Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 85. Sayı (Nisan-Mayıs-Haziran 2020)
24 Çatı ve Cephe / Nisan-Mayıs-Haziran 2020 cativecephe.com PROJE hazırlamak zorundaydık. Sadece mimari tasarım değil bizimle birlikte çalışan tüm mühendislik ekipleri ve özel danışmanlarla koordineli olarak yürüttüğümüz yoğun bir süreçti. Hiç bilmediğimiz bir coğrafyada ve idare ile çok yoğun çalışma toplantıları yaparak, idarenin pek çok farklı departmalarının herbirinin ayrı ayrı taleplerini dinleyip ihtiyaçlarını anlamaya, bu projeye özgü sorunları doğru saptamaya ve bunlara doğru çözümleri geliştirmeye çalıştık. Terminal binalarının belirlenmiş kapasitelere ve operasyonel ihtiyaçlara göre tasarlanan işlevsel yapı olmalarının yanında, en belirgin tasarım kriterle- rinden biri ise yolcu memnuniyetinin sağlanmasıdır. Esnek, büyütülebilir, modüler bir yapı ile gün ışığını optimize ederek yolcunun her zaman nerede olduğunu net bir şekilde kavrayabile- ceği, her bir prosesten sonra bir sonraki gitmesi gereken noktayı yönlendirme levhalarına çok da gerek duymadan rahatlıkla anlayabileceği ve bu nedenle kendisini rahat hissedebilecekleri net mekanlar yaratmak önemlidir. Tüm bu belli başlı kririterleri göze- tirken bizzat Özbekistan ve Taşkent’e ait sosyal, demografik, cografi, lojistik, kültürel ve elbette spesifik hava trafiği bilgileri gibi pekçok konuyu dikkate almak durumundaydık elbette. Bunlar arasında tasarıma da ciddi anlamda yön verdiğini düşündüğümüz konu ise ülkede çok sıkı uygulanan güm- rük prosedürü ve buna paralel olarak uğurlayıcı ve karşılayıcıların terminal binasının içine hiç bir şekilde alınmayıp kara tarafında bir alanda bekletilmeleri oldu diyebiliriz. Bu durum özellikle mekan tanım- lama ve bina formunu belirlemedeki çıkış noktamız oldu. Terminalin kara tarafında bir plaza yapmak ve bu plazayı terminal binasının bir parçası, devamı gibi ele alma fikri üzerine git- tik. Kara tarafında yer alan bu plazayı yaşayan, hem ticari hem de sembolik olarak şehrin ve ülkenin giriş kapısı ola- rak kabul edilen terminal binasına değer katacak bir öğe olarak düşündük. Uçak iniş ve kalkışlarında havadan en fazla görünen yüzeyler olması sebe- biyle çatı tasarımı, terminal binalarının 5. cephesi olarak her zaman dikkatle ele alınan konularındandır. Özellikle bu projede terminal binasının mevcut iki bina arasında yer alması, yani aslında düşeyde sadece 2 cephesi olması- sebebiyle çatı tasarımı da özellikle üze- rinde durduğumuz bir başka konu oldu. Bina önündeki kanopiyi bir yandan bina çatısının uzantısı diğer yandan da plazanın bir uzantısı olarak ele alarak bina ve plazayı hem görsel hem de fonksiyonel olarak bağlayan bir öğe olarak kullandık. Pınar İlki Emekçi: Bir şehrin ya da ülke- nin giriş kapısı kapısı olarak değerlen- dirilen terminal binalarından sembolik olarak o coğrafyanın bir takım lokal öğelerine atıflar yapması beklenir. Lokal bir dokunuş, bir “sense of place” yarat- mak amacıyla kesinlikle taklit etmeden ama bazı referanslar almak amacıyla öncelikle Özbek mimarisini inceledik. Taşkent mimarisinin yanısıra, özellikle zengin bir mimari mirasa sahip olan Semerkant, Buhara ve Kiva’daki cami- ler, medereseler, pazar yerleri, bahçe ve peyzaj ile bütünleşmiş mimarisi ile bizi tekrar büyüledi. En belirgin özellikler ise akıllıca işlenmiş geometrik desen- ler ve inanılmaz renklerdeki mozaikler ve işlemeler. Bunların hepsi bizim için önemli referanslar oldu. Ayrıca her ne kadar bizzat çıkış noktamız olmasa da idareye yaptığımız sunumlarda onların kültürü için çok önemli ve hatta devlet sembolü olan huma kuşunun kanatları üzerindeki renk ve desene göndermeler yapınca sembolizm tutkusu olan Özbek idaresinin memnuniyetlerinin daha da arttığını söylemeliyiz. İç mekanda Hiva’daki Kalta Minor minaresine, Orta Asya’nın mimari mücevheri sayılan 10. yüzyılda inşa edilmiş İsmail Samani’nin mozolesine ve Uluğ Bey medresesine referanslar bulunuyor. Çatı ışıklıkları ile derin iç mekanlara gün ışığı alınıyor ve ışıklık- ların yönleri yolculara iç güdüsel olarak yönlendirme sağlıyor. Geceleri ışıklıklardan gökyüzüne yayılan iç mekan ışığı, form ile kont- rast oluşturarak binanın formuna vurgu yapıyor. Havaalanı terminalinin önünde oluşturulan meydanın kafeler ve oturma alanları ile şehrin dokusuna uyum sağla- yacak şekilde bol ağaçlı olması; tarihi su kanallarına referanslarla sadece yolcu, karşılayıcı ve uğurlayıcı için değil aynı zamanda tüm şehir halkı için bir çekim merkezi haline dönüşmesini hedefle- dik. n
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=