bir mimar; ve cephe Cam giydirme cepheler bazen yapının "suçunu" hafifletiyor! "Cam giydirme cephelerde bina görünmüyor, yansıtıyor. Burada en büyük koşul, çevrenin güzel olması. Cephe, yansıtma yapıyor ama karşısında büyük bir çirkinlik varsa o çirkinliği de ikiye katlamış oluyor. Güzel bir çevre ortasındaki cam giydirme cepheler aslında iki hoş özelliğe sahip; birincisi, çevrenin güzelliğini yansıtarak çoğaltıyor, ikincisiyse -hiçbir yapının doğanın öz güzelliğini geçemeyecek olması ilkesine göre-kendisini görünmez kılıp, doğaya karşı işlediği suçu hafifletiyor! .. Bu başarılı uygulamaların dünyada önde gelen mimarı bence Jean Nouvel. Ancak ülkemizde traji-komik bir durum var. Aslında çağdaş çelik yapıların gereksinimleri için geliştirilmiş cephe sistemleri, bizde hantal beton binaların makyaj malzemesi olarak kullanılıyor. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'nin çelik yerine hala betonda ısrar etmesiyse traji-komik falan değil, düpedüz trajedinin kendisidir" Bir çelişki; ama çevre sıkıcıysa, başkaldırı kaçınılmaz oluyor "Kendi yapılarım arasında Doğa Sektöre! Yayın Grubu'nun ön ve arka cephesini beğeniyorum. Özellikle ön cephesinin sevimli ve esprili olduğunu düşünüyorum. Arka cepheyse iç mekan gereksinimlerinin dışa vurumu olarak tasarlandığı için oldukça işlevsel. Ünitermak binası da çok Doğa Sektöre/ Yayın Grubu Binası Wincor Nixdorf Binası neşeli bir bina. Çevresinden bir anda farklılaşıyor. 'Çevreyle uyum' şart diyorduk ama çevre sıkıcıysa başkaldırı kaçınılmaz oluyor. Wincor Nixdorf binasıysa post-modern özellikler taşıyan belki de en cüretli çelik yapım. BWT Altek yapısı yan cephesindeki çelik-ahşap ve camın uyumu ve ilk kez bir ölçüde başardığım 'altın oran' uygulamasıyla benim için önemli ..." Önce"insanı" öğrenmek gerekiyor "Mimarlığı övünülecek bir meslek olarak görmüyorum. Yozlaşmaya çok açık. Başlangıçta insan soyunun doğa içinde barınma ge- • reksinimini karşılamak için bir uzmanlık alanı olarak doğmuş. Fakat tarih süreci içinde para ve güç sahipleriyle egemenlerin hizmetine girmiş. Halkları ezen kaleleri, şatoları, zindan ve işkencehaneleri de sonuçta mimarlar tasarlamış. Mimar, bir bilim adamının ya da düşünürün ahlakına sahip olamamış. Bugün Türkiye'de vurdumduymaz binlerce mimar var. Deprem ülkesi gerçeğine sırt çevirmiş, sırf mal sahibi istiyor diye hiçbir sorgulama yapmadan bu güzel ülkeyi çirkin betonarme tarlasına çevirenler sonuçta mimarlarımız değil mi?.. Ancak şu da bir gerçek ki doğru ve bilinçli mimarlık insanı değiştirir, geliştirir. İyi bir mimar BWT Altek Binası Unitermak Binası olmak için bina yapmayı öğrenmeden önce insanı, onun gereksinimlerini öğrenmek gerekiyor. Bu da insanı insan yapan bütün özelliklerden nasibini almak demek değil mi? .. İki bin yıl önce Vitruvius'un tanımladığı mimarın bugün sorumlulukları artmış durumda. Nüfus artışı, doğal kaynakların hızla tükenmekte oluşu, küreselleşme uğruna yitirilen kültürel değerler, çevre talanı ... Kısacası göz göre göre elden giden şu güzel gezegen... Bu olumsuz gidişte mimarların üstlenmesi gereken çok görev var." A ÇATI&CEPHE•MAYIS-HAZIRAN / 2006 37
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=