Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 58. Sayı (Eylül-Ekim 2015)

48 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 makale konusudur. Enerji üretiminde ek fanlar, pompalar ve akışkanlar kullanılmaktadır. Pasif (edilgen) yararlanma yöntemlerinde herhangi bir yardımcı sisteme gerek duymadan enerji kaynağından yararlanarak enerji üretimi söz konusudur. Karma (etken+edilgen) yararlanma yöntemler ise aktif ve pasif yöntemlerin birlikte kullanıldığı sistemlerdir. Bu sistemde, pasif sistemler aktif donanımlar ile birlikte kullanılmaktadır. Biyoklimatik mimari uygulamalarda yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma yöntemleri çoğunlukla güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle enerjisi kaynaklı olup; ısıtma, soğutma ve aydınlatmada yararlanılan yöntemler şeklinde değerlendirilmiştir. Isıtma enerjisi eldesinde, tasarlanan mekanların güneşe göre konumlanışı ile güneş ısısından yararlanılabilir ve enerji tüketimini aza indirerek tasarruf elde edilebilir. Kuzey yarımküre için güney yönü, kış döneminde mekanın ısıtılması, yaz döneminde ise güneş ışınlarından korunulması açısından önemlidir. Yapı kabuğunda bu durum göz önünde bulundurularak güney açıklıkları, çatı açıklıkları, güneş duvarları (Trombe duvarı + su duvarı + saydam yalıtımlı duvar), kış bahçesi, çatı havuzu, termosifon (sürekli dolaşım halkası) sistemleri ve çift kabuk gibi çeşitli yöntemlerin uygulanması mümkündür [12]. Konfor şartlarının sağlanması için binaların ısıtılması kadar soğutulması ve havalandırılması da önemlidir. Soğutmada amaç binanın öncelikle dış ortam sıcaklığından korunması ve içerideki kirli hava ile dışarıdaki temiz havanın yer değiştirmesidir. Bu durumun gerçekleşebilmesi için havalandırma, ışıma, buharlaşma ve toprakla soğutma şeklinde farklı yöntemlerin uygulanabilmesi mümkündür [12]. Aydınlatma enerjisi için yapıların günışığından yararlanmaları genellikle pencereler ve diğer açıklıklar vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Ancak mekanların büyüklükleri ve derinliklerine bağlı olarak bu açıklıklar tek başlarına yeterli olmayabilir. Pencere veya açıklıklardan uzaklaşıldıkça günışığının etkisi azalmakta ve yetersiz kalmaktadır. Bu gibi durumlarda günışığının etkisini artırmak için aktif yöntemlere alternatif olarak pasif yöntemlerden de yararlanmak mümkündür. Mekanların aydınlatılmasında güneş enerjisinden pasif olarak yararlanılan sistemler mevcuttur. Bu yöntemler doğal aydınlatmadan yararlanamayan mekanlara günışığını yönlendirerek, yansıtarak veya aktararak, o mekanın aydınlanmasını sağlamaktadır ve kullanımları giderek yaygınlaşmaktadır. Işık rafları, ışık panjurları, ışık tüpleri, heliostat, prizmatik sistemler ve özel camlar (fotokromik, termokromik, elektrokromik, gazokromik, sıvı kristal camlar) örnek gösterilebilir [12]. 3. YUNANİSTAN İKLİM ŞARTLARI ALTINDA BİYOKLİMATİK MİMARİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YAPI ÖRNEKLERİ Biyoklimatik Mimari eski çağlardan beri Yunan konut tasarımının temelini oluşturmuştur. Bölgenin iklimi ve Yunan halkının yaşam koşulları, tasarım kriterlerinin şekillenmesinde önemli rol üstlenmiştir. Antik çağda şehirler, birbirini dik kesen ve birbirine paralel dolaşım ağları şeklinde tasarlanmışlardır ve kentin merkezinde Agora denilen meydan, stoa, kütüphane, yönetim binaları ve sanat atölyeleri bulunmaktadır. Antik çağda, önemli yerleşmelerin büyük bir çoğunluğu kıyıda yer almıştır. Akdeniz kıyılarında yerleşen kentler, coğrafyanın özelliklerini değerlendirmişler ve deniz kıyısında ya da kıyıya koşut dağlar ile kıyı çizgisi arasındaki düzlük alanda konumlanmışlardır. Kıyıdan içeride ve yüksek bir tepede kurulan kentler hem deniz kontrolü ile güvenlik sorunlarını aşmış, hem de tarımsal faaliyetlerin denetimini sağlayan görsel bir egemenlik sağlamıştır. Bu kentlerin kıyıda inşa ettikleri yapılar arasında limanlar, antrepo ve depolar, tersane ve gemi tezgâhları, kaleler ve kara-deniz surları, sanayi tesisleri ve fabrikalar, konutlar, ticaret yapıları, kamu yapıları, anıtsal yapılar, kültür, dinlenme ve eğlence yapıları yer almaktadır [13]. Yunanistan’ın coğrafi konumu (3442° Kuzey enlemleri), Akdeniz ile olan yakınlığı, uzun sahil şeridi ve zengin yeryüzü şekilleri Yunanistan ikliminin belirlenmesinde etkin rol oynamaktadır. Kuzey bölgeleri Güneydoğu Avrupa iklim koşulları etkisi altında iken güney bölgeleri Akdeniz ikliminden etkilenmektedir [14]. Kış dönemleri ılıman ve nemli, yaz dönemleri ise sıcak ve kuru bir iklime sahiptir. Yılın büyük bir bölümü güneşli ve uzun süreli bulutlanma görülmemektedir. Yunanistan iklimi Akdeniz iklimi sınırları içinde kalmakla beraber farklı iklim tiplerine sahiptir. Bu durum farklı yüksekliğe sahip olan ülkenin topoğrafik oluşumlarından (ülke uzunluğu boyunca devam eden büyük sıradağlar) ve kara-deniz değişiminden kaynaklanmaktadır Bölgelerin birbirlerine göre farklı yükseklikte olmaları, denize olan uzaklıklarının az veya çok olması ve farklı güneşlenme oranlarına sahip olmaları iklimsel olarak değişimine neden olmaktadır. Bu nedenle Yunanistan iklimi Dağlık Yunanistan Bölgesi, Kuzey Yunanistan Bölgesi, Ion Bölgesi ve Ege Bölgesi şeklinde dört bölgeye ayrılmıştır [15]. Yunanistan iklim özellikleri ve coğrafi konumu, Biyoklimatik Mimari’nin gelişimi için önemli veriler sunmaktadır. Yunan halkı yaşam tarzının açık ve yarı açık mekanlar etrafında şekillenmesi, antik çağlardan beri biyokli-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=