapılardır. ÜI34 ÇAT&I CEPH•EEYLÜL-EK/i2M008 kemizde geçen yıl 5 milyar dolar klima bedeline mal olan soğutma sorununa hiç ama hiç değinmeyen güneş evlerine de bayılıyorum. Halbuki Türkiye gibi bir ülkede ısıtmak kadar soğutmak da önemlidir. "UrOn sergileme alanlan" plumu ılgilnn ıyor "Ürün sergileme alanlarında ya da laboratuvarlarda sürdürülen çalışmalar maalesef toplumu ilgilendirmiyor. Çünkü hiçbirinde toplumsal buluşma sağlanamıyor. Kısıtlı konularda araştırmaların yapıldığı 'var mı var' güneş evlerinin ötesine elbirliği ile geçebilmeliyiz. Vatandaş, 'Ben içinde yaşayabilir miyim? Ve kaça mal olur?' sorularının cevaplarını merak ediyor. Akademik öncelikler ve sıra kapma telaşımız halk için hiç bir şey ifade etmiyor." Çatıya fotovoltallt döşemek etmnz "Bir güneş evi, çatıya fotovoltaik panel döşemekle olmaz. Eğer bir mavna, sürat motoruyla çekilmeye çalışılırsa, motor belli bir güçteyse bu başarılabilir. Fakat yapılan iş geçerli, elverişli ve uygulanabilir olmaz. Önce evin ihtiyacı, Enerji Mimarlığı ilkeleri ile en düşük seviyeye indirilmeli. Ev, çevresel öncelikler ve gelecek endişesiyle tasarlanıp inşa edilmeli. Böylece gereken toplam enerji ihtiyacı azalır ve yeterli enerji çok daha kolay ve düşük bedelle elde edilebilir." "Güneş enerjisinin pahalı olduğu söyleniyor. Ama nasıl pahalı? Yukarıdaki mavna misali, babadan altı silindir bir araba kalmış, ve hala o depo doldurulmaya çalışılıyorsa o zaman enerji elbette pahalı olur. Yaşam alışkanlıklarınızı, dünyaya bakış açımızla birlikte değiştirebildiğimiz zaman, yaşanılan mekan doğru tasarlandığı zaman ve örneğin yaşam konforuna dokunulmadan evlerde 1 O kw yerine 5 kw ile hayat sürdürülebildiği zaman sorun çözülebilir. Çünkü doğru yapı yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Enerji mimarlığı budur." "Yüzde 50-65 arası tasarruf garantileyen enerji mimarlığının tasarım ilkeleri, klasik bir yapıya göre bir lira fazla harcatmıyor. Yüzde 100 tasarrufu sağlamak, yani tüm enerjiyi üretebilmek, hatta artı enerji evi olabilmek içinse ilave olarak yüzde 25-50 arası harcamaya gereksinim var. Bu bedeli Almanya, İspanya emsali akıllı devletler, kendi geleceği adına karşılıyor veya uzun vadeli kredilendiriyorlar. Çift saat uygulaması ile üretilen fazla elektriği daha yüksek bedelle geri alıyorlar, akü ihtiyacı kalmadığından sistem maliyetini daha da düşürüyor."
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=