~ makale nelik çalışan küçük üreticiler, karanfil ve kasımpatında kendi materyalini yetiştirdiği bitkilerden temin etmektedir. İhracata yönelik kesme çiçek yetiştiriciliği yapan kuruluşlar ise üretim materyallerini her yıl ithal etmektedirler. Lilium ve glayöl gibi soğanlı süs bitkilerinde ise üretim materyali temininde tamamıyla dışa bağımlılık sürmektedir. Üretim materyalinde dışa bağımlılığı azaltmak için bu konuda çalışmak isteyen firma veya kişiler gerekli altyapıyı oluşturmak üzere desteklenmelidir [21. 3.1. SERALARIN VAPISAL ÖZELLiKLERI 3. 1. 1 . ı,ıetme üyüklüğü Ülkemiz seralarına işletme yapısı ve sera büyüklüğü yönünden bakıldığında genelde seraların aile işletmeleri şeklinde ve küçük alanlara sahip oldukları görülür. Ortalama sera büyüklüğü 1000 m2 ile 3000 m2 arasında değişmektedir. İşletmelerin küçük ölçekli oluşu teknoloji kullanımını sınırlamakta, işletme bünyesinde tarım eğitimi almış bir kişinin istihdamı mümkün olmamakta ve sonuçta babadan veya komşudan öğrenilen şekilde seracılığa devam edilmektedir (21. 3.1.2. Konstrüksiyon ve örtü malzemesi Sera konstrüksiyon (yapı) malzemesi olarak ülkemizde ahşap, demir ve galvanize demir kullanılmaktadır. Plastik örtülü seralarda 1980'Ii yıllara kadar oldukça yaygın olan ahşap iskeletin, dayanıksız olması ve örtü malzemesini tutturmak için kullanılan çivilerin örtü malzemesini yırtması nedeniyle kullanımı gittikçe azalmaktadır. Günümüzde artık plastik ve cam örtülü seralarda, demir ve galvanize edilmiş demir profiller kullanılmaktadır. Akdeniz Bölgesi'ndeki diğer ülkelerde olduğu gibi, örtü malzemesi olarak plastiğin kullanılması bizim ülkemizde de giderek yaygınlaşmaktadır. Plastik örtü olarak da en yaygın kullanılan materyal, ucuzluğu nedeniyle polietilendir (PE). Son yıllarda piyasada bulunan UV, IR ve antifog katkılı plastik örtüler, uzun ömürlü olmaları nedeniyle üreticiler tarafından daha tercih edilir olmuştur. Örtü materyalini konstrüksi- :ıı4 ÇATI&CEPH•ETEMMU-Z AĞUSTOS/ 2009 yona tutturmak için eskiden cam seralarda macun, plastik seralarda çivi kullanılırken, günümüzde sert veya yumuşak plastikten klips kullanımına geçilmiştir [2]. Sera tipleri verilirken, cam ve plastik örtülü seralar ve bu seralarda kullanılan çeşitli örtü materyalinin tanıtılması yapılmış, bunların fayda ve sakıncaları belirtilmiş, seralarda kullanılan cam kalınlığının 2-4 mm arasında değiştiği ifade edilmiştir. Bu kalınlık, cam ebatları büyüdükçe arttığı gibi çatı örtüsünde kullanılan cam ile yan duvarlarda kullanılan camın kalınlıkları da farklı olur. Genelde çatı örtüsünde 3-4 mm, yan duvarlarda 2-3 mm'lik cam kalınlıkları uygundur. Uygulamada en çok 48x60, 60x120 cm gibi cam ebatları yaygındır. Dolu zararı fazla olan yerlerde ebatlar daha küçük tutulmalıdır. Cam, macun veya keçeli fitiller, U şeklinde plastik geçme çubuklarla çerçeveye oturtulur [11]. Ülkemiz seralarında özellikle çatı havalandırması istenilen düzeylerde değildir. İyi bir sera havalandırması için çatı havalandırmasının sera taban alanın yüzde 20'si kadar büyüklükte olması istenirken, ülkemiz seralarında bu oran yüzde 1-4 arasında değişmektedir. Çoğu plastik örtülü olan seralarda çatı havalandırması hiç olmadığından, yükselen nem ve sıcaklığı kontrol etmek oldukça zordur. Yetiştiriciler ancak yan havalandırma yapmak suretiyle nem ve sıcaklığı kontrol etmeye çalışmaktadırlar ki bu da yetersiz kalmaktadır [2]. Ülkemizde son yıllara kadar sera yapımı konusunda hizmet veren kuruluşlar yoktu ve üreticiler ya kendileri ya da yörelerindeki ustalarla seralarını kurmaktaydılar. Özellikle havalandırma açıkları yetersiz bırakılmaktaydı. Ayrıca fazla taşıyıcı konstrüksiyon malzemesi kullanılması sera içine giren ışık miktarını azaltmakta, kullanılan dikmeler mekanizasyonu kısıtlamaktaydı. Günümüzde, seralarda yapısal sorunların tamamıyla çözüldüğünü söylemek mümkün değilse de, bu konuda hizmet veren kuruluşların bulunması ve modern sera tesislerine rastlanabilmesi sevindiricidir. Montaja hazır halde satılan galvanize konstrüksiyon malzemelerinin kullanımı ile seraların kurulması teşvik edilerek ülkemiz seraları daha modern bir görünüme kavuşturulabilir [2]. 3. 1.3, 1 ıtma Ülkemizde örtüaltı üretimi, mevcut iklim koşullarından olabildiğince yararlanarak, en alt düzeyde masrafla yapılmaya çalışılmaktadır. Bu yüzden iç mekan süs bitkileri seraları haricindeki diğer seralarda ısıtma genelde don zararından korunmak amacıyla yapılmaktadır. Bunun sonucunda gerek verim, gerekse kalite düşmekte ve hastalıkları kontrol etmek güçleşmektedir. Sebze üreticileri, ısıtma masraflarını en aza indirmek amacıyla tek ürün yetiştiriciliği (Eylül-Haziran) yerine çift ürün yetiştiriciliğini (sonbahar: Temmuz-Ocak; ilkbahar: Aralık-Temmuz) tercih etmektedir. Tek ürün yetiştiriciliğinde ısıtma sadece don zararından korunmak amacıyla yapılmakta, meyve tutumu özellikle domates ve patlıcan gibi sebze türlerinde bitki büyüme maddelerinin kullanımı ile sağlanmaktadır. Kısa dönem yetiştiriciliklerinde ise pazarda ürün fiyatlarının yüksek olduğu dönemde ürün boşluğu olmaktadır. Üretimde planlamanın yapılamaması, üreticinin karşı karşıya kaldığı fiyat dalgalanmaları, düşük verim ve meyve kalitesi üretimde karşılaşılan en önemli çıkmazlardandır. Girdilerin yüksek olduğu seracılıkta ihracat hedeflendiği takdirde bu sorunları aşmak daha kolay olacaktır. Bunun ise ilk koşulu meyve kalitesinin yükseltilmesi ve üretim planlamasının yapılabilmesidir. Bu da ancak seralarda yetiştirilen türe göre belli bir dereceye kadar ısıtma yapılması ile sağlanabilir 121. Günümüzde seralarda don tehlikesine karşı yaygın bir şekilde kullanılan çatı yağmurlamasının yanında ısı perdesi ve su şiltesi gibi diğer ısı koruma yöntemlerinin de yaygınlaşmasında büyük yarar vardır. Bu tekniklerin kombinasyonları da oldukça iyi sonuç vermektedir. Örneğin su şiltesi ve ısı perdesinin birlikte kullanımının sıcaklığı 4-7 °C artırdığı bildirilmektedir [2]. Bitki türlerine ve bitkilerin gelişme safhalarına göre değişiklik göstermekle birlikte sera bitkileri için genellikle sıcaklığın 15 °C nin altına düşmemesi ve 30 °C nin üzerine çıkmaması gereklidir. Gece sıcaklığı ise gündüz sıcaklığının en fazla 8 °C altında olmalıdır. Bitkilerde köklenme için 18 °C sıcaklık ideal iken bitkilerin meyve veya çiçek
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=