Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 60. Sayı (Ocak-Şubat 2016)

ÇATI & CEPHE • OCAK - ŞUBAT 2016 35 mans, dayanıklılık farkı oluyor. Bu fark da ancak sağlıklı test sonuçlarıyla ortaya çıkabiliyor. Aksi takdirde ciddi sorunlar yaşanabiliyor. En son Atatürk Havalimanı’nda benzer bir sorun yaşandı ve üzerinden uçak geçen kanallar patladı. Dolayısıyla ACO’nun en önemli farkı, ürünlerin üzerinde beyan ettiğimiz verilerin AB normlarında test edildikten sonra yazılması. Ürünlerimiz elli yıldır otobanlarda, çatılarda, parklarda, meydanlarda kullanılıyor. ÇATI&CEPHE: Sifonik drenaj sistemleriniz, Spin, Profiline ve Işık Bacalarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? KEREM ALTINÖZ: Çatı drenajında sunduğumuz konvansiyonel drenaj sistemlerinin yanında sifonik drenaj sistemleri ile de güvenilir çözümler sunuyoruz. Sifonik drenaj sistemlerinin uygulanabilmesi için gerekli şartlar sağlandığında, konvansiyonel drenaj sistemlerine göre bazı avantajları vardır. Daha az süzgeç kullanımı ihtiyacı, daha az ve düşük çaplı boru kullanımı, bu avantajlardan bazıları. Aynı zamanda sifonik sistemlerde, yataydaki borulara eğim vermek gerekmediğinden, büyük alanlarda hacim ve yer avantajı sağlanarak daha verimli alan kullanımı yaratılıyor. Sifonik drenaj sistemlerinin bu avantajlarının yanında ACO, fark nımı, gürültü sorunu, koku problemi, iş güvenliği gibi yan, ama önemli unsurlar pek dikkate alınmıyor. Drenaj, hesabıkitabı yapılmayan fuzuli bir iş olarak görülüyor. Fakat artık özellikle yağmur yağdığında açık alanlarda konuyla ilgili ciddi problemler yaşanmaya başladı. ACO olarak hem hidrolik hesapların yapılması ve meteorolojiden istatistiklerin alınmasıyla her coğrafyaya uygun özgün çözümler sunabiliyoruz. Ürünlerin yanında ciddi mühendislik hizmeti veren bir firmayız. Projeye en başından dahil olup, projecilerle birlikte hesapları yapıp, gerekli özellikteki ürünleri projelere dahil ediyoruz. ÇATI&CEPHE: Sertifikasyon... KEREM ALTINÖZ: Evet, bence en önemli konulardan birisi de sertifikasyon. Türkiye’de en basitinden döküm rögar kapakların bile üzerlerinde yazan yük sınıfları gerçekçi değil. Dolayısıyla fırlayan, çöken rögar kapakları nedeniyle birçok kaza yaşanıyor. Yani bir test veya sertifikasyondan geçmiyorlar. Yapılan testler de maalesef AB’de yapılan testler kadar sağlıklı olmuyor. Avrupa’da testlerin nasıl yürütüleceğiyle ilgili ciddi standartlar var. Türkiye’de ise bu durum hayli sıkıntılı. Ürünlerin şekilleri, formları birbirlerine benzese de aralarında çok ciddi kalite, perforDüşen suyu toplayıp değerlendirmemek, döngüye katkıda bulunmamak da işin başka bir boyutu. Suyun yarattığı problemler her yerde vardır. Drenaj eksikliği yüzünden çatılar çöker, cephelerde problemler yaşanır. Zannediyorum Türkiye’de nüfusun yüzde sekseni drenaj problemleriyle yüz yüze bir hayat sürüyordur. Bir de Türkiye henüz suyun toplanması aşamasının ardından arıtma ve değerlendirme konularını da yavaş yavaş öğreniyor. Yani binalarda ve açık alanlarda toplanan suyu kullanmaktan ziyade hızlı bir şekilde drene etmenin derdindeyiz. Ama önümüzdeki beş veya on yıllık dönemde, yani bu drenaj ürünlerinin önemi anlaşıldıkça bir sonraki aşamaya, yani toplanan suyun yeniden değerlendirilmesi aşamasına geçileceğini tahmin ediyorum. ÇATI&CEPHE: Su yönetiminde neye dikkat edilmeli ve bu kapsamda ACO’yu ayrıcalıklı kılan unsurlar neler? KEREM ALTINÖZ: ACO olarak iki temel amacımız var; suyu insanlardan, insanları da sudan korumak. Türkiye’de özellikle açık alanların drenajında ciddi bir konforsuzluk yaşanıyor. Binaların içinde de bu söz konusu bir durum. Drenajdan sadece suyun tahliyesi anlaşılıyor. Drenajı yaparken yangın daya-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=