~ makale Çatı Tasarımı ve Uygulamasında Karşılaşılan Detay Hataları Yrd. Doç. Dr. Ali Ergün / Afyon Kocatepe Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı Eğitimi Bölümü Öğr. Gör. Gökhan Kürklü / Afyon Kocatepe Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı Eğitimi Bölümü 1. Giriş inanın temel yapı elemanlarından biri olan çatı, kimi zaman yapıyı tamamlayan estetik bir tasarım, kimi zaman da yapıya sağladığı iklimsel konfor değerleri sayesinde yaşanılır mekanlar oluşturma adına önemli yapı birleşenlerindendir. Bu özellikleriyle birlikte çatılar, mimarlık ve mühendislik disiplinlerinde yoğun olarak ele alınan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır[ 1]. Bir binayı tamamlayan, binayı kar, yağmur, rüzgar, sıcak ve soğuk gibi atmosferik etkilere karşı koruyan, binaya estetik güzellik katan ve bina bileşenleri güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunan çatılar, üzerine gelen suları durmadan akıtabilmesi için yüzeyleri belirli eğimli olarak yapılır. Bu eğim, çatının yapıldığı yerin iklimine, kullanılacak çatı örtü malzemesinin cinsine ve binanın görünüşüne göre değişir[ 2]. 42 ÇATl&CEPHE•OCAK-ŞUBAT/2010 Dışla temasta olan tüm diğer yapı elemanları gibi (örneğin, dış duvarlar, açık geçit üzerindeki döşemeler vb.), çatılarda da nem, su, ısı ve gürültüye karsı yalıtım ve korunma önlemleri alınmalıdır. Dış kabuk elemanlarından yalıtım sorunu en karmaşık olanı hiç şüphesiz ki çatılardır. Çatılar tüm yüzeyleri ile günün her zamanında doğal etkilere açık olan yapı bileşeni olmasına karşılık, duvar ve diğer dış yapı elemanları ise zaman zaman doğal etkilere maruz kalmaktadır[ 3]. Kendi yükünden başka rüzgar ve kar yüklerini taşıyan çatı sistemlerinde, çevresel şartlara ve atmosferik etkilere bağlı yük değişimleri de önemli olmaktadır. Rüzgarın soldan veya sağdan esmesine bağlı olarak çatı düzlemine basınç veya çekme etkisi yapması, kar yükünün kuzeye bakan çatı düzlemlerinde güneye göre daha fazla durması ve buzlanmaya bağlı daha çok ağırlık oluşturması tamamen atmosferik etkilere bağlı yük değişimidir[ 4]. Çatı konstrüksiyon, yalıtım ve kaplama malzemelerindeki gelişim ile sağlanan çeşitlilikleıj farklı yapı cinslerinde, farklı form ve detay kullanımını beraberinde getirmiştir. Ancak bu çeşitlilik içinde form-fonksiyon çelişkisi ile beraber doğru malzemenin doğru şekilde uygulanması anlamında birtakım problemler ortaya çıkınaktadır. Bu problemler, bazen estetik kaygılar nedeniyle farklı formlarla tasarlanmış bir çatıda yapının sürdürülebilirliği açısından zamanla ortaya çıkınaktai bazen de yapılan yanlış malzeme tercihleri ve/ veya yanlış detay uygulamaları nedeniyle yapının hizmete girmesi ile beraber kendini göstermektedir[ 1]. Çatılar, toplam bina maliyetinin yüzde 2-4 gibi küçük bölümünü oluşturdukları halde, yapıların kullanımı aşamasında karşılaşılan yapısal sorunların ve şikayetlerin yaklaşık yüzde 90'ını oluşturmaktadırlar.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=