Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 31. Sayı (Mart-Nisan 2011)

A bir mimar; ve cephe Türkiye'de cephe ve çatılar ilkel bir şekilde denetleniyor "Cephe yalıtımı, çatı, pencereler ilkelbir şekilde denetleniyor. Bu konuda devlete çok büyük sorumluluk düşüyor ama bizde devlet arkadan geliyor.Bizimgibi kuruluşların önce bunları dile getirmesi gerekiyor. Artık buna 'sürdürülebilirlik' deyin, 'yeşil mimari' deyin, 'enerji kontrollü binalar' deyin ... Ama bu önüne geçilemezbir gelişim ve ileride önemli bir sektör olacak. ÖzellikleTürkiye için çok önemli konu, çünkü petrol ithal ediyoruz. Binalarda kullanılan petrol unsurlarını azalttrsakekonomiye de katkımız olur. Bu da cepheyle sağlanabilir. Enerji verimliliği sağlayan cephelerin ön maliyeti fazlaolsa da maliyet artışı kendini zamanla ödüyor. Bu Batı'da açıkça görülüyor:' Cephe rehabilitasyon faaliyetleri başarısız! .. Öztuzcu, yerelyönetimlerin kentseldönüşüm projeleri kapsamında uygulamaya geçirdiği cephe rehabilitasyon faaliyetle26 ÇATI & CEPHE·MART· NİSAN/ 2011 rine de eleştirel yaklaşıyor: "Yerelyönetimler bu planlamada profesyonelce davranmıyorlar. Cephe düzenlemeleri yani çehre değiştirme kimineliyleolacak? Kim tanzim edecek, kim denetleyecek? Birçok mimari uygulamada olduğu gibi bu mevzular meçhul. Bu tür uygulamalarda işi uzmanlara yaptırmazsanızsonucun başarılı olması zor.Yönetimlerin mimarlık kuruluşlarıyla diyalog içinde olması lazım ki iyiproje elde edilebilsin." Öztuzcu yerelyönetimlerin, "başlarına iş açacak" mimarlardan kaçtıkları için amatör işlerin ortaya çıktığı düşüncesinde. "Zaten bir sokağı, semti yeni bir cepheye kavuşturmak zor bir iş" diyor, "sadececepheyle mimari olı11az. Cepheler iç mekanları yansıtır. Yaniönemli olan içteki bilinci sağlamak. Bu binalar bu hale nasıl geldiyse belli bir süre sonra yine aynı hale gelecektir. Oraların daha sonra mahvedilmemesi için içeride yaşam bilinci olması lazım. O yüzden bu konunun sosyolojiden ekonomiye kadar birçok açıdan ele alınması gerekir ama öyle olmuyor. Kapanın elinde ka!Jyor:' Cephe bir ihtisas dalı Öztuzcu, cephelerin oluşumunda mimarların üstüne çok fazla gidilmemesinden yana. Zira "bizim gibi taşların yerine oturmadığı ülkelerde" kararların yüzde 100 mimarlar tarafından verilınediğini belirtiyor ve ekliyor: "Cephe, sonsuz imkan ve bilginin olduğu bir ihtisas dalı. Bir mimarın bütün bu konularda donanımlı olı11ası mümkün değil. O zaman bu konuda danışmalara ihtiyaçoluyor.Ama bu yatırımcı için maliyet. İhtisasa önem verilmediği ve cephenin önemi kavranmadığı için o kay- "İdeoloji girerse mimarlık biter! .." "Şimdiki hükümet ve onun izdüşümü olan yerel yönetimlerde bir alışkanlık oluştu. Binalara ideoloji sokuldu. Osmanlı ve Selçuk görüntüsünde yapılar istenmeye başlandı. Biz İSMD olarak "İdeoloji Girerse Mimarlık Biter" isimli bir sergi yaptık. Bundan 700-800 yıl önceki bina görüntülerinin bugün yapılması gibi bir ihtiyaç var mı? Bugünün ifadesi olması lazım. Tabi ki o dönemlerden kalan mirası korumamız lazım. Alt katında fotokopici açmamalıyız, yakmamalıyız, yıkmamalıyız ama aynısını da yapmamalıyız. Eskiden taş yapılar olduğu için tonozlara, kemerlere ihtiyaç vardı. Şimdi yok. Ataşehir'de Selimiye'nin kopyasını yapıyorlar. Mimar Sinan bile bunun tekrarını yapmamışken böyle bir şeyi betonarmeyle inşa etmek mümkün mü?" nağı ayırmak istemiyor. Bu ihtisaslaşmada Türkiye kısıtlı. Danışman ücretleri pahalı gelebiliyor.Gönül ister ki bunlar çoğalsın. Şimdi ürün bilgisicephe sistemi üreten firmalardan ya da firmalara bağlı danışmanlardan alınıyor ama bu sağlıklı değil çünli.i firma kendi malını kötülemez. Güvenilirlik kalmıyor o zaman da. En doğrusu bağımsız danışmanlarla çalışmak:' Peki Öztuzcu bina tasarlarken cephede hangi malzemeleri kullanmayı tercih ediyor~ Her binanın farklı bir kimliği olduğunu söyleyen Öztuzcu, geleneksel mimariden kuleye kadar geniş bir yelpazede projeler yapan bir mimar olarak taş da kompozit de kullandığını, önemli olanın nerede ne binası yaptığı olduğunu söylüyor.Öztuzcu son yıllarda dünyada uygulanan alüminyum, kompozit panel gibi yöntem ve sistemleri de günümüzün olmazsa olmazları olarak tanımlıyor ve ekliyor: "Günümüzün ifadesi artık sıva değil. Sıva biııanın iklimini kontrol edemiyor. Şu anda önemli olan da binanın ikliminin kontrol edilmesi. Artı, bina yapıldığı zaman kendi kendini kontrol edebilen bir kabuğu oın1al1:· "'

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=