Başkan'dan Atlla GÜRSES ÇATIDERYönetim Kurulu Başkanı Değerli Okurlarımız, Bu dönemde Çatı Sektörü, büyük projelerin yanısıra önemli ölçüde tadilat uygulamaları ile büyük bir hareketlilik kazandı. Sektördeki canlılık üretici, bayi ve uygulamacıların; fiyatlarda herhangi bir artış olmaması da müşterilerin yüzünü güldürüyor. Ramazan'ın gelmesi ile sektörde küçük ölçekte bir durgunluk yaşanabilir; ancak Ramazan Bayramı sonrasından yılsonuna kadar sektörün canlılığını koruyacağını düşünüyoruz. IMF, ocak ayında hazırladığı raporda, 2012 yılında Türkiye'nin büyüme oranını yüzde 0,4 olarak verirken, mart ayında bu oranı revize ederek yüzde 2,3'e yükseltmiştir. Tüm olumsuz verilere rağmen Türkiye'nin 2012 yılındaki ilk üç aylık büyüme oranı ABD, Japonya ve Euro bölgesi ülkelerinin önünde, yüzde 3.2 olarak gerçekleşmiştir. Çatı sektörü açısından baktığımızda ise büyümenin yüzde 5 oranında gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. 40 ÇATI&CEPHET• EMMUZ- AĞUSTOS/ 2012 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı, mayıs ayında TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi ve yasalaştı. Kentsel Dönüşüm Yasası olarak da adlandırılan bu yasa, afet riski altındaki alanlarla, bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini oluşturmak üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair esasları düzenliyor. Yasaya göre, riskli yapıların tespiti, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikte belirlenen çerçevede, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcilerince, masrafları kendilerine ait olmak üzere, bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacak. Artık kentsel dönüşümün yapılıp yapılmayacağı değil, nasıl yapılacağı görüşülmeye ve tartışılmaya başlandı. Bazı belediyeler kentsel dönüşüm alanlarını belirleyip ilan etmeye başladılar. Finansmanın önemli bir bölümünün, 2B arazilerinin satışından elde edilecek gelirlerle karşılanacağından söz ediliyor. Bunların hepsi çok güzel ve olumlu gelişmeler; ancak kentsel dönüşümün sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için planlama aşamasında, ilgili meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları ile kullanıcıların da görüş ve önerileri dikkate alınmalı ve olası kamusal, çevresel, sosyal ve kültürel kayıpların önüne geçilmelidir. *** Değerli okurlarımız, aktif bir deprem kuşağında yaşadığımız için deprem konusunu her zaman canlı tutmamız ve hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Prof. Dr. Ahmet Mete lşıkara şubat 201l'de Türkiye haritası üzerinde riskli 12 bölge işaretlemiş ve bunlardan Van ve Fethiye'de depremler gerçekleşmiştir. Deprem olasılığı bulunan riskli alanların üçü Marmara Bölgesi'ndedir. Ülkemiz ekonomisinin can damarı olan bu bölgede, sanayi tesislerinin de depreme dayanıklı hale getirilmesi son derecede önemlidir. Kentsel dönüşüm konusunda genellikle konut üzerinde yoğunlaşılmakta ve sanayi göz ardı edilmektedir. Oysa ki Marmara depreminde, sadece cephe ve çatıdan oluşan sanayi yapılarında da önemli hasarlar oluşmuştur. Özellikle betonarme prefabrike yapılarda tamamen montaj hatalarından kaynaklanan yıkımlar yaşanmıştır. 19 Ağustos depreminin yıldönümünün yaklaştığı bugünlerde sanayinin önemi vurgulanarak, sanayi yapılarının da depreme dayanıklı hale getirilmesi için gereken çalışmalar yapılmalıdır. *** ÇATIDER, sertifika eğitimleri, sempozyum, yarışma, sektöre! bilgilendirme vb. faaliyetlerinin yanısıra, kurduğu birçok komisyonda da depremlerin çatılardaki etkileri, işçi sağlığı ve iş güvenliği, sektör büyüklüğü, haksız rekabet, çatı eğimlerinin artırılması ve çatı aralarının kullanıma açılması konularında faaliyet göstermektedir. Son birkaç yılda bazı büyükşehir
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=