Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 25. Sayı (Mart-Nisan 2010)

kaldırma etkisi, ülkemizde bu anlamda kritik bölgeler olup-olmadığı sorusunu akla getiriyor. Elektrik İşleri Etüt İdaresi ve Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Türkiye Rüzgar Atlası Antakya, Mardin, Afyon, Sinop, Gökçeada, Çorlu ve Çanakkale illerini rüzgar hızları açısından daha etkin gösteriyor. Özellikle kıyı şehirlerimizde zaman zaman 9-1 O kuvvetlerinde fırtınalar gözlenebiliyor. Bu da 90-100 kı11/h aralığında rüzgar hızlarına karşılık geliyor. Dolayısıyla uygun bitki ve büyüme ortamı seçilı11esi durumunda, Türkiye'de yeşil çatı uygulamalarının istisnai fırtına koşullarında dahi güvenli olabileceği söylenebilir. Yeşil teras çatıların kenarlarında balkon ya da harpuşta benzeri setler bulunması durumunda ise çok daha iç rahatlatıcı bir tablo ortaya çıkıyor. Bu setlerin rüzgar kıran perde etkisi göstermesi sayesinde, k.ı-itik rüzgar hızı değeri daha da yükseliyor. Yeşil çatıların beraberinde getirdiği bir diğer soru işareti ise yangın riskinin artması ihtimali. Yaz aylarında uzun süre yağış olmaması, bitki örtüsünde kuru alanların oluşmasına neden oluyor. Bu durumda özellikle bina sakinlerinin kullanımına açık olan bahçe çatılarda bir sigaranın bu otların arasına atılması, olası bir yangına zemin hazırlayabiliyor. Bu konu özellikle ABD'de birçok sigorta şirketini tedirgin ederken, konuyla ilgili kesinleşmiş standartlar henüz mevcut olmadığı için bunu şartnamelere yansıtmak da zor oluyor. Ortasında 15 cm çapında bitkisiz bir alan bırakılan yeşil blok numunesi 90kmlh hızda rüzgara maruz kaldığında, bitki olmayan bölümde saksı zeminine kadar kütle kaybı gözlendi Kaynak: Güney 11/inoisÜniversitesi, Yeşil Çatı Proje Grubu Ancak yeşil çatıların bakımı gerektiği gibi yapılırsa, ki bu öncelikle uygun gübreleme ve düzenli sulamayı kapsıyor, yeşil çatıların bitkisiz çatılara nazaran yangın yönünden daha riskli olacağı iddiasi çürüyor. Hatta uygun nemlilikteki yeşil çatıların yaz aylarında diğer çatılara kıyasla daha düşük yüzey sıcaklığında olacağı düşünülürse, yangın riskinin daha düşük olması ihtimali de dile getirilebilir. Dolayısıyla, yeşil çatılar ile diğer çatı uygulamaları yangın riski açısından karşılaştırıldıklarında çok belirgin bir fark gözükmemekle birlikte, uygulama ne olursa olsun gerekli önlemlerin alınmasının önemi ön plana çıkıyor. Yeşil çatıların en yaygın olarak kullanıldığı Alıııanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde uzun yıllarda edinilen tecrübe gösterdi ki, yeşil çatılar başta enerji verimliliği sağlamaları olmak üzere birçok açıdan faydalı, sorunsuz, rüzgar riski taşımayan ve yangın riski diğer uygulamalardan farksız olan doğaya dost sistemler. Türkiye ise gerek coğrafi ve iklinısel özellikleri, gerekse zengin inşaat tecrübesi sayesinde, bu uygulamalar için oldukça müsait bir ülke olarak göze çarpıyor. Üstelik ülkemizde enerjinin ucuz olı11adığı düşünülürse, belirgin ölçüde enerji tasarrufu sağlayan bu sistemlere sektör de yeşil ışık yakmakta gecikıııerneli. A ÇAT&I CEPHEM• ART- NİSAN 12010 27

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=