Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 86. Sayı (Temmuz-Ağustos-Eylül 2020)

30 Çatı ve Cephe / Temmuz-Ağustos-Eylül 2020 cativecephe.com yadaki tek üretici olmamızın sektörel avantajı yanında, pandemi sürecinde, ülkemizin coğrafi konumunu ve operas- yonel tecrübemizin avantajını kullandık. Uzak Doğu ve Asya’da yerleşik rakip- lerimize nazaran, toplam ihracatımızın %50’sini oluşturan Avrupa pazarlarına, çok daha kısa sürede, daha uygun iniş maliyetleri ile ulaşabilir olmamız talebi arttırmıştır. Birçok ülkenin virüsle mücadele kapsamında, sınır kapılarını mal geçi- şine de kapatması nedeniyle, Mart-Ni- san aylarında hazırlanan siparişlerin ihracatlar Mayıs-Haziran aylarında ger- çekleşti. Betopan fabrikamızda Haziran ayı itibarıyla 3 vardiya düzeninde çalış- maya başladık. Pazarın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiğimiz yüksek katma değerli inovatif ürünlerle, yelpazemizi geliştir- meyi sürdürüyoruz. Covid-19’un haya- tımıza girmesiyle, yeni nesil yapıların tasarımında sağlık ve hijyen koşullarının ön planda olacağı kaçınılmazdır. Bu far- kındalıkla yeni bir ürün grubunu sektöre sunabilmek için Ar-Ge çalışmalarımızda bu konuya yoğunlaştık. Tepe Betopan olarak daima sektör ihtiyaçlarına cevap veren öncü kuruluş olmanın sorumlulu- ğunu taşımaktayız. Pazarlama süreçlerimizde ise sosyal medya, web, CRM başta olmak üzere, dijital çağın etkileşim imkânlarını kul- lanıyoruz. Kurucumuz Prof. Dr. İhsan Doğra- macı’nın yaratıcı fikirlerini “Daha ileriye, en iyiye” ilkesinin yol göstericiliğinde, hayata geçirmeye devam ediyoruz. ‘Yeni Normal’ dönem sizin için nasıl ilerliyor? Sektördeki gelişmeler ve şirketinize olan etkilerine kısaca değinir misiniz? Nisan ayı ile birlikte Covid-19 süre- cinin yarattığı artan tedirginlik, dövizde yaşanan dalgalanma, sokağa çıkma kısıtlamalarının etkisiyle üretim ve satışlar yurt içi ve yurt dışı pazarlarda öngörülenin altında kalmıştır. İnşaat sektörü, Mayıs ayında toparlanma eğili- mine girerek, Haziran ayı başında kamu bankaları tarafından sağlanan cazip konut kredisi olanaklarının hareketlen- miş ve Temmuz ayı ile beraber sektör normalleşmeye dönmüştür. Özellikle Haziran ve Temmuz ayları pandeminin etkili yaşandığı ayların satış kayıplarını telafi etmiş, hatta üzerine geçmiştir. Ülke ekonomilerine yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla kaldıraç görevini üstlenen inşaat sektörü ülke- miz için tartışılmaz öneme sahiptir. Son yıllarda inşaat sektöründe düşüş eğilimi görülse de şu an itibarıyla yaklaşık 1.4 milyona yakın bir istihdam ve ekonomi- nin de %5,4’ünü oluşturmaktadır. Günümüzde “inşaat”, yalnızca çevrenin inşa edilmesini değil, bakım, onarım ve işletilmesine katkıda bulu- nan faaliyetlerin tümünü kapsayacak şekilde değerlendirilmektedir. İnşaat üretimi artık yalnızca yapının üretimi olarak algılanmamakta; çev- reyle dost, sosyal sorumluluk taşıyan, sosyal yaşama, toplumsal yapıya doğ- rudan etki eden, saydam ve sürdürü- lebilir üretim anlamına da gelmekte- dir. Yeni normal dönemine hazırlılarını tamamlayarak girmeyi başaran şirket- ler, sürecin olumsuzluğunu avantaja çevirebilme şansına sahip olacaktırlar. Pandemi ile beraber, küresel sosyo ekonomik değişimlerin olması ve ülke- mizin de yeni dünya düzenin de bu değişimlerden etkilenmesi kaçınılmaz- dır. Ancak her dönem olduğu gibi, yapı endüstrisinin ülkemizin lokomotif sek- törü olmayı sürdüreceğine inanıyoruz. Salgının etkileri azalmaya başladığında sizce sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Bu anlamda geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu? Salgın hastalık, insanların yapı algı- sında değişim meydana getirdi. Strate- jilerimizi müstakil bahçeli evlere olan talebin artışına bağlı olarak, inşaatların da artacağı yönünde geliştirmekteyiz. Bununla birlikte, yeni projelerde, peyzajın geniş düzenlendiği, daha modern ve daha sağlıklı yapılar tasar- lanacaktır. Yapı sektörünün geleceğini, şirketimiz açısından bir fırsat dönemi olarak görmekteyiz. Tüm çalışmaları- mızı, salgınla beraber değişen pazar tercihlerine göre yeniden şekillendir- mekteyiz. Salgın hastalık süreci devam etti- ğinden ve ne kadar süreceği bilinme- diğinden, etkileri konusunda net bir tespit mümkün değildir. Ancak, küre- sel ekonominin istikbalinin belirlenme- sinde mali politikalar kadar teknolojinin de etkin olacağı kesindir. Son olarak eklemek istedikleriniz? Her sayısını keyifle takip ettiğimiz, sektörle ilgili güncel ve kapsamlı haber- leri bizlere en önce ileten, sektörün seçkin periyodik yayını Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi’’ne başarılı çalışma- larından ve kalite çizgisinden ödün vermiyor olmasından dolayı teşekkür ederiz. n SÖYLEŞİ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=