~yorum Dr. Serdar Çelik/ Güney lllinois Üniversitesi -ABD inalarda enerji verimliliğinin ar- B tırılması konusunda son yıllarda yoğunlaşan hassasiyet, yeşil binalarıı1 sayısında da artışa neden oldu. Enerji duyarlı bu binalarda dikkat çeken uygulamalardan birisi de yeşil ya da bahçe çatılar olarak da anılan canlı çatılardır ... Her ne kadar canlı çatı sistemleri çoğunlukla teras çatılar üzerine uygulanıyor olsalar da beşik, kubbe, mansard, sundurma veya kırma çatılar gibi eğimli sistemlerin de yeşillendirildiği örnekler özellikle Avrupa'da oldukça yaygındır. Bu çatı sistemleri sayesinde binalarda enerji tasarrufu sağlanırken, aynı zamanda çatı ömrünün uzaması ve yağmur suyunun kontrolü gibi yan faydalar da gözlenebiliyor. Yeşil çatıların sağladığı faydalar ve bu faydaların rakamlara döküJebilı11esi üzerine çok sayıda araştırma yapılırken, son zamanlarda bu uygulamaların beraberlerinde getirebilecekleri olası riskler de konuşulınaya başlandı. Sorgulanan endişelerin başında ise fırtına ve yangın ihtimalleri geliyor. Yüksek rüzgar hızlarında çatılardan aşağıya düşebilecek parçalar ve bunların yol açabileceği hasarlar tartışmanın bir kolunu, çatılardaki bitki örtüsünün yangına sebebiyet verme ihtimali ise dile getirilen 26 ÇATI & CEPHE, MART· NİSAN / 201 O endişelerin diğer kolunu oluşturuyor. Bu noktada ise bu kaygıların bilimsel olarak incelenmesi ve risklerin belirli standartlar içerisinde sınıflandırılması gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçlardan yola çıkarak, ABD'de Tek Katmerli Çatı Endüstrisi (SPRl) ve Green Roofs For Healthy Cities Derneği bir araya gelerek, yeşillendirilmiş çatılar için rüzgar ve yangın standartlarının oluşturulması çalışmalarına başladılar. Bu standartlar farklı koşullardaki yeşil çatıları rüzgar ve yangın risklerine göre sınıflandırmayı ve yeterli güvenliği sağlamayan uygulamaları ayrıştırmayı amaçlıyor. Norveç'te yeşillendirilmiş bir beşik çatı örneği. Bu çalışmalara Ulusal Çatı Müteahhitleri Derneği (NRCA) de destek veriyor. NRCA, Güney Illinois Üniversitesi ile ortak bir projeye 2009 yılrnın Haziran aymda başladı. Proje kapsamında, farklı yeşil bloklar bir rüzgar tünelinde, balkonsuz ve harpuştasız teras çatı koşullarında sınanıyor. Denenen birçok yeşil blok 144 km/h rüzgar hızlarında sınavı geçerken, bitki köklerinin büyüme ortamını tamamen kaplamadığı numunelerde 90 km/h ve üzeri rüzgar hızlarında yüzeyden ciddi miktarda kütle kaybı gözlendi. Deneylerden elde edilen sonuçlar gösterdi ki, kökleri uygun olgunluğa ulaşmıs bitkilerle kaplı yüzeyler, ABD'nin birçok eyaletinde binaların çatılarında kullanılabilıı1e şartlarını sağlıyor. Soğuk İskandinav ikliminde yeşil çatılar ısıtma sezonunda belirgin ölçüde eneıji tasarrufu sağlıyor/ar. Yeşil çatılarda fırtınaların yol açabileceği olası hasarlarla ilgili endişelere Türkiye açısından da bakılırnsı, özellikle ülkemizdeki inşaat sektörü için önem taşıyor. Türkiye yaklaşık 3500 kilometrelik kıyı şeridi ile rüzgara çok açık bir ülke. Bu, rüzgar enerjisinden faydalanma anlamında bir avantaj. Ancak yeşil çatı uygulamalarındaFotoğraf' Nick Enge, Stanford Üniversitesi ki endişelerden biri olan rüzgarın
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=