ÇATI & CEPHE • MAYIS - HAZİRAN / 2011 23 vurgulandı.” İpekyol fabrikasının bu ödülü alan ilk endüstri yapısı olması bakımından ilgisini çektiğini belirten Arolat: “Bu seçimin Ağa Han ödülü için önemli bir adımtaşı olduğunu ve bir tür dönüm noktasını işaret ettiğini ödül töreni öncesinde Ağa Han’ın kendisinden duymuş olmak, benim için heyecan vericiydi” diyor. Arolat, seçim dönemindeki hassasiyet, jürinin, raportörlerin titiz çalışmaları ve seçim için belirlenen ölçütlerin niteliği bakımından Ağa Han ödüllerini sektördeki diğer ödüllerden ayrı tuttuğunu belirtiyor. Betonarme düşey taşıyıcılar, çelik strüktürlü hafif örtü… “İpekyol fabrikasında çalışan insanlar, bu yapının içinde kendilerini diğer fabrikalarda yaşayanlara göre bir nebze olsun daha iyi hissediyorlar” diyen Arolat, fabrika binasını yaşanabilir kılmak için mimari tasarımda nelere dikkat ettiğini, hangi malzeme ve sitemleri kullandığını anlatıyor: “İpekyol Tekstil Fabrikası’nda, yerel üretim olanaklarının kısıtlılığının da etkisiyle, yapı malzemesi ve üretim yöntemleri konularında yenilikçi denemelerden özellikle kaçınıldı. Benzer yapılarda da kullanılmakta olan betonarme düşey taşıyıcılar, onların üzerlerinde yer alan çelik strüktürlü hafif örtü ve cephelerdeki kaset sistemi, bu yapının da ana bileşenleri olarak kullanıldı ve dış yüzey, kapananlarla açılanların net ayrımlarının oluşturduğu bir gramerle biçimlendi.” Arolat binanın, “yönetim ve üretim alanlarını aynı çatı altında buluşturması, dünyadaki endüstri yapılarının pek çoğunda rastlanan hiyerarşik düzenleme ve kötü yaşam koşullarından uzak duran mimari çözümlemesi, yerel malzeme kullanımı, düşük enerji performansı, üretim alanlarına doğal ışık ve hava sağlayan iç bahçeleri, çalışanların konforu için düşünülmüş sosyal alanları” ile fark yarattığını sözlerine ekliyor. Bir fabrika, işçiye eve gitmeme duygusu veremez Almanya’nın en önemli mimarlık dergilerinden biri olan Baumeister dergisi binayı “işçilerin ayrılıp, akşam eve gitmek istemedikleri fabrika” olarak tanımlamıştı. Arolat dergideki bu bölümü okuyunca, şaşkınlık, utanç ve hiddetle karışık bir pişmanlık duygusu içine düştüğünü söylüyor ve ekliyor: “Şunu hepimiz gayet iyi biliyoruz ki fabrikalar genellikle işçilerin pek sağlıklı olmayan çalışma ortamlarında çalıştıkları yerlerdir. Ben, herhangi bir fabrikanın, bir işçiye eve gitmeme duygusu verebileceğine inanmıyorum. İçinde yaşadığımız bu sermaye egemen dünyanın ortaya koyduğu sosyal sorunları görmezden gelemeyiz.” “Sürdürülebilirlik” olgusu metalaştırılabilir Arolat, mimaride enerji verimliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili ise şunları
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=