ÇATI & CEPHE • OCAK - ŞUBAT 2016 48 ÇATIDER’den / Haber Türkiye’nin Aradığı Enerji Kaynağı Çatılarda Gizli ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, enerji kaynaklarının hızla tükendiği günümüzde yenilenebilir enerjinin hayati öneme sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin enerji darboğazını yenilenebilir enerji alternatifleriyle aşabileceğini söyledi. Bu konuda çatıların çok büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Yavuz, şu ifadeleri kullandı: “Güneş enerjisi her ne kadar ikincil kaynak olarak gösterilse de birçok ülkede giderek yükselen bir potansiyele ve pazar payına sahip bulunuyor. Almanya’nın hedefi 2020 yılında bütün enerjisinin yüzde 20’sini güneş enerjisi ve yenilebilir enerji kaynaklarından sağlamak ve bu konuda ciddi bir yol kat etti. Türkiye olarak daha yolun başındayız. Endüstriyel yapıların çatılarında kurulan güneş enerjili çatı sistemleriyle, tesisin enerji ihtiyacı oldukça ekonomik bir şekilde karşılanabiliyor. Bunun için ayrıca trafo, enerji iletim hattı gibi yatırım hale dönüştürmektir. Bizim çatılarımız halihazırda bomboş duruyor. Bunları kullanmak bizim elimizde ve maliyeti güneş tarlalarından daha ucuz” dedi. Son yönetmelik, sektörü zor durumda bıraktı Türkiye’de birçok firma tarafından teknoloji transferiyle güneş enerjili çatı sistemlerinin başarıyla uygulandığını, ancak 19 Kasım 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”in güneş paneli ithalatıyla teknoloji transferine çok yüksek vergi yükü getirdiğini kaydeden Yavuz, şöyle konuştu: “Çatı sektörü sanayicileri olarak biz de yerlileşmekten yanayız, ancak bunun kademe kademe yapılması gerekir. Söz konusu düzenleme nedeniyle sektörün aldığı birçok ihale ve iş yarım kaldı. Mevcut düzenleme, sektörü geliştirmek yerine, bitirecek niteliğe sahip. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın, Sanayi Bakanlığımızın, benzeri konularda yatırımlar için ciddi teşvikleri var. Bu konuda da devletin, sektörün önünü açacağına eminiz. Güneş enerjisi ülkenin geleceğidir. Sanayici olarak yerlileşmeyi istiyoruz ama yerlileşmek kaygısıyla bir sektörü bitirmemeliyiz. Belirli kıstaslarla ucuz Çin ürünlerine karşı anti damping uygulanması anlaşılabilir, ancak bu anti dampingin bütün bir sektöre uygulanması, olumsuz bir sonuç doğurur. Belirlenen emsal değer çok yüksek ve bu fiyatlarla Türkiye’ye kaliteli ve iyi mal getirmek mümkün değil. Bu konuda sektörün iki büyük temsilci derneği, yetkili kurumlarımızla görüşerek, sorunun çözümü için destek istedi. Yönetmeliğin gözden geçirileceğine ve bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz”. maliyetlerine gerek kalmıyor. 20-25 yıl verim ömrü olan sistem, 5-6 yıl içinde kendini amorti ediyor. Hem tesis, hem de ülke ekonomisi için çok büyük tasarruf sağlıyor. Türkiye’de binlerce boş çatı var ve Türkiye’nin enerji kaynağı bu çatılarda atıl şekilde bekliyor”. Rusya ile yaşanan krizin ardından enerji ihtiyacımızla ilgili kaygıların gündeme geldiğini de hatırlatan Yavuz, “Türkiye büyük bir ülke ve bu süreçte sorunu aşacak. Bununla birlikte Türkiye’nin benzeri durumlarda sorun yaşamamak için kendi enerji ihtiyacını karşılayacak alternatifler oluşturması da gerekiyor. Unutmayalım ki güneş bedava ve çevreci bir enerji kaynağı, üstelik Türkiye bir güneş ülkesi. Bu potansiyeli iyi kullanmalıyız. Bugün Avrupa’da çeşitli ülkelerde endüstriyel ve ticari yapıları bitkilendirilmiş teras çatılar ya da fotovoltaik güneş panelleri ile kaplama zorunluluğu geldi. Burada hedeflenen, çatıları verimli bir
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=