ÇATI & CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2011 41 panellerin çatı üzeri uygulamalarından bahsedilecektir. 2. Yeşil Çatılar Yeşil çatıların ortaya çıkışı ve ilk uygulamaları, yapıların toprakla kaplanması fikri, ısı ve yangın korunumu, kamuflaj gibi nedenlerle bina yapımı kadar eski zamanlara dayanmakla beraber, ilk olarak sistemli bir biçimde uygulanışı 20. yüzyılın başında Le Corbusier gibi bazı avangart mimarların düz beton çatı döşemelerinin kullanılabilir alanlar olduğunu ve yeşillendirilebildiğini keşfettiklerinde başlamıştır. O dönemden bugüne kadar yeşil çatı konusunda öncü mimar Friedensreich Hundertwasser başta olmak üzere birçok mimar tarafında yeşil çatılar kullanılagelmiştir [2]. Yeşil çatılar, Türkiye’de genellikle prestij amaçlı yapılmakla beraber, yapıya getirdiği ekolojik ve ekonomik avantajlar da göz ardı edilmemelidir. Bu katkılar kısaca şöyle özetlenebilir: 1. Yeşil çatılar, sistem seçimine göre, çatıdan drene edilmesi gereken su miktarında yüzde 90’a kadar tasarruf sağlayabilmektedir. Böylece şehir şebekesine binecek yükü büyük ölçüde hafifletir. 2. Ortamdaki toz partiküllerinin filtre edilmesine yardımcı olur. Özellikle hava kirliliğinin ciddi sorun teşkil ettiği alanlarda çok iyi bir çözümdür. 3. Yeşillikle kaplanan çatı, klasik çatıyla kıyaslanınca yüksek ses emici özelliğe sahiptir. Dolayısıyla havalimanı, otoyol gibi alanlarda avantaj sağlar. 4. Bitkilerin nefes alma özelliği sayesinde oksijen oranını artırarak çevresindeki hava kalitesini artırır. 5. Çatı yüzey sıcaklığını kışın sıcak yazın serin tuttuğu için istenmeyen ısı kayıp ve kazançlarını engeller. Sistem seçimine göre, çatının ısı yalıtım kapasitesinde yüze 15 ila 50’ye varan artışlar sağlanabilmektedir. 6. Su yalıtımını aşırı ısı farklarından, zararlı ultraviyole ışınlarından koruyarak, çatı ömrünü artırır. 7. Çakıl kaplı teras çatıların yerine yeşillendirilmiş alanlarla kombine edilmiş yaşama alanları yaratıp, özellikle sıkışık şehir yaşamında, bahçe fonksiyonu görür. 8. Şehirlerdeki yetersiz yeşil alanların yarattığı doğal ortam eksikliğini doldurarak mikro klimayı dengeler, doğal çevrenin yaşamasını destekler. Çatı bahçeleri 2 ana yöntemle meydana getirilmektedir. Bunlar, intensif (yoğun) ve ekstensif (seyrek) yeşillendirmedir. İntensif yeşillendirme çim, yüksek çalı ve bitkiler ve birçok ağaç türünün yetiştirilebilmesi için kullanılır. Çatıya verdiği yük 300-400 kg/m2den başladığı için taşıyıcı elemanların tasarımı aşamasında yeşil çatı uygulaması mutlaka hesaba katılmalıdır. Ekstensif yeşillendirme ile hafif çatı bahçeleri elde edilir. Kullanılan özel malzeme ve yöntemlerle çatıya gelen yük 80-100 kg/m2 civarındadır. Bu, geleneksel çatı kaplama malzemelerinin (kiremit, çakıl vb.) çatıya verdiği yükle hemen hemen aynıdır. Dolayısıyla çatı yenilemelerinde binaya ekstra yük getirmediği için tercih edilmektedir. İki sistem arasındaki önemli farklardan biri de intensif sistemde düzenli bakım ve sulama gerekirken, ekstensif sistemde yılda en fazla bir veya iki defa bakım yeterli olmaktadır. Sistem seçiminde, seçilen bitkiler, çatının kullanım amacı, yapılacak bölgenin iklimsel verileri ve çatının yük taşıma kapasitesi gibi faktörler rol oynamaktadır. Tüm yeşil çatı uygulamalarında, aşağıdan yukarıya temel katmanlar aşağıdaki gibidir; 1. Çatı konstrüksiyonu 2. Su yalıtımı + kök tutucu tabaka; Bazı su yalıtım ürünlerinde köke karşı dayanım mevcuttur. (FLL sertifikalı su yalıtımları). Bu durumda kök tutucu katman gerekli değildir. 3. Mekanik etkilere karşı koruyucu ve nem tutucu tabaka 4. Drenaj ve filtre tabakası 5. Bitki taşıyıcı tabaka 6. Bitkiler Çatı bahçeleri genellikle yüzde 2 akıntıya sahip teras çatılar üzerinde uygulanmaktadır. Bununla birlikte maksimum yüzde 115 eğime kadar her türlü form ve tipteki çatılara da uygulanabilmektedir. Özellikle rekreatif amaçlı kullanılan çatı bahçelerinde, yeşillendirmeyle birlikte yürüme yolları ve hatta taşıt yollarının da uygulaması yeşil çatı sistemiyle mümkün olabilmektedir. Yeşil çatılar, enerji etkin ve ekolojik bir yaklaşım olarak çevre dostu bina konseptinde yer alması gerekli önemli öğelerden birisidir. Fakat bu özellik tek başına yeterli olmamaktadır. Çevre dostu yeşil binaların önemli kriterlerinden bir tanesi de, binanın harcadığı enerjiyi karşılamada fosil yakıtların kullanımını minimuma indirmesi ve temiz enerji kaynaklarından maksimum yararlanması olmalıdır. Böylece binanın karbondioksit salımını azaltarak (veya sıfıra indirerek) sera gazı oluşumunu engellemeye yardımcı olmaktadır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=