Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 54. Sayı (Ocak-Şubat 2015)

proje montaj sırasında ise geometrik referans oluşturmuş. Fil ayaklarındaki tabandan yarı yüksekliğine kadar bulunan düğümlerde tam nüfuziyetli kaynaklar kullanılmış. Fil ayaklarının montaj öncesinde fabrikada her düğüm katı arasında birkaç ayrı parça olarak ön üretimi yapılıp, fabrikada üçer kat ön montajı yapıldıktan sonra alttaki parçaların sahaya yollanmasıyla saha kaynakları asgaride tutulmuş. Fil ayakları yapısı ile içindeki cam cephe elemanları, birbirlerinden bağımsız çelik borularla oluşturulan yatay çemberlerle perde gibi sadece üst ve alt kenarlarından bağlanmış. Deprem Önlemleri Cam cephe elemanları arasındaki derzler ve birbirlerinden bağımsız taşıyıcı çemberler ile depremde oluşacak hareketlerden camlar korunacak şekilde detaylandırılmış. Terminal genelindeki iç bahçeler dahil tüm cephelerin tasarımında deprem sırasında oluşacak hareketlerde, yapı ile elemanlar arasında uyumluluk sağlamak için sistem ve bağlantı detayları geliştirilmiş. Böylelikle cephelerde hantal yapı elemanlarından kaçınılmış ve deprem sırasında ise yolcular için tehlike oluşturacak cam kırılma riski asgariye indirgenmiş. Statica Mühendislik Genel Müdürü Cem Özer “Yapının Kritik Kısımları Çatılardı” “Birçok düzensizliğe de sahip yapının esas kritik kısımlarını çatılar oluşturuyordu. Binada çeşitli özelliklerde çatı sistemleri bulunuyor. Yapı, Türkiye’deki en büyük deprem tesirine göre tasarlandı. Binanın üzerine gelen tesirler ve deformasyonlar önemliydi. Çok ilginç bir mimarisi olan binanın çeşitli yerlerinde 25 metre yüksekliğindeki kolonlara oturan 80 metre açıklıklı kirişler, çatılar var. Oldukça narin bölümleri olan binanın bazı bölümleri rijit, bazı bölümleri ise esnek. Bu bölümler arasında davranış farklılıkları bulunuyor ve bunları tolere eden yapısal önlemler almamız gerekiyordu. Örneğin çatı sistemleri arasında farklı blokları köprü gibi geçen çözümler oldu... Origami çatının elemanları buna örnek verilebilir. Bir tarafta tonoz çatının bastığı kolona basıyor, öbür tarafta iskelenin bastığı kolona basıyor ve iki blok birbirine göre artı-eksi 30 cm hareket ediyor. Bu harekete müsaade veren teflon üzerinde kayan mesnetler oluşturduk. Benzer konu cephe açısından da önemliydi. Cephe elemanları, teleskobik bir sistemle hem yatayda hem de düşeyde harekete müsaade ediyor. Hepsi özel imalatlardı.” Sıradan bir yapı değil “Bu proje bizim becerilerimizi de ortaya koyma imkanı sağladı. Sıradan bir yapı değil. Yapısal mühendisliği her noktada zorlayan bir tasarım vardı. Mimarın belirli bir vizyonu bulunuyordu ve yapı mühendisi olarak bizim o vizyonu ayakta tutulabilir hale sokmamız gerekiyordu. İlk baktığınızda ‘80 metre açıklığın, sadece 60 cm yüksekliğinde bir sistemle geçilmesi gerekiyor’ dendiğinde ‘Olacak şey mi? Ne gerek var?’ diyorsunuz ama bizim açımızdan ilginç olan da buydu. Proje bize bu fırsatı verdi. Bu tasarımı uygulamak bizim için büyük bir keyif oldu. Statica olarak mimarisi karmaşık olan özel yapılar üzerinde çalışmak vizyonumuz arasında yer alıyor. O anlamda bu proje bizim için büyük bir fırsattı”. ÇATI & CEPHE • OCAK - ŞUBAT 2015 42

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=