ÇATI & CEPHE • MAYIS - HAZİRAN / 2011 28 TOKİ müteahhitliğe soyundu Önel, inşaat sektörünün en büyük probleminin, TOKİ’nin müteahhitlik görevi görmesi olduğunu söylüyor ve konuyu şöyle açıklıyor: “Devlet müteahhit olur mu? Sadece bu işleri organize eder. Yani inşaat yapan kurumla denetleme yapan kurum aynı. Şimdi TOKİ Bayındırlık Bakanlığı’nın önüne geçti. Üstelik sadece konut değil son iki, üç yıldır eğitim ve sağlık yapılarını da TOKİ yapıyor. Projelerin çoğu abuk subuk, çoğaltılmış yapılar... Anadolu’da bütün binalar aynı, kimliksiz. Şehir içinde bile semtten semte mimari tasarım, çatılar, cepheler değişiklik gösterir oysa.” “Devlet müteahhit olunca, daha nitelikli yapı yapmakta olan yüklenici firmalar devletle rekabet edemedikleri için çökmeye başladılar. Ayakta duran inşaat firmaları da iktidarla iyi ilişki içinde olanlar.” Binaları sertifika alamaz “Köyden kente göçenlerin önceleri tek sıkıntısı barınmaydı. Şimdi barınma problemini çözmüş, gecekondudan biraz daha nitelikli bir yerde yaşamak isteyen vatandaşa cüzi bir meblağ karşılığında ev veriyorlar ama devlet bunu daha iyi yönetebilirdi. Yarışmalar düzenlenebilir, o yöreye yönelik mimari tasarımlar yapılabilir. Neden daha iyisi yapılabilir? Çünkü bu binalar gecekondunun bir adım ötesi sadece. Altyapı problemini çözmesi iyi ama mimarileri özensiz. Size önemli bir şey söyleyeyim, Murat Çıracı’nın bir doktora öğrencisi var, Bayındırlık Bakanlığı’nda müfettiş. Ben de onun tez izleme komitesindeyim. TOKİ’nin yaptığı uygulamalar mevcut sertifika sistemlerine göre sertifika alabilir mi diye inceliyoruz. Hiçbirinde tespit edemedik. Almaları da mümkün değil. En geç bir yıl içinde bilimsel verilerle ortaya koyacağız bunu. 130 projeyi incelettik. Daha da inceleyeceğiz.” Dönüştürülen binaların cepheleri kişiliksiz, ruhsuz… Yerel yönetimlerin yaptığı kentsel dönüşüm projelerinin de rant amaçlı kullanıldığı için çabuk tüketildiğini düşünen Önel bu konuda yaptığı çalışmalardan bahsediyor: “Marmara depreminden sonra, Yıldız Üniversitesi ve İTÜ olarak ortaklaşa, uluslararası iki sempozyum düzenledik. Biliyorsunuz Avcılar ve Büyükçekmece depremde büyük hasar gördü. Buna benzer bir manzara 2. Dünya Savaşı’ndan sonra görülmüştü. Savaştan çıkan ülkeler kentlerini başarılı bir şekilde, amacına uygun olarak rehabilite ettiler. Biz de depremden sonra Avcılar ve Çekmece için böyle bir rehabilitasyon çalışması yapmak istedik. Belediye başkanlarına, orada yaşayan insanları yerleştirmek için ada ölçeğinde projeler yapmayı teklif ettik. Kabul edilmedi. Bu iki ilçedeki binaların hiçbirinin iskan ruhsatı yok. Hangi iyileştirme, dönüştürmeden bahsediyoruz? Bu kapsamda yapılan binaların dış cepheleri de hep aynı; kişiliksiz, ruhsuz. Kabul edelim, bu işi de yönetemedik. Kenti dönüştürüyorlar doğru ama neye dönüştürüyorlar belli değil.” Önel, son zamanlarda gündeme oturan Çılgın Proje’nin de rant amaçlı olduğunu söylüyor ve ilave ediyor: “Kanalın geçtiği güzergahlara baktım, hemen hemen tamamı TOKİ parsellerinin yanından geçiyor. Ne tesadüf değil mi? Kamu yararı gütmeden, belli çevrelere rant getiren bir proje olduğu şimdiden belli.” Hakkı Önel kimdir? 1 Ocak 1948 Turgutlu doğumlu olan Prof. Yüksek Mimar Hakkı Önel, lisans ve yüksek lisans eğitimlerini İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Mimarlık Bölümü’nde tamamladı ve 1970’de yüksek mimar oldu. 1971 yılında mezun olduğu kurumda asistan olarak akademik yaşama başladı, 1988’de profesör oldu. 1981 yılında YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü kapsamında “Lisansüstü Mimarlık Yapı Dalı” programını kurarak Yapı Üretimi Bilim Dalı Başkanı oldu. 1981-94 arasında Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcılığı, Dekan Vekilliği ve daha sonra da Mimarlık Fakültesi Dekanlığı ve Senatörlük yaptı (1997-2000). Halen YTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Üretimi Bilim Dalı’nda Öğretim Üyesi olarak görevini sürdüren Önel’in mimarlık alanında 6 kitap, 3 ders notu, 85 bildiri, birçok makale, konferans, sempozyum ve workshop etkinlikleri bulunuyor. bir mimar; ve cephe © ÇATI & CEPHE C M Y CM MY CY CMY K
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=