terek bulduğumuz tonları yine de bulmakta zorlanıyoruz. Tarihi yapılardaki restorasyon sorununa boya firmalarının da dahil olması gerekiyor. Geleneksel boya renkleri olan aşı kırmızısı, çivit mavisi gibi renkleri bir şekilde sunmaları gerekiyor. Bahsettiğim bu konular, işbirliği yapabileceğimiz konulardır. Çok iyi bildiğimiz yapı ustalığı alanını milletçe unutmuş durumdayız. Bunu tekrar ortaya çıkartmak, tekrar hatırlamak ve tekrar uygulamak gerekiyor. Alp Arısoy: Belediyelerde olduğu kadar vatandaşlarda da koruma bilinci artmaya başladı. Belediyeler ya da KUDEP'lerin katkısıyla mesela yılda üç tarihi bina restore ediliyorsa, bunun on katı kadar insanların yaşadığı tarihi evler var ve KUDEP'ler kadar bu malzemelere kolay ulaşamıyor. Örneğin devlet, bu tarihi binalarda yaşayanlara "PVC doğrama pencere takamazsanız" diyor. İnsanlar da "Evimi korumak istiyorum ama eski malzemeyi nereden bulacağım" sorusunu soruyor. Uzman gidip marangozu da bulabilir, seçilecek ahşabı da bulabilir ama herhangi bir eski bina sahibinin bütün bu olanaklara ulaşabilmesi için belediyeler tarafından çözümler üretilmesi gerekiyor. Nasıl yapı marketlerde günümüzde kullanılan malzemeler kolayca bulunabiliyorsa, geleneksel evler için de yapı malzeme- !eri aynı şekilde tedarik edilmeli. Bu işten anlamayan eski bina sahiplerinin evlerinin doğru bir şekilde korunmasına yardımcı olunmalı. Bu insanların işi belediyelerden ve KUDEP'lerden daha zor. Evlerini onarma istekleri var ama ne yapılacağıyla ilgilihiçbir fikirleriyok. Bu anlamda belki yatırımcıdan ya da belediyelerden daha çok herhangi bir insana da hitap eden ürün seçenekleri olabilmeli. Sadık Özkan: Alp Bey çok önemli bir konuya temas etti. Biz hep organizasyon veya yerel yönetimler açısından binaları konuşuyoruz ama dediği çok doğru. Mesela Safranbolu'da insanlar aile büyüklerinden kalma evlerde yaşıyorlar ama orada bir malzemeyi değiştirmeye kalktıklarına uygun malzemeyi bulmakta zorlanıyorlar. Tabi ki evine uygun malzemeyi yapı marketlerden alması Türkiye için ütopik bir şey. Ama en azından bu konuda çalışma yapmak isteyen vatandaşlara, belli bir prosedür çerçevesinde bir devlet desteği, malzeme temininde veya onarımın finansmanında yardımcı olmak gerekir. Çünkü vatandaş, tarihi evi için aradığı malzemeyi bulsa bile çok pahalı olduğundan almakta güçlük çekecektir. Eski yapılar için kullanılan malzemeleri bir PVC doğrama veya Amerikan kapının maliyetiyle kıyaslamamız mümkün değil. Bunun yanı sıra vatandaşın da hem bilinçlendirilmesi hem de doğru malzemeyi kullanması için teşvik edilmesi gerekiyor. Alp Arısoy: Bu konuda zaten devlet desteği var ama insanlar ilk önce belediyeye veya devlete değil, nalbura gidiyor... Özel sektörün desteği daha farklı olacaktır. Bence bu noktada esas lokomotif özel sektördür. Mithat Kırayoğlu: Bursa'nın tarihi evleri, Türkiye'deki tarihi yapılar arasında orijinalliği hiç bozulmayan nadir evlerdir. Bursa'da Tahtakale çarşısında, ahşap bir evde kullanılan bütün malzemeler satılır. Türkiye'de ahşap evlerin hepsinin belli bir tipolojik özelliği vardır ve hepsi belli bir norm içindedir. Bursa evlerinin güzelliğinin esas sebeplerinden bir tanesi de bir kalıba göre bütün evler yapılırken, ev sahibinin tercihlerine ve arsanın durumuna göre evin çehresinin değişim göstermesidir. Bu evler hem birbirlerine çok benzer hem de birbirlerinden farklıdırlar. Günümüzde ahşap bir ev yapmak isteyen kişi Tahtakale'ye gidip evin bütün taşıyıcı sistemini oradan alabilir. Malzeme temini kolay olduğu için bir ev üç ay gibi kısa bir sürede yapılabiliyordu. Evin kireci bir sene önceden söndürülür. Çünkü kireç bekledikçe güzelleşir, gidip Tahtakale'den de malzemesi alınır ve üç ayda da bitirilir. Tahtakale çarşısı örneğinden de gördüğümüz gibi malzeme temini için bir birim veya bir alan oluşturulmalı. Nüvit Bayar: Ben konuya hem proje çizen, hem proje denetleyen, hem de uygulama denetleyen biri olarak bakmak istiyorum. Geleneksel Türk mimarisinde restorasyon çalışmalarında en büyük sorun alaturka kiremitlerde çıkıyor. Yeni üretilen alaturka kiremitlerle eski kiremitler arasında ÇATI & CEPHE•KASIM-ARALIK/2012 37
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=