bir mimar; ve cephe Sabah-atv Binası/ Nişantaşı kalan bu tarz cepheler bir şey ifade etmiyor. Çünkü bina ilk önce hizmetlerini ve işlevlerini yerine getirmeli ve bu işlevlerini yansıttığı karakter neyse onu aynen yansıtmalı. Yüz, bir insanda karakteri nasıl ortaya koyuyorsa, cephe de binanın karakterini ve kimliğini aksettirmeli. Cepheyi bir sürü dekoratif malzemeyle ağırlaştırmak, anlamsızlaştırmak ve süslemek kendine güveni olan bir yaklaşım değil. Palyaçonun yüzü gibi, kendini saklayarak başka bir görünümü satmakla eş değer ... " Tercihim ağır malzemelerden uzaklaşmak "Öncelikle binanın işlevi ve beklentiler benim cephemi, kabuğumu belirliyor. Tercihim ağır malzemelerden uzaklaşmak. Fakat teknolojik ve ekonomik durum, taşı ya da ağır malzemeleri unutmamıza imkan verecek düzeye henüz ulaşmadı. Ayrıca taşın romantik bir dili ve mesajı olduğunu da unutmamak lazım. Kaynaklar da çok önemli. Ormanlarla kaplı bir bölgede, uzak bir yerden taş ithal ederek bir bina inşa etmenin ekonomik bir boyutu da var. Bulunabilirlik, lojistik, işlenebilirlik ve yerel kültür gibi kriterler var. Kırsal bölgedeki işçilerle bir asma cephe yapmaya kalkarsanız bir sene sonra o cephenin ne hale geleceğini bilmeniz lazım. Chigago'daki bir binayı Anadolu'da yerel işgücü ve olanaklarla ya26 ÇATI & CEPHE• KASIM-ARAL/ I2K006 pamazsınız. Teknolojiyi uygulamanın kriterleri var ve yerel iş gücünün kapasitesini de göz önüne almak gerekiyor ..." Doğal malzemelerle cephe yapmanın alemi yok! "Doğal malzemeler tükenmeye başladı ve doğayı korumak bir ahlak konusu oldu. Ahşabı olabildiğince az kullanmaya çalışıyorum. Ormanları tüketerek bina yapmanın peşinde olamam; olursam çağdışı kalırım. Ahşabın yerine alternatif malzemeler üretiliyor. Hala yoğun olarak ahşap kullanarak çağdaş mimar olamayız. Doğal ve her gün daha azalan malzemelerle cephe yapmanın alemi yok. Hatta taşı bile daha az kullanmamız lazım. Mesela artık Almanya madenlerini açmıyor. Türkiye'de ise dağ taş yontuluyor. Kınalıada'nın yarısı yok; Haydarpaşa'ya gitmiş. Sapanca'daki bazı dağların yarısı yok; TEM'e gitmiş ... Türkiye'de de yapay malzemelere er geç alışılacak. Hiç olmazsa doğal kaynakları tüketmeden şimdiden yapay malzemelere alışalım. Doğal kaynaklar bittikten sonra zaten geçeceksin, başka şansın kalmayacak. Çeliğin olduğu yerde neden ahşap kullanayım? .. " Bina ve cephesi aynı anda doğmalı "Binayı baştan cephesiyle birlikte kafamda tasarlarım. 'Binayı bitireyim de şuna bir cephe yapıştırayım' dediğimi hatırlamıyoSagra Tesisleri/ Ordu rum. Bina, cephesinden ayırt edilemez. Cephe kavramını cephe diye ayrı bir şey gibi düşünmek çok yanlış. Bir karakter canlandırıyorsunuz, o karakter sizin gözünüzün önünde cismani bir şekil almalı. Bir roman kahramanı yaratırken karakteriyle birlikte yüzünü, silüetini de göz önüne getirirsiniz. Bu da benzer bir şey. Komple, bir bütün olarak doğmalı. Bunun hiyerarşik bir düşüncesi yok; bu zaten mimari eğitimlerimde de vermeye çalıştığım bir duygu. Hepsi bir anda, beraber doğmalı. Mimarın beyinsel aktivitesindeki en mühim rol çok bilinmeyenli bir denklemi bir bütün olarak çözebilmek. Binanın içindeki faaliyetleri, fonksiyonları iyi izah edemediğim bir maske, cephe yapmışsam benim için çok büyük yanlış ve kayıptır. Çok hassasiyetle üzerinde durduğum bir konudur. Binanın karakterini yansıtmaya çalışırım. Tüm binalarını böyledir. Mesela Sabah Gazetesi'nin hem İkitelli'deki hem de Nişantaşı'ndaki binaları böyledir. Nişantaşı'ndaki şimdi otel oldu. Ama cepheye hiç dokunmadılar. Yanındaki komşularıyla iyi geçiniyor..." 17. Karayolları Bölge Müdürlüğü binası çağdaş sivil yapı örneği olarak tescillenen ilk bina "Zincirlikuyu'daki 17. Karayolları Bölge Müdürlüğü binası çağdaş sivil yapı örneği olarak tescillenen ilk binadır ve en önemli özelliği kullanılan malzemelerin o dönem-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=