Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 87. Sayı (Ekim-Kasım-Aralık 2020)

Çatı ve Cephe / Ekim-Kasım-Aralık 2020 23 cativecephe.com mın yönlendirmesiyle Gazi Üniversitesi İstatistik Bölümü’nü yazmış ve benim bile beklemediğim büyük bir başarıyla bu bölümü kazanmıştım”. İSTATİSTİK BÖLÜMÜ... “4 yıl gibi bir sürede ki bizim döne- mimizde bir başarıdır, bugün ise olması gereken bir süredir, istatistik bölümünü çok keyifle okuyarak kısaca üniversite hayatının tadını çıkararak ve yaz tatil- lerinde de çalışarak bitirdim. Üniversite yıllarımda ve sonraki yıl- larda o döneme ilişkin çok dersler çıkar- mış ve o derslerden farkında olmadan kendime düsturlar edinmiştim. Temel- siz, öncesi olmayan işlerden kaçınmak gerektiğini anlamıştım. Nasıl ki inşa- atta temel sağlam yapıldığında her şey doğru ilerlerse, hayat da öyleydi. Rahat ve gerçekçi bir üniversite eğitimi için lise eğitiminin çok önemli olduğunu anlamak bile yetmişti”. ÜÇ AY ÖĞRETMENLİK YAPTIM “Askere gidene kadar olan üç aylık sürede, Ankara’nın ünlü bir dershane- sinde açık öğretim fakültesi öğrencile- rine İstatistik dersi vermiştim. İstatistiği de üniversitede okuduğum dört yılda değil, o dershanedeki öğrenci 27 arka- daşa ders anlatmak için hazırlanırken öğrendiğimi söyleyebilirim. Hepsi de doksanın üzerinde puan alarak mezun olmuştu...” ASKERLİK DÖNEMİMDE BİRÇOK ÖDÜL ALDIM “Askerliğimi Gaziantep 5. Zırhlı Tugay’da yedek subay olarak yapmış- tım. O dönemde, ülkemizin son 20-30 yıllık sürecine damga vurmuş, tanınmış, isim yapmış ne kadar komutan varsa neredeyse hepsiyle bir arada bulunma fırsatım olmuştu. Bölük komutan vekili de olduğumdan birçok şey yaşamış, birçok şey görmüştüm. Son güne kadar tüm benliğimle, geçici bir görev de olsa bulunduğum pozisyonun hakkını ver- meye çalışmıştım. Yapılması gereken neyse, o görevi layıkıyla yapıyordum. Bu sayede tugayın en iyi atış yapan bölüğü, en iyi toparlanan bölüğü, en iyi tatbikat bölüğü, en iyi sevk idare vs. gibi zamanın Genel Kurmay Başkanlı- ğından birincilik ödülleri almış ve de askeriyede kalmam istenmişti. Benim için gurur verici bir askerlik dönemi geçirdiğimi söyleyebilirim...” 26 BAKANLIK VE 60 RESMİ KURUMDAN HALA CEVAP BEKLİYORUM! “Askerden sonra, istatistikçi olmak için tüm bakanlıklara ve birçok resmi kuruma özgeçmişimi göndermiştim. Kurumların araştırma, planlama veya koordinasyon dairelerinde istatistikçi olarak çalışmayı arzu ediyordum. Fakat 26 bakanlık ve 60 resmi kurumdan gelen cevapların hepsi, kadroların dolu olduğu ve uygun bir pozisyon oldu- ğunda bana ulaşacakları yönündeydi. Aradan otuz yıla yakın süre geçmesine rağmen uygun pozisyon bulunamama- sına ve hiçbirinden bir geri dönüş ala- mamış olmama çok gülüyorum. Genç nesilleri oyalayan bu tip insan kaynak- ları departmanı cevaplarına çok kızı- yorum”. SATMAK İÇİN DEĞİL, VERMEMEK İÇİN UĞRAŞIRDIK “Profesyonel iş hayatıma Unile- ver-İş’te başladım. Firmanın ‘Sana’ markalı margarin yağı grubunda “SS” olarak başlamış ve iş hayatının ilk kısalt- ması ile tanışmıştım, “Satış Sorumlusu”. Çok ilginç ve öğretici bir deneyimdi. Satış ve pazarlamayla görevliydik ama siyasi ve ekonomik krizler nedeni ile ürün belli sayılarda üretilebiliyor ve düşük miktarlarda pazara arz edili- yordu. Örneğin bir market 10 koli mal isterken biz ortada ürün olmadığından ancak 2 koli verebiliyorduk. Satmak için uğraşan değil de her yere idare edecek bir miktar vererek, mutlu etmek için uğraşan bir satış ekibiydik. Şartlarımız oldukça iyiydi. Sabah 9’da sahaya çıkı- yor, akşam 4’e kadar sipariş topluyor- duk. Margarinin yanında sos ve reçel de pazarlıyorduk. Tahsilatları kendimiz yapıyorduk. Çek, senet, kredi kartı vs. olmadığından parayı nakit almak ve gün boyu o paralarla dolaşmak apayrı bir dertti. Altı ay sürmesine rağmen o işten sevkiyattı, ambardı, depoydu, siparişti, paraydı, kotaydı vs. çok şey öğrenmiştim...” İLK SİPARİŞ “İlk satış deneyimi yaşadığım gün oldukça ilginçti. Bana işi hem göste- recek hem öğretecek olan arkadaşım Vedat, işe bir an önce adapte olmam için birlikte girdiğimiz ilk bakkalda “bir şey unuttum sen devam et ben geliyo- rum” diyerek beni tek başıma bırakmış kısaca beni denize atmıştı. Ne olduğunu anlamadan girmiş bulunduğum bakkal- dan ilk siparişini almış bir “SS” olarak çıkmıştım. Kapıya çıktığımda arkadaşım gayet rahat bir şekilde bir duvarın üze- rine oturmuş beni bekliyordu...” İKİ DERS ALMIŞTIM “Unilever’de hiç unutmadığım iki de ders almıştım... Birincisi, bilgiyi sakla- mamak gerektiğiyle ilgiliydi... Kurumsal bir şirketteki ilk işim olduğu için günlük ve haftalık raporların nasıl yazılacağını bilmiyordum. Bir akşamüstü ofiste, bu konuda yardım istediğim kıymetli ve kıdemli bir ağabeyimin kendi rapo- runu yazarken, üzerine kapanıp bana o örnek alacağım raporu gösterme- mesi ve böyle sıradan bir bilgiyi pay- laşmaması beni çok üzmüş ve düşün- dürmüştü. Sonrasındaki iş hayatım boyunca hiçbir çalışma arkadaşımdan bilgi saklamamaya gayret ettim. İkinci ders ise kurumların personelinin sosyal anlamda da gelişmesini, mutlu olmasını