Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 58. Sayı (Eylül-Ekim 2015)

ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 15 Yapıların tasarım ilke ve esaslarını, projelendirilmesini, güvenli yapı malzemelerinin piyasaya arzını ön plana alan bir yapılanmaya sahibiz. Bu çerçevede son icraatlarımızdan bir tanesi, güvenli yapı iskelelerinin piyasaya arzını ve sonrasında uygulamasını sağlamak üzere bir tebliğ taslağı oluşturmak oldu. 2007 itibariyle çıkarılan yönetmelikte sadece çelik iskele zorunlu kılınmıştı ancak ülke gerçeğine baktığınızda bunun imkansız olduğunu gördük. Örneğin Çin’de bambudan iskeleler kullanılırken, ülkemizde herhangi bir malzemeyi yasaklamak veya önermek yerine devlet olarak kullanım açısından, güvenlik açısından kullanım kriterlerini ve limitleri koymamız gerektiğine inanıyoruz. Piyasanın, fayda-maliyet analizlerini yapıp malzemeye karar vermesi lazım. Biz, şurada kullanılacak olan malzeme yangına dayanıklı olacak, şurada kullanılacak malzeme 20 tona kadar yük taşıyabilecek, şurada kullanılacak malzemenin eğilme mukavemeti şu olacak gibi kriterleri belirleyeceğiz, gerisini sektör geliştirecek. Bu tebliğ taslağıyla ve Bakanlığımızın onayıyla beraber 1 Temmuz itibariyle güvenli yapı iskelelerinin kullanılması zorunlu hale geldi. Ahşap yapı iskelelerine ilişkin bir standart ve düzenleme yoktu. Gazi Üniversitesi ile yaptığımız protokol sonucunda ahşap yapı iskelelerinin tasarım ilke ve esaslarını, standartlarını geliştirdik. Geliştirilen standardı şu anda bir kitapçık olarak basıyoruz. Aynı zamanda bu projenin sonuçlarını TSE’ye gönderdik. Sonraki adım olarak TSE tarafından proje sonuçları standart olarak yayınlayacak. Onun dışında Çelik Yapıların Tasarım ve Yapım kurallarının belirlenmesi Yönetmeliği hakkında taslak metin şu anda bitmiş durumda. Bu metni, görüş almak için tüm sektöre ve üniversitelere göndermiş bulunmaktayız. Görüşlerin nihayetinde onu da bir lansman toplantısıyla tanıtacağız. Bunun yanı sıra turizmde çok önemli yeri olan ve özellikle Nevşehir ve civarında ağırlıklı olarak görebildiğimiz, ancak ülkemizin birçok noktasında farklı kullanım amaçlarına göre işlevleri olan kayadan oyma yapılarımızın ruhsatlandırılmasında herhangi bir standart olmadığı için sorunlar yaşanıyordu. Hesap ilkeleri, metodolojileri yoktu. Bununla ilgili kayadan oyma yapıların tasarım ilke ve esaslarının belirlenmesine yönelik olarak Niğde Üniversitesi ile işbirliği içerisinde bir protokol hazırladık. Bu protokolün birinci bileşen raporu bitmiş olup, tarafımıza sunuldu. Şimdi ikinci bileşen raporunun hazırlanması süreci devam ediyor. Yönetmeliğe dönüştürülmesine yönelik çalışma yapıyoruz. Dolayısıyla özellikle yapı sektöründe çok ciddi anlamda boşluk olan noktaları tamamlamaya yönelik hızlı çalışmalarımız devam ediyor. Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de binalarda enerji verimliliği. Yaklaşık yüzde 80’ini ithal ettiğimiz enerjinin yüzde 37’sini konut sektöründe ısıtma ve soğutmada harcıyoruz. Dolayısıyla mevcut yapı kalitesini de gözönünde bulundurduğumuzda ciddi anlamda bir ısı ve enerji kaybı söz konusu. Yapılan araştırmalar, yıllık 10 milyar dolar gibi bir tasarruf yapılabileceğini gösteriyor. Bu çerçevede sektörde kullanılan malzemelerin disipline edilmesi şart. Yalıtım burada tabii ki önemli bir başlık teşkil ediyor. Fakat yalıtım sadece ısı yalıtımı anlamına gelmiyor. Yangın riskleri de önemli. Bu kapsamda tüm sektörlerle, üniversite camiasıyla, hatta uluslararası uzmanları da dinleyerek, bununla da yetinmeyip sektörle beraber büyük ölçekli binalarda yangın deneyleri yaparak Yangın Yönetmeliği’nde revizyona gittik. Bu da geçen ay yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü bünyesinde İmar Yönetmeliği’nin revizyonu çalışmalarımız da devam ediyor. 100 kişilik komisyon Ankara’da ikinci çalışmasını yaptı. Yeni bakış açısıyla hazırlayacağımız İmar Yönetmeliği’ni yılsonuna kadar bitireceğiz ve yayınlayacağız. O da Yangın Yönetmeliği gibi ses getirecek ve gerçekten küçük hesaplardan arınmış, tamamen ilimin, fennin doğrultusunda, gelecek nesillere düzgün şehirler bırakabilmek adına kullanılabilecek bir yönetmelik olacak. Ayrıca yapı müteahhitlerini birinci adımda kayıt altına almış, ikinci adımda yetkilendirmiştik. Şimdi üçüncü adıma geçtik ve uygunsuz iş yapanların yasaklanması süreci başladı. Yerel yönetimlerden bize şikayet dosyaları geldiğinde, gerekli incelemenin sonucuna göre yapı müteahhitlerini 1,5 ve 10 sene yasaklayabiliyoruz. Bu yasaklı müteahhitleri Kamu İhale Kurumu (KİK)’na da bildiriyoruz. Onun dışında proje müellifleri mühendis ve mimarların çalışma usul esaslarıyla ilgili çalışma yürütüyoruz. Kayıt altına alamadığınız bir şeyi kontrol edemezsiniz, izleyemezsiniz ve denetleyemezsiniz. Onun için tüm proje müelliflerini kayıt altına alacağımız bir çalışma başlattık. Ayrıca piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerimizi aktifleştirdik, burada kullandığımız yazılımımızı uygulama doğrultusunda güncelleyip güçlendiriyoruz. Yapı kooperatiflerinin izlenmesini ve denetlenmesini de yürütüyoruz. Devlet olarak herhangi bir malzemeyi yasaklamak yerine güvenlik açısından kullanım kriterlerini ve limitleri koymamız gerektiğine inanıyoruz “ ”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=