Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 59. Sayı (Kasım-Aralık 2015)

ÇATI & CEPHE • KASIM - ARALIK 2015 47 rin geliştirilmesine ve sonuçta daha çok para kazanılmasına ortam oluşturdu. Günümüzde, dünyanın neresinde olursa olsun büyük ve kaliteli bir inşaat yapılıyorsa, büyük olasılıkla temel yalıtımında Fransızların, çatı kaplamasında Almanların, cephe sızdırmazlığı konusunda ise İngilizlerin ürünlerinin kullanılması gerekecektir. Sonuçta, bizim gibi gelişmemiş ülkelerin inşaat malzemesi üreticileri, gitgide mevcut pazarlarını kaybetmeye ve gelişmiş ülkelerin büyük firmaları ile rekabet edemez hale gelmeye başladılar. Bizim için olumsuz olan bu aşama halen yaşanmakta, inşaatlarda kullanılan ve bizim tarafımızdan üretilmiş birçok ürünün yerini, bizim tarafımızdan üretilme olasılığı neredeyse olmayan, Ar-Ge’ye dayanan, teknolojik ürünler almaktadır. Bizim için bazı olumsuzluklar içeren bahsettiğimiz yapı malzemesi üreticilerinin genel durumundan, aynı sektörün bir kolu olan sandviç panel sektörüne dönecek olursak, sandviç panel konusunda bizim için, Türkiye için oldukça olumlu olanakların halen bulunduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle üretim teknolojisi olarak Türk panel firmaları, gelişmiş ülkelerin benzer firmalarına oldukça yakın kalitededir. Gerçi Türkiye’de bulunan sandviç panel üretim hatlarının büyük çoğunluğu yirmi, otuz yaşlarındadır; fakat bu üretim hatları teknolojik olarak halen geri değildir ve benzer ürünler üretilebilmektedir. Günümüzde Türkiye’de sandviç panel üretim hattı üretimi de başlamıştır. Hatta yurtdışına Türk malı panel hatları satışlarımız da başlamış durumdadır (Bir sonraki yazımda, mevcut üretim hatlarında, ne gibi yenileştirmeler yapılabileceğini yazmayı düşünüyorum). Bizim için olumlu olan bir konu da, Türk panel firmalarının teknik bilgi seviyesinin, gelişmiş ülkelerde bulunan rakiplerinin seviyesine göre çok geride olmamasıdır. Türk sandviç panel firmalarında, zaman zaman Ar-Ge konusuna önem verilse de bu ilgi saman alevi gibi kısa süreli olmaktadır. Ar-Ge yatırımları genellikle gereksiz görülmekte, başlatılan girişimlerden de kısa sürede mucizevi sonuçlar beklendiğinden, tüm ilgi mevcut üretimi kotarmaya ve satışı düşürmemeye yönelmektedir. Türk panel firmaları yönetimlerinin ortak bir değerlendirmesi de ilk bir milyon metrekare, üç milyon metrekare ve beş milyon metrekare üretimlere erişilmesinin son hedef olarak görülmesidir. Bu eşiklerden sonra satışları artırmanın kâr değil, dert getireceği düşünülmekte, daha az ama kârlı satışlara yönelelim düşüncesinden de geçtikten sonra genellikle satışların düşmesi yaşanmaktadır. 2015 yılının bittiği bu günlerde, Türk panel firmalarının ilk hedefi, yıllık yirmi milyon metrekare satış ve bunun problemsiz üretilmesi olmalıdır. Yeni ufuklar bu aşamaya ulaştıktan sonra sahip olunan yeni güçlerin bilgisi ve güveni ile belirlenmelidir. Bu ilk hedef, üretim hatlarının yeni ve kaliteli olmasından çok bilgiye önem veren, dünyada olan biten gelişmeleri takip eden ve özümseyen kişiler ile çalışarak gerçekleştirilebilir. Gelişmiş ülkelerde kullanılan güncel teknoloji, içinde olduğumuz günlerde halen bizden çok ileri değildir. Sandviç panel sektörü, gelişmiş ülkelerin sahip olduğu ve tüm dünyaya mal verebilmesini sağlayan ileri teknoloji seviyesine ulaşmamızı sağlayacak, önümüzde açık olan nadir kapılardan biridir. Yönetimlere düşen, mevcut personelini üretimin ve satışın yanında bilgilenmeye de yönelmesini sağlamak ve teşvik etmektir. Gelişmiş ülkelerde kullanılan güncel teknoloji bizden çok ileri değildir, bilgiye ve de Ar-Ge’ye önem vererek ve sahip olduğumuz pratik zeka ile mucizeler yaratabileceğimize inanmaktayım. 2016 yılının Türkiyemiz için güzelliklerin yaşanacağı bir yıl olması temennisi ile başarılar dilerim.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=