Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 62. Sayı (Mayıs-Haziran 2016)

52 ÇATI & CEPHE • MAYIS - HAZİRAN 2016 perspektif Çatı Dediğin Yeşil mi Olur?.. Yazının sonundaki “12 maddelik özeti okuduğunuzda, “Peki biz diğer çatıları kullanmakta niye ısrar ediyoruz?” sorusunu kendinize soracaksınız sanırım. Geçmişimizde var olan ve güncel yaşamda hala kullanılan, ülkemizin toprak damlarını görmezden gelirken, hatta onları “ilkel yaşamın simgesi!” zannederken, bu soruyu soracak noktaya gelmek, ilginç bir çelişki. Ne var ki yiğidin hakkını da teslim etmek gerek... Aşağıda göreceğiniz gibi, global ısınmanın neden ve sonuçlarının neredeyse tümüne çare ve çözüm üretebilen bir sistem önerisidir aslında “Yeşil Çatı”... Çok zor ve masraflı sanılan, aksine günümüz olanakları ve malzemeleri ile, klasik çatıdan hiç de pahalı ve güç olmayan bir sistemdir bu tip çatılar. İlk akla geldiği gibi, sadece düz yüzeylerde değil, eğimli alanlarda da rahatlıkla uygulanma şansına sahiptirler. Bakım ve işletme masrafları, yapı genelinde sağladığı faydalar gözönüne alındığında ve diğer çatıların yol açtığı sorunların yanında daima daha avantajlı konumdadır. Kent genelindeki yararlarından ve genel giderlerin azaltılmasına katkısından ötürü teşvik ve destekleme primlerini çoktan hak etmiş bir çözümdür. Aşılması gereken, eğitim sisteminde, bilgi noksanının ve pahalı klasik detayların ürküttüğü, teşvik görmeyen akademik tavır ve meslek dünyamızda deneyim dışı olmasının getirdiği endişedir. Yeşil çatının, mimarların tasarım dağarcığına tüm estetik ve mekansal olanakları ile girmesi konusunda hayli geç kaldığımız muhakkak. Dilerseniz bu yeni yaklaşımın bize kazandıracaklarına şimdilik kısaca göz atalım ve ardından son sözlerimizi söyleyip, bu bilgilerin uyandıracağı yankıyı ve uygulama şansı bulmasını sabırsızlıkla bekleyelim. Ben kendi adıma hayli büyük bir proje alanında uygulama önerisinde bulundum bile. Üstelik projenin genel içeriği bu yapının, “kendi enerjisinin tamamını temiz kaynaklar kullanarak üretebilen, ahşap konstrüksiyon, tümünde geri dönüşümlü yapı malzemeleri kullanılan, kendi atıklarını işleyebilen ve çevreye hiçbir zararlı etkisi olmayan, yani Enerji Mimarlığı ilkelerini gözeten” bir kurguya sahip olmasını gerektiriyor. 30 bin metrekare çatı yüzeyi var ve bunun yüzde 60’ı Yeşil... Geri kalanı da ısı ve elektrik üretmek üzere enerji sistemlerine ayrıldı. İlaveten organik tarıma elverişli, bitkisel üretimin enerji ve yiyecek anlamında kendine yetecek ölçekte yapıldığı toplam 220 dönüm arazide yeşili bol bol kullanıyoruz. Yani “yeşil çatı” bize ne vaat ediyorsa hemen hepsine gereksinim duyduğum bir tasarım bu. Bu proje sırasında yaptığım araştırmaların bir bölümünü sizlerle paylaşmak istedim. Bu konudaki çalışmasından bazı alıntılar yaptığım Adana Çukurova Üniversitesi’nden Tolga Uzun’a da teşekkürlerimi sunuyorum.. Evet şimdi “Yeşil Çatı” neye yarar, bir göz atalım birlikte... YAĞMUR SUYU Yağmur suyunu kullanıp, yeşil örtüye dönüştürdüğünden, drenaj yoğunluğunu azaltır. Yani böylece “atıksu” şebeke yükü hafifler. 20-40 cm arası yoğun bitkilendirilmiş bir çatı 10-15 cm yüksekliğinde su tutma kapasitesine sahiptir. Genel olarak kente düşen yağmur suyunun yüzde 10-15’inin yeşil çatılarda tutulması mümkündür. 10 cm toprak kalınlığı kendi üzerine düşen yağmurun yüzde 50’sini, 20 cm toprak ise yüzde 60’ını tutabilmektedir. Bu oran 50 cm toprak kalınlığında % 90’a varmaktadır. HAVA KIRLILIĞI Hava kirliliğini ve tozu azaltır. 1 m2 ÇELIK ERENGEZGIN ÇA-BA Tasarım Sanat Uygulama Ltd. Şti. www.erengezgin.net

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=