Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 62. Sayı (Mayıs-Haziran 2016)

53 ÇATI & CEPHE • MAYIS - HAZİRAN 2016 çim alan 100 m2 yaprak yüzeyi yaratır. Bu da her metrekare başına yılda rüzgara bağlı olarak 200 gr ile 2 kg arasında toz tutma olanağı demektir. Yeşil örtüsü olan ve olmayan bölgeler arasında yapılan ölçümlerde, yeşile sahip olmayanlarda bir litre havada 3 ila 7 katı fazla toz partikülü bulunmuştur. OKSIJEN ÜRETIMI VE BUHAR GEÇIRIMI Hava kalitesini yükseltir, nefes almayı kolaylaştırır. 25 m2 yaprak yüzeyi insanın bir saatte tükettiği kadar, yani 27 gr oksijen üretir. Yaz aylarında 1 m2 çim çatı, 4 kişinin oksijen ihtiyacını karşılar. Gece ve kış aylarının ortalamaya girmesi halinde 1.5 m2 çim alanın bir yılda, bir insanın yıllık ihtiyacı kadar oksijen üretebileceği hesaplanabilir. Ayrıca bu örtü buhar geçirimi özelliği ile yapının da nefes almasını, yapı içi nemin atılmasını sağlar. Kapalı mekânlardaki bu özellik, insan ve yapı sağlığı açısından son derece önemlidir. Yaşam konforunu belirler. Isının hissedilme eşiğini olumlu yönde etkiler. YALITIM VE AĞIRLIK 0.45-0.60 arasında yalıtım değerine sahip toprağa, yüzde 50 torf katarak ve su tutma özelliğini artırmak için perlit ve bor türevleri ile karıştırarak, “kuru halde” taşyününe eşdeğer ısı yalıtımı değerleri sağlanabilir. Böylece yüksek yalıtım değeri olan ve ısı radyasyonu yapmayan yapısı ile kentsel ısı adası etkisini azaltır, çatı yüzeyinin ısısını düşürür, serin ortam yaratır. Yapıya ısı girişini yüzde 85, ısı kaybını yüzde 70 azalttığı ölçülmüştür. Dolayısıyla ısıtma ve soğutma giderlerini düşürür, kentsel konforu yükseltir. Yukarıdaki karışım, toprak ağırlığını 1 ton/m3ten 600 kg/m3e kadar düşürür. Bu da 10 cm toprak örtüsü için 60 kg/ m2 demektir. Bu kalınlıkta toprağın en fazla 5 cm yüksekliğinde su tutabildiği düşünülürse, hesaba alınması gereken toplam ağırlık en fazla 60+50 = 110 kg/ m2 olacaktır. Genel anlamda çatının su yalıtımı amacı için de organik bağlayıcılı, perlit esaslı ve ülkemizde imal edilebilen özel bir şap-sıva ile petrol türevi membranlara ihtiyaç duymadan mükemmel sonuçlar almak mümkündür. Bu malzeme buhar geçirmekte, fakat ısı ve suyu geçirmemektedir. Bu özelliği ile de dünyadaki ilklerdendir. SES YALITIMI Yeşil çatı gürültüyü emerek azaltır. Sessiz mekanlar sağlar. Alçak frekansları toprak; yüksek frekansları bitki örtüsü bloke eder. 12 cm toprak kalınlığı 40 db; 20 cm ise 46 db yalıtım sağlamaktadır. Normal konuşma sesini 50 db ve gürültüden rahatsızlık eşiğimizi 60 db kabul edersek, 12 cm’lik yeşil çatının 90-100 db olan kamyon ve tren sesini bile gürültü eşiğimizin altına düşürebildiğini görürüz. ELEKTROMANYETIK IŞINIM Elektromanyetik radyasyonu soğurur. 10 cm toprak katmanı olan yeşil çatının elektromanyetik ışınımı yüzde 99’a kadar azalttığı ölçülmüştür. SERA GAZLARI VE AĞIR METALLER Sera gazlarını yok eder. Yağmur suyuna havadan karışan ağır metaller ve tuz, toprak tarafından tutulur. Kadmiyum, bakır ve kurşunun yüzde 98, çinkonun yüzde 16 oranında tutularak sudan arındırıldığı görülmüştür. GERI DÖNÜŞÜM VE DÜŞÜK ENERJI Geri dönüşümlü bir malzemedir. Elde edilmesinde ve uygulamasında çok düşük enerji kullanılır. Genellikle insan gücü yeterlidir. TOPRAK KAZANIMI Temelde kaybedilen yaşamsal toprağı geri kazanır. Bir anlamda “Doğaya Saygılı Mimarlık” örneği oluşturur. Kentsel yeşil alanlar ve yeni canlı yaşam ortamı yaratır. Biyolojik çeşitliliği artırır. Yapı bünyesinde doğa ile teması sağlar, güvenli ve sağlıklı ortamlar yaratır. ALAN VE VIZYON KAZANIMI Geniş çatı alanlarının kullanılır hale getirilmesine ve peyzaj düzenlemelerine olanak sağlar. Tasarım ve estetik zenginliği olarak sunduğu yeni açılımlara ilaveten, yeşil ile bütünleşmiş yeni mimari işlevlere kapı açar. YAPIYI KORUMA VE KOLLAMA Yapıyı ultraviyole ışınlarından, çatıyı ve taşıyıcı kostrüksiyonu mekanik hasarlardan korur. Geleneksel çatılarda -20 ile +80 arasındaki genleşme aralığına karşılık 10 cm bir yeşil çatı günlük ve mevsimsel ısı değişiklikleri aralığını daraltır. Yüzey ısısı 10 ila 30 derece arasında kalarak büzülme ve genleşme stresi yaratmadığından malzeme yorgunluğu ve kırılganlık yaratmaz. Çatı ve yapı ömrünü uzatır, yenileme maliyetini ve işletim giderlerini düşürür. YANGIN Bünyesinde yanıcı malzeme yoktur. Isı ve alev geçirmez. Dolayısıyla yangın korunumunu en üst seviyeye çıkartır. SON SÖZ Adeta çatı değil, her derde deva “ebegümeci”. Son yıllarda, klasik düz yüzeyli kırma çatılardan yay biçimi çatılara büyük bir süratle geçmekteyiz. Farkındaysanız fena halde “moda”. Özellikle, mafya gözlüğü gibi koyu koyu camlı ve alüminyum kaplı, zırhlı şövalye misali, sözüm ona çağdaş yapıların olmazsa olmaz çatı modelidir artık yay gibi kaşlı çatılar. Dilerim görsel modanın yanında işlevsel, akıllı çözümleri de kolay benimser ve geçici modaların ötesine taşırız.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=