Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 79. Sayı (Mart-Nisan 2019)
cativecephe.com Çatı ve Cephe / Mart-Nisan 2019 33 olarak çatı ve cephe sektörünü ve mal- zeme üreticilerini nasıl görüyorsunuz? Üniversite-Sanayi olarak ilişkileriniz ne düzeyde? MUSTAFA ÖZGÜNLER: Sektör ile üniversitenin hep iç içe olmasını savunanlardanım. Üniversitede maa- lesef yoğun akademik ortamın içinde pratikten kopuyoruz. Bu akademik çalışma içinde, hiç şantiye görmemiş birçok hoca vardır. Bunun çözümü de sektörle beraber çalışmak. Çünkü sek- tör yaşayan bir organizma. Bunu yap- mazsa batar, bir şeyin doğrusunu bul- mazsa yaşayamaz. Akademik hayatta bir şeyin sonucu olumsuz çıksa da o bir sonuçtur. Ama sektörde olumsuz çıktığı zaman o bir sonuç değildir, o durum iyileştirilmeye çalışılır. Dolayı- sıyla sektörün üniversiteyi, üniversi- tenin sektörü desteklemesi gerekiyor. Bizde maalesef bu bir dönem kopmuş. Şimdi şimdi özellikle derneklerle, üni- versitelere kurulmaya başlanan tekno kentlerle işbirlikleri artıyor. Sektör de bu alanda yaptığı masrafların olumlu bir şekilde geri döndüğünün farkına vardı. Mesela eskiden ufak bir deney yapmaya çalıştığımızda bir şeye ihti- yacımız olduğu zaman, bir firmadan istediğimizde gelmezdi. Gidip nalbur- dan alırdık. Bazı malzemelerde hala o zorluğu yaşıyoruz ama çoğu malzeme grubunda, üretici firmaların sağduyu- ları sayesinde bu durumları aştık. Ayrıca doktora ve yüksek lisans çalışmalarını sektördeki profesyonel- lerin yapması da çok daha hoşuma gidiyor. Onlardan güncel sektör bil- gilerini öğreniyoruz, onlar da bizden akademik bilgileri öğreniyorlar. Benim çok sevdiğim bir çalışma yöntemi. ÇATI VE CEPHE: Cephe ya da çatıda son dönemde dikkatinizi çeken inovatif malzemeler var mı? MUSTAFA ÖZGÜNLER: İlgimi çeken çok inovatif malzeme olduğunu söyleyemeyeceğim fakat bu anlamda iyi malzemeler de hiç yok değil. Mesela fotovoltaik panellerle bütünleştirilmiş kiremitler, gerektiğinde opaklaşan cam sistemleri, kuş yuvaları olan kiremit birimleri, yağmur oluğu ile bütünleşti- rilmiş cephe elemanları son dönemde ilgimi çeken ürünlerden bazıları. ÇATI VE CEPHE: Uzmanlık alanınız olan yangınla ilgili değerlendirmeleri- niz nelerdir? MUSTAFA ÖZGÜNLER: Son yan- gın yönetmeliğine cephelerle ilgili tanımlar girdi. Fakat o kadar çok yeni ürün ve sistem çıkıyor ki yönetmelik maalesef şu anda sektörün ilerlediği hızda ilerlemiyor. Cephe malzemesi alanında bazı büyük firmaların ürünlerinin deney- leri yapılmış ve sertifikaları var. Diğer taraftan bizde daha tam anlamıyla bit- miş malzeme kullanımı yaygınlaşmadı. Birçok binanın cephesi şantiyede oluş- turuluyor. Dolayısıyla şantiyede bitmiş yapı elemanlarının yangın açısından deneyi de yapılamıyor. Şu anda Tür- kiye’de sertifikalı iki laboratuvar var. Yangın deneylerini birebir yapıyorlar. Türkiye’deki cephe yangınlarının art- masının sebebi yalıtım malzemelerinin hatalı seçimi. Bazı yalıtım malzeme- lerinin dünyada birçok yönetmelikle yüksek binalarda kullanımı yasaklan- mış durumda. Ama bizde aralara o malzemeler sıkıştırılıyor. Diğer taraftan çekirdek duvarın yanma durumu şu ana kadar gördüğümüz yangınlarda olmadı. Özellikle ısı yalıtımı malzemesi üreten firmaların yangını da çok dik- kate almaları lazım. Alıyorlar tabii ama daha güçleri yetmiyor. Eskiden F sınıfı olan malzemeler şimdi koyulan takviye malzemelerle C’ye kadar çıktı. Yönetmelikte çok eksik olduğunu söyleyemem ama pratik bilgi eksikliği çok. Çoğu insan bu bilgileri tecrübesi olmadığından uygulamıyor. Cephe yangınlarının çoğu da bundan çıkıyor. Bu kapsamda nitelikli eleman yetiş- tirme anlamında derneklere ve sektör firmalarına çok iş düşüyor. Üniversite- lerde mimar, mühendis yetişiyor ama ortada çok usta yok. ÇATI VE CEPHE: Cephenin kente etkisi sizce nedir? MUSTAFA ÖZGÜNLER: Teknoloji ile kentsel kimlik kaybolmaya baş- ladı. Teknolojik malzemelerin yaygın- laşması bazen kişiliğin kaybolmasına neden oluyor. Bakıyorsunuz İstan- bul’da hangi binalar varsa aynıları Antep’te de var. Londra’dakiyle Ada- na’daki aynı olunca kentlerin kimlikleri de tektipleşiyor. Çelik ve cam karışımı yüksek binalarda yerel malzeme kul- lanılmadığı için yerel kimlik kaybo- luyor. Tamam küreselleşmek önemli ama insan yerel kimlikten bir işaret de istiyor. Bir de biz eskiyi korumayı hiç bece- remiyoruz. Birçok ülkede bu geçerli ama tarihlerini koruyorlar, belli yerlere dokundurtmuyorlar. Ama Türkiye’de her yerde her şey yapılabiliyor. “Dünyada bazı yalıtım malzemelerinin birçok yönetmelikle yüksek binalardaki kullanımı yasaklanmış durumda. Ama bizde aralara o malzemeler sıkıştırılıyor.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=