imar Oğuz Öztuzcu İSMD'rün (İstanbul Serbest Mimarlar Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı. Bu zamana kadar pek çok önemli mimari projeye imzasını atan Öztuzcu, aynı zamanda kişisel fotoğraf ve resim sergileriyle ve 2008'de fragments of Living in Architecture kapsamında "Yaşasın Mimari" başlığıyla NTV'de yayınlanan 13 bölümlük belgesel çalışmasıyla da dikkatleri üzerine çekmişti. Şu anda Ağaoğlu Grubu'nun inşa ettiği ve "kabası bitti" dediği 40 katlı 212 Kulesi projesini yürüten Öztuzcu'yla İSMD'n.in yeni dönem projelerinden yerel yönetimlerin uyguladığı cephe rehabilitasyon faaliyetlerine kadar pek çok konuya temas ettik. Öztuzcu, bir ay önce değişen yönetimin ilk hedefinin, derneği gençleştirmek ve standarttan taviz vermeden üye sayısını arttırmak olduğunu söylüyor. Böylelikle derneğin daha çok elit, yaşlı mimarlardan oluştuğu algısını yıkmak istiyorlar. Dernekte kendini kanıtlamış, iş hacmi çok geniş, duayen denebilecek mimarların çok önemli bir yeri olduğunu ama yeterli olmadığmı belirten Öztuzcu ekliyor: "Mütevazı mimari faaliyetlerde bulunmuş ama yaptıklarıyla çok daha iyilerini yapabileceğini vaadeden genç mimarları da kadromuza katacağız. Diğer kardeş SMD'lerin de düşüncesi bu. Amacımız gençlere yer açmak:' Cephe bina için hayati önem taşıyor Oğuz Öztuzcu bir mimar olarak bina cepheleri için "koza gibidir" diyor, "Kozanın sağladığı imkan.lan cepheler de binaya sağlıyor. Öncelikle iklimi kontrol ediyor. O binanın enerji tüketimini, dışa açılımını kontrol ediyor. İçeridekilerin kimliğiyle ilgili mesaj veriyor''. Bina maliyetlerinin üçte birinin dış cephe maliyeti olduğunu belirten Öztuzcu, konunun ekonomide de etkin olduğunun altını çiziyor ve devam ediyor: "Cephenin sonsuz imkanı vardır. O nedenle ihtisas gerektiren bir konu. Yangın ve deprem gibi konularda da cephe elemanian büyük önem taşıyor. Kentlerimizin nasıl göründüğü de yine cepheyle ilgili. İyi cephe iyi binadır. Bütün bunlara bakınca cephe bina için hayati önem taşıyor:' Bütçe, mimarın elini kolunu bağlar Öztuzcu bu kadar önemli bir konuda mimarların nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda da önemli bilgiler veriyor: "Binanın cephesi binanın statiğinden, iç sistemlerinden ayrı mütalaa edilemez. Cephedeki kararlarınız içerideki planlamayı etkiler. Bu konuda en önemli noktalardan biri, hangi ülkede hangi binayı inşa ettiğin.iz.Türkiye'deki cephe tasarım koşullarıyla Bulgaristan'daki çok farklıdır. Bu sistemler, ülkenin farklı bölgelerinde bile farklılık gösteriyor. Kalkınma durumu da cephe sistemlerini doğrudan etkiliyor. Çünkü sizi bütçe kontrol ediyor. Bütçe mimarın elini kolunu bağlayan bir unsur. Tüm işverenler ve müteahhitler proje ekonomik olsun ister. Mimarların yaşadığı en önemli zorluk da budur. Mimar, uzun vadede işletme giderini düşürecek bir cephe tasarımıyla gelse bile, eğer yapımcı ön mal iyeti yükseltmek istemiyorsa o proje yapılamaz. Mimar amaçlarından vazgeçmek zorunda kalır. Sadece projelendirilen binayı sonrasında da mal sahibi kullanacaksa böyle bir maliyete razı olabilir:' Cephe sektörü son yıllarda büyük önem kazandı Öztuzcu, son yıllarda cephe sektörünün küresel ısınmanın boyutlarının anlaşılmasına bağlı olarak büyük önem kazandığım anlatıyor: "Fosil yakıt tüketimine engel olmazsak dünyanın günlerinin sayılı olduğu ortaya çıktı. Batı ülkelerinde buna karşı bir şey yapılma ihtiyacı doğdu. Enerjinin tasarruflu kullanımı hatta alternatif enerji, karbon salımının azaltılması en büyük mesele oldu. Artık binaların footprint'i (ayak izi) var. Bir binayı oraya diktiğiniz zaman o binanın oraya ne getirdiği ve oradan ne götürdüğü ölçülüyor. Ne kadar çalıyorsunuz doğadan? Ne kadar enerji tüketin1.ine neden oluyorsunuz? Bunun hesabını vermek zorundasınız:' Öztuzcu'ya göre "Bu artık bir ahlak sorunu ve payına düşenden fazlasını kullanan biri iyi mimar değildir." Cephe, iklim kontrol elemanıdır İklimlerin değiştiği bu dönemde cephenin iklin1 kontrol elemanı olarak büyük önem kazandığından bahsediyor Öztuzcu: "Cephe sistemleriyle binanın işletme giderlerini kontrol edebiliyorsunuz. Buna ne kadar çözüm getirebilirseniz bu binaların sürdürülebilirliği de o kadar artıyor. Bina sadece kendisi için değil, bulunduğu toplum, hatta dünya içindir. O yüzden sürdürülebilirlik önemli. Dünyadaki enerji kaynaklarının yüzde 65-70'ini yapılar kullanıyor. O yüzden burada yapılacak en ufak bir çözüm dünya ekonomisine büyük katkı getirecek:' "Benim binam yeşildir" demekle olmuyor Öztuzcu cephe sistemleri konusunda özellikle Almanya'nın çok ileride olduğunu söylüyor. Almanya'da şu anda çok yaygın olan çift cephe sisteminin binalara derinlik kazandırdığını ifade eden Öztuzcu, Türkiye'de en yeni yapılmış binaların bile bu teknolojiye ulaşamadığının altını çiziyor. Nedenlerini ise şöyle sıralıyor: "BizAlmanya gibi bir refah toplumu değiliz. Çağdaş tebolojiler bizim sanayimize hemen giremiyor. Burada ancak belli bir ucuzluğa varınca uygulanmaya başlanacaktır. Almanya gibi ülkelerde artık imar kanunlarına bu konuda yaptırımla,~ girmiş. 'Benim binam yeşildir' demekle olmuyor. Kanıtı gerekli. Şu anda binaların sürdürülebilirliğini kontrol altına almakBatı'da mecburi. Türkiye'de de LEED gibi BREEAM gibi danışmanlık kaynaklan var ama birçok mimari büro için buna kaynak ayırmak in1kansız. Yine de baştan böyle bir danışmanla çalışılınası ve cepheden başlayarak yapının kontrol edilmesi gerekiyor." ÇAT&I CEPHEM• ART- NİSAN/ 2011 25
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=