~ makale birleşiminde drenaj kanalları yerine, düşey raya geçirilen lastik contalar ile sızdırmazlığın sağlanmasıdır. Tasarım A ve B'de modüllerin bindirmeli yerleşimi çatı görüntüsünü etkilemesinin yanı sıra modül yüzeyinin kendi kendine temizlenmesine de yardımcı oLnaktadır. Tasarım Cde yine düşey raylar kullanılmış fakat raylar modüllerin altına yerleştirilmişlerdir. Modül tespiti, bu raylara noktasal kenetlerle yapılmıştır. Böylelikle modül birleşimleri boş bırakıLnıştır. Bu alternatifte modüllerin arkasının havalandırmasının daha rahat sağlanması ve düz bir çatı yüzeyi elde edilmesiyle beraber sızdırmazLk fotovoltaik düzleminde sağlanmadığından, sistemin altında mutlaka bir su yaLtımına ihtiyaç duyuLnaktadır. Ayrıca noktasal kenet ile tespitte modüller tek tek hizalanınak zorunda olunmasına rağmen onarım durumunda modüller birbirlerinden bağımsız sökülebilmektedir. Tasarım D'de yatay ve düşey raylar kullanıLnış; yatay raylar düşey rayların üzerine yerleştirilmiştir. Modüller yatay rayların içerisine geçirilerek tespit ediLnişlerdir. Modül birleşimlerinde yatay ve düşey raylara geçirilen lastik contalar kullanılmıştır. Bu tasarım seçeneğinde de çatı yüzü bindirmeli bir görüntüye sahiptir. Tasarım E'de ise yatay ve düşey raylar aynı düzlemde kullanılmıştır. Modüller lastik contalarla raylara tespit edilirken; sızdırmazLk da bu contalarla sağlanmaktadır. Böylelikle düz ve kapalı bir çatı yüzeyi elde edilir.Daha önce de bahsedildiği üzere lastik conta kullanımının dezavantajı, onarım durumlarında bir modülü sökebiJmek için tüm lastik contanın çıkarılmak zorunda olunmasıdır. Ayrıca Tasarın1 D ve E'de her iki yönde de ray kullanılması nedeniyle malzeme tüketimi fazladır. Sonuç Türkiye'de enerji ihtiyacındaki artış, sera gazı salımı ve yüksek güneş enerjisi potansiyeli düşünüldüğünde binalarda enerji verimliliği yalı11zca enerjinin korunumu açısından değil, enerji üretimi açısından da 54 ÇATI & CEPHE•MAYIS-HAZİRAN/ 2010 ele alınmaLdır. Bina yüzeyleri sadece kabuk olarak değil, aynı zamanda enerji üreten jeneratörler olarak değerlendirilı11elidir. Fotovoltaik ile enerji üretimi geleneksel enerji üretinuerine göre pahalı olsa da unutulmamalıdır ki, binalarda fotovoltaik sistemlerinin kullanıın1asıyla işçilik ve malzemeden tasarruf edilecek ve maliyetler düşecektir. Bu nedenle binalarda fotovoltaik uygulamaları teşvik edilmelidir. Entegre sistemler, yapı malzemesinden tasarruf sağlanmasının yanı sıra sistemin parçalarının (kablolar vs.) hava etkilerinden korunınası açısından da avantajLdır. Dahası fotovoltaik modüller su yapı malzemeleri ile karşılaştırıldığında oldukça uzun ömürleri (25-30 yıl) olduğu da görüın1ektedir. Öte yandan Türkiye'de BEFM uygulamaları için yeterli finansal destek sağlanamamaktadır. Kyoto Protokolü'nün imzalanması ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili kanunların yürürlüğe girmesi ile teşviklerin artacağı beklenmektedir. Yetersiz bulunan tarife garantisinin arttırılması ise kanun teklifleri ile Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanlığı'nca görüşüın1ektedir. Bu gelişmeler -çevresel katkıları dışında- enerjisinin yüzde 70'ini ithal etmek durumunda olan Türkiye için oldukça önemlidir. Bunlara ek olarak imar yönetmeliklerinde verilen çatı eğimi sınır değerleri güneş enerjisi kullanımı düşünülerek tekrar ele alınmalıdır. Mesela İstanbul in1ar yönetmeliğine göre maksimum çatı eğimi 24° (%45) olabilecek iken; tüm yıl kullanılacak bir fotovoltaik sistemden maksimum verin1 sağlanabilmesi için modül eğimi 26-30° olı11alıdır. Fotovoltaik.lerin çatı sistemlerinde kullanım olanaklarının araştırılmasına kamu hizmet binaları, devlet yönetim binaları, okullar, müzeler, tren istasyonları, toplu konutlaı~ spor tesisleri gibi çatı yüzeyi geniş binalarla başlanılmalıdır. Fotovoltaik sistemler yapıların ilk tasarım aşamalarından itibaren projelere entegre edilerek, bu sistemler için en verinili yönlenme ve yüzey eğinueri düşünülerek tasarımlar gerçekleştirilmelidir. Bu gelişmeler sağlandığında mimarların fotovoltaik modüllerin yapılarda kullanım alternatifleri konusunda özellikle yapısal tasarımıyla ilgili bilgilenmeleri ve doğru uygulamaları yapabilmeleri gereklidir. Bu sebeple bu çalışmada mimarlara fotovoltaik entegre ediJmiş çatı sistemleri tasarımında yön gösterecek bir model önerisi sunulmuş ve İstanbul'daki bir örnek üzerinde model uygulanmıştır. Tasarım alternatifleri malzeme kullanımı, görsel etki, işçilik, uygulama kolayLğı, uygulama 11lzı, uygulamada alet gerekliliği, uygulamada taşıma kolaylığı, havalandırma değeri, sökıne kolaylığı, kir tutmama özelliği gibi pek çok tasarım girdisi ile değerlendirilmiştir. Böylelikle sadece alternatifler ortaya konuLnaınış, bu alternatifler arasından uygun tercih yapılabiLnesi konusunda da yol gösteriın1iştir. Model, günümüzde kullanılan tespit sistemleri incelenerek oluşturulduğu için modeldeki alternatifler ve tasarım girdilerinden faydalanılarak gelecekte yeni sistemler tasarlanabilir. Fotovoltaik tekı1olojisindeki gelişmelere bağL olarak da model güncellenebilir. Kaynaklar [ 1] Oğul ata (2002) "Sectoral Energy Consurnption in Turkey" Renewable and Sustainable Energy Reviews, Volume 6, Issue 5, Ekim 2002, pp 47 l -480. [2] Dünya Enerji Konseyi Türkiye Ulusal Komitesi (2007) "2005-2006 Türkiye Enerji Raporu" Ankara, ISSN: 1301-6318. [3] TMMOB Makina Mühendisleri Odası (2008) "Dünyada ve Türkiye'de Enerji Verimliliği Oda Raporu". [4] Stark, T, Lutz, H.-P., Schneider, H. and Schneider, S. ( 2005 ). 'Architektonische lntegration von Photovoltaik-An!agen." 29 Aralık 2009'da alındı: www.wm.badenwuerttemberg.de/fm/ 1106/ Architektonische%20lntegration%20PV _ Anlagen.pdf [5] Pvdatabase (-) "Netherlands: Nieuwland I MW PV project" 29 Aralık 2009'da alındı: www.pvdatabase.org/pdf/Nieuwland.pdf [6] SolarWorld AG, "Energyroofbroşürü~ 29 Aralık 2009'da alındı: http:/ /www.solarworld.de/flleadmin/ content_ for_ ali/ pdf/ energiedach/2009 /02/ sw_ energiedach _ en.pdf ~
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=