görüş Orhan Baltacıgil info@kentyapitasarim.com Getto stanbul'un eski semtleri içinde en çok Cihangir'e yanarım. Yeryüzünde böylesine ayrıcalıklı bir konumda bulunup da bunun hiç farkında olmadan kurulmuş başka bir yerleşim var mıdır? Yeryüzünün en güzel ve anlamlı coğrafyasının, en hakim noktasında bulunacaksın ve sen sırtını manzaraya dönüp kargacık burgacık dar sokakların iç karartan çerçevesiyle yetineceksin! Çocukluğumun İstanbul'unda Cihangir bir azınlık (daha çok Rum) mahallesiydi ve tıpkı Tarlabaşı, Kuledibi, Balat, Fener, Samatya, Kurtuluş (Tatavla) gibi İstanbul'un eski gettolarının havasını koruyordu. Bu yüzden, Cihangir olsun, diğerleri olsun, içe kapanık yaşam sürdürülen bu mahallelere hiç gitmişliğimiz yoktu. Sadece vapurla karşıya geçerken, Fındıklı ve Kabataş sırtlarında birbiri üstüne abanmış çirkin yapıların denize bakan arka cephelerindeki balkonlarının -nedense- hep asılmış çamaşırlarla kaplı olduğu görüntüsü aklımda yer etmiş. Yıllar sonra, işim düştü, Cihangir'in içini de gördüm. O günden aklımda kalan izlenim ise, sokaklarında yürürken hemen şuracıkta olduğunu bildiğim Boğaziçi'nin ve muhteşem Tarihi Yarımada'nın hiçbir yerden gözükmediğiydi. İki bin beş yüz yıl önce kurulduğunda da, 22 ÇAT&I CEPH•ETEMMU-ZAGUSTO/S2009 İstanbul (Bizantion) konum olarak büyük stratejik öneme sahipmiş. Bu konumdan yararlanmak isteyen pek çok farklı kavim tarih boyunca tek bir egemenin yönetimine boyun eğerek bir arada yaşamaya razı olmuşlar. İstanbul'un her zaman bir gettolar kenti olagelmesinin açıklaması da bu olsa gerek. İstanbul'un en bilinen üç adından (ilk ikisi: Bizantion ve Konstantinopolis) bugün evrensel olarak kullanılan sonuncusu aslında daha Bizans İmparatorluğu sürerken şehrin yakınlarına sokulup orada yaşamaya başlayan Türk azınlığın koyduğu bir ad: yan yana yaşadıkları Rum köylülerin ağzından duydukları: "Stan Poli" (eski Grekçede şehir anlamında) ... "Şehre gidiyorum, şehirden geliyorum" şeklinde sıkça kullanılan bu sözcüğü kentin adı olarak benimsemiş olmalılar! Ünsüz harfle başlayan sözcüklerin başına bir ünlü eklemek, p, k, t gibi harfleri b, g/ğ, d gibi harflerle yumuşatmak halk Türkçesinin özelliği olduğundan, örneğin eski Grek dilindeki Poli / Polis, Heraklia gibi yer adları Türkçe'ye: "Bolu", "Ereğli" olarak geçmiş; "Stan Poli" de olmuş size İstanbul!
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=