Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 7. Sayı (Mart-Nisan 2007)

eçtiğimiz ekim ayında Manhattan'da (New York) yepyeni bir sembol açıldı: İngiliz mimarlık bürosu Foster ve partnerleri tarafından tasarlanan Hearst Tower ... 46 katlı gökdelen görece alçak olan 182 metrelik yüksekliğiyle New York'un en yüksek binaları arasında sayılmıyor; ancak kusursuz dizaynıyla hemen göze çarpıyor. Henüz yirmili yaşlarının başında Manhattan'da Columbus Meydanı yakınlarında bir kültür ve medya merkezi kurmayı hayal eden William Randolph Hearst, ilk Hearst binasını bugünkü binanın olduğu yere kurmuştu. 1928 yılında Art Deco tarzında tasarlanan binanın mimarı Joseph Urban'dı. Hearst'ün mevcut binayı bir gökdelenin temeli olarak düşlediği vizyonu 1920'Ii yılların sonunda yaşanan ekonomik buhran yüzünden gerçekleşememişti. Hearst'ün arzusunun yerine gelmesi tam yetmiş sene alacaktı. Hearst Tower, dört katlı bir temel üzerine oturtulan 42 kattan oluşuyor ve farklı kısımlardan 2000 Hearst Holding mensubunun aynı çatı altında çalışabilmesine imkan sağlıyor. Eski Temel Etkileyici antre devasa bir iç alan ve eski binanın dış cephesiyle sınırlandırılmış. Bir dizi merdiven vasıtasıyla dışarıdan içeriye ulaşılıyor. Antre, Hearst Grubu'nun kalbi... Burada kafeler, sergi salonları ve etkinlik merkezleri bulunuyor. Antre ve yer seviyesi arasındaki üç kat yüksekliğindeki fark, merdivenler boyunca çapraz olarak dökülen bir yapay şelale ile dramatize edilmiş. Buz şelalesi olarak tasarlanan şelalenin yapımında Fluidity Design Consultants'tan cam uzmanı James Carpenter ve Jim Garland ile birlikte çalışılmış. Şelale, kışın hava nemini ayarlarken yazınsa soğutmaya yardımcı oluyor. Antre ayrıca yeni yapılan gökdelen kısmına da eski yapıyı bağlayan yer olma özelliğine sahip. Yaklaşık on metre civarında transparan bir cephe, hem alt tarafta bulunan eski bina için bir aydınlatma kaynağı olarak hem de art-deco temeli cam binaya kaynaştırıyor. ÇAT&I CEPH•EMART-NiS/A2N007 31

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=