Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 29. Sayı (Kasım-Aralık 2010)

birincil görevinin enerji tasarrufu olduğu için) ( 4) Kullanım emniyeti (Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin enerji tasarrufu görevini kullanım süreleri boyunca kusursuz olarak yerine getirebilmesi, bu süreç boyunca mekanik problem çıkarmaması, duvarda kalması, çevresel etmenlerden dolayı düşüp kazaya sebebiyet vermemesi için) (3) Hijyen, sağlık ve çevre (Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin kullanım süreleri boyunca insan sağlığına tehdit oluşturmaması için) ( 2) Yangın durumunda emniyet (Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin kullanım süresi içerisinde meydana gelebilecek bir yangın olayında, yangının üst katlara sıçramasını hızlandırmamak için) ( l) Mekanik dayanım ve stabilite (Dış cephe ısı yalıtım sistemleri, binanın taşıyıcı katmanlarına çevresel etkenlerden kaynaklanabilecek zararları azaltabileceği için) (5) Gürültüye karşı koruma (Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin dış ortamdan gelen gürültüyü azaltabileceği için). Bu sıralama, benim özellikle dış cephe ısı yalıtım sistemleri için yaptığım bir sıralama olup, söz konusu ürün iç cephe yalıtımı veya başka bir yapı elemanı olduğıı zaman önem sırası takdir edersiniz ki tamamen değişecektir. Örneğin, bir ses yalıtım ürünü için en önemli Temel Gerek "Gürültüye karşı koruma" olacaktır. Doğal olarak, dış cephe ısı yalıtım sistemleri için de en önemli Temel Gerek "Enerjiden tasarruf ve ısı muhafazası"dır. Ürünlerin piyasada konumlanmasında Fiyat/Performans oranının etkisi büyüktür. Isı yalıtım ürünlerinde Performans ağırlıklı olarak "Enerjiden tasarruf ve ısı muhafazası"na bağlı olduğu için basit bir mantık yürütürsek, düşük ısıl iletkenliğini optimum bir fiyata sunan ürünler hem ülkemizde hem de Avru pa'da piyasaya hakim konuma gelıniştir diyebiliriz. Buna karşın, Fiyat/Performans oranı daha dezavantajlı ürünler, "Yangın durumunda emniyet'; "Gürültüye karşı koruma" gibi konularda daha önde olı11alarına rağmen, piyasada arzu edilen paya sahip olamamaktadırlar. Bir ürünün piyasada konumlanmasında Fiyat/Performans oranının etkisi büyük dedik; ancak aslında denklem bu kadar basit değil. Dış cephe ısı yalıtım sistemleri sahada uygulanan ürünler olduğu için uygulama kalıtesinin sistem performansına, sistem kalitesine ve dolayısıyla sistemin piyasadaki konumuna etkisi oldukça fazla. Uygulaması zor, ustanın alışkanlıklarına ters olan bir ürünün, her ne kadar hem fiyat hem de performans açısından avantajlı bir konuma sahip olsa dahi piyasada geniş kabul görme ihtimali yüksek değildir. Yangın Yönetmelıği konusuna geri dönecek olursak, yönetmeliğin Türkiye koşullarına daha uygun hale gelmesi için Bayındırlık ve İskan Bakanlığının özel bir gayreti olduğundan bahsetmiştik. Bu gayret neticesinde Bakanlığın ilgili uzmanlarında aldığımız bilgi doğrultusunda, Yangın Yönetmelığinin bundan sonra yapılacak revizyonunda alevlerin bir kattan diğer bir kata sıçramasında "ek önlem" sağlaması açısından yangın bariyerlerinin kullanımının yönetmeliğe dahil edilı11esi düşünülüyor. Peki nedir bu yangın bariyerleri ve ne işe yarar? Yangın bariyeri, binanın bir katında çıkan yangının, dış cephe üzerinden bir üst kata sıçramasını yavaşlatmak veya engellemek için, yangına tepki direnci cephedeki diğer malzemelerine göre daha yüksek (Al veya A2 sınıfı), çoğunlukla pencerelerin üst kısımlarına uygulanan bir katmandır. Yangın bariyerlerinin mimari detaylara göre farklı uygulama şekilleri vardır. Detaylar ilgili referanslarda bulunabilir [4]. Yangın bariyerlerinin dış cephe ısı yalıtım sistemleri içerisinde kullanımı üzerine en çok araştırma yapan ülke, gözlemlediğimiz üzere Almanya. Bunun en başlıca sebeplerinden birisi, Almanya'da dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde kullanılan yalıtım malzemelerinin yaklaşık yüzde 8S'inin E sınıfı olması ve daha da önemlisiAlmanya'da ısı yalıtım kalınlıklarının ortalama olarak 14 cm, azami olarak 30 cm'i bulınasıdır. Yüksek kalınlıklı E sınıfı ısı yalıtım malzemesi içeren sistemlerin, düşük kalınlıklı sistemlere göre daha fazla risk taşıdığı bir gerçek; ancak kaç cm kalınlıktan sonra bir riskten bahsedebiliriz? Almanya'daki ısı yalıtım kalınlıkları çok yüksek olduğundan bu konuda ciddi çalışmalar yapılmış. Bu kapsamda MFPA Leipzig Yangın Laboratuvarı Müdürü lngolf Kotthoff önderlığinde yapılan çalışmalar, yalıtım kalınlığının 10 cm'nin üzerinde oınıası durumunda riskin arttığını ve bu kalınlıktan sonra yangın bariyerine ihtiyaç olduğunu ortaya çıkarmış. Ülkemizdeki yalıtını kalınlıkları Aın1anya'daki kadar yüksek değil tabii ki, ancak ülkemiz koşulları Almanya'dan veya diğer Avrupa ülkelerinden ciddi farklılıklar gösteriyor. Almanya ile bir karşılaştırma yapacak olursak, ülkemizde; ( l) yalıtım kalınlıklarının daha düşük, (2) dış cephe sıva, file ve kaplama kalitelerinin daha düşük, (3) uygulama kalitesinin daha düşük, (4) binalar ortalamada daha yüksek diyebiliriz. Bu ve benzeri farklılıklar aslında Türkiye koşullarına özel, sahada, bilimsel nitelikli bir yangın testi (Bkz. Şekil l) yapmanın ve bunun neticesinde elde edilecek bilin1sel veriler ışığında sektörü yönlendirmenin gereğini doğuruyor. ülkemizdeki mevcut Yangın Yönetmeliği 7 kattan veya 21,5 metreden yüksek binalarda A2 sınıfı "dış cephe" kullanılmasını gerektiriyor, ancak yazının başında belirttiğim gibi yönetmelıkteki "dış cephe" ifadesi açık değil. Bu konudaki belirsizliği gidermek için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 6 Nisan 2010 tarihinde bir genelge [5] yayınladı. Bu genelgede "dış cephe" ifadesinden "cephe boyunca alev yayılmasına maruz kalan veya kalabilecek yüzey''. yani cephenin en dış yüzeyinin anlaşıınıası gerektiği belirtiliyor. Konuyla alakalı yanlış anlaşılınaları gidermek için özellikle deniliyor ki, "Dış cephelerde kullanılan komÇAT&I CEPHEK• ASIM-ARALIK2/010 33

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=