TAV İnşaat Yapısal Tasarım Koordinatörü Ahmet Çıtıpıtıoğlu “İç Bahçelerde de Cepheler Var” “Havalimanlarında genel olarak -normal binalardan farklı- sürekli, yüksek ve çok büyük cepheler bulunur. İzmir terminalinde dış cephelere ek olarak birçok iç bahçe için oluşturulan 20-25 metre yüksekliğinde cephelerimiz var. Cepheler genelde belli bir kot veya zeminden çatıya kadar uzanan yapılardır. Yapıda depremden doğan şartname limitlerine uygun da olsa yüksek olmalarından doğan göreceli yoğun hareketlenmelere göre tasarlanmaları gerekiyor. Tasarımın ekonomik olması açısından cephe düzlemlerine dik yönlerde ana taşıyıcı düşey elemanların alt ve üst bağlantıları çatıya karşı değil, beraber hareketine uyumlu olacak şekilde mafsallı olarak detaylandırıldı. Bazı durumlarda ara kot bağlantısı olması gerektiği yerlerde düşey elemanların iç yüklerini azaltacak şekilde eleman için de basit mesnetler oluşturuldu. Cephe düzlemindeki hareketlerde ise cepheleri yapıdan ayırıp, kendi yatay sistemini oluşturduk.” “Genelde depremde terminaldeki yolculara risk olan cam kırılmalarına karşı önlem olarak, cam elemanlar ile çerçeve profil elemanların, olukların içinde aralarında yeterli mesafe olmasını sağladık; camın sadece altına kauçuk blok elemanları konuldu. Böylece cam cephenin düzlem içinde çerçevelerin dikdörtgen şeklinden yamuk şekline dönmesinden dolayı sıkışmadan ve hareketten etkilenmemesini sağladık.” Rüzgar analizi gerekli “Çatı kaplamalar ve cephedeki baskın rüzgar yükü, ‘emme’ oluyor. Özellikle çatı kaplamaların saç bağlantılarında kullanılan vidaların bu emme yüklerine uygun boyutta ve sıklıkta kullanılması gerekli. Havalimanı terminal yapılarında çok büyük ve şekilli çatılardaki rüzgar yüklerini belirlemek için rüzgar analizleri yapılmalı. Şartnameler sadece çok basit şekiller için yüklerin hesaplanmasına yeterli. Cepheler için de durum aynı; emme yüklerinin nerede ve ne mertebede olacağını belirlemek bu tür yapılarda el hesabıyla mümkün olmuyor”. Tasarımlar iddialı hale geliyor “Mimari tasarımlar, bilgisayar modelleme araçları dolayısıyla daha da iddialı hale geliyor, bu da cephe ve çatı detaylarını daha da zorlu yapıyor. Çok değişik projeleri gerçekleştiren, yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da uygulama firmalarımız var. İzmir projesinde çok sayıda cephe ve çatı taşeron firmalarıyla çalışma imkanı bulduk. Çatı ve cephe tasarımı konusunda bazı firmalar kendi bünyelerinde veya dışarıdan tasarım hizmeti alıyorlar. Bazı firmalarda çalışan teknik kadrolar inşaat mühendisi olmayabiliyor. Bu nedenle bazen basit detaylarda yanlışlar yapılıyor. Deprem ve rüzgar sadece basit yük olarak düşünülüyor, binaların genel davranışı düşünülmeden yapılan tasarım çok sıkça gördüğümüz bir durum. Firmaların kullanıldıkları malzeme ve tasarım tabloları dışında teknik manada daha fazla destekleyici olmaları gerekiyor. Enerji verimliliği gibi konularda cephe ile çatılar binalarda çok önemli ve belirleyici unsurlar. Firmaların ileride bu konulardaki donanımı ile tasarımların toplam bina tüketimlerine olan etkileri konusunda yönlendirici olmaları gerekecek.” ÇATI & CEPHE • OCAK - ŞUBAT 2015 43
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=