Alüminyum Kompozit Panel
Yirminci yüzyılın ortalarında, alüminyum üretim teknolojilerindeki gelişmeleri takiben hafif, dayanıklı ve uzun ömürlü bir malzeme olmasından ötürü uzay araçlarında kullanılmak üzere geliştirilen alüminyum kompozit paneller, mimarinin gereksinimleri doğrultusunda giydirme cephe elemanı olarak inşaat sektörüne de uyarlandı ve son yıllarda cephelerin vazgeçilmez elemanlarından birisi oldu. Ülkemizde de oldukça yaygınlaşan alüminyum kompozit paneller cephelerde, yıldan yıla artırdıkları pazar paylarıyla dikkat çekiyorlar. 2003 yılında Türkiye’deki tüketimleri 500 bin metrekare civarında olan alüminyum kompozit paneller bu yıl itibariyle 6 milyon metrekareyi aşan bir pazar hacmine ulaştı. Bunda, bir süre öncesine kadar ithal edilmek zorunda kalınan panellerin artık yerli firmalar tarafından da üretilmesi en büyük unsur.Arası plastik veya yüksek mineral dolgulu çekirdekten ve iki yüzü alüminyum levhadan oluşan alüminyum kompozit panel düzgün yüzeyli, rijit, hafif ve kolay şekillendirebilir bir yapı elemanı olması nedeniyle büyük bir talep görüyor. Boya ve boyama teknolojilerindeki gelişmeler sonucu metalik ve mat renklerde istenilen renk seçiminin de yapılabildiği alüminyum kompozit panellerin granit, mermer veya ahşap görünümlü halde üretimleri mümkün. Bakım ve temizlikleri oldukça kolay olan panellerin, iki yüzünde de 0.5 mm kalınlıkta alüminyum levha kullanıldığında, bir metrekareleri yaklaşık 5.5 kilogram oluyor. Hafif bir malzeme olmasının yanı sıra, büyük parçalı ve dalgasız elemanlar imal edilebiliyor ve monte edilebiliyor. Alüminyum kompozit paneller eksi 50 °C’den artı 80 °C’ye kadar olan sıcaklıklarda kullanılabiliyorlar. Bu sayımızda alüminyum kompozit panellerle ilgili bir dosya hazırladık. Mitsubishi Chemical, Schüco, Burak Alüminyum, Aksoy Alüminyum, Sistem Metal ve Global Yapı temsilcileriyle yaptığımız röportajlarda alüminyum kompozit panel seçiminde dikkat edilmesi gereken unsurlar, uygulamada yaşanan problemler, teknolojik gelişmeler ve trendler ile pazarın gelişmesinin nedenleri konularını ele aldık... Hepsinin hemfikir olduğu nokta da, cephelerde alüminyum kompozit panelleri ileriki yıllarda daha çok göreceğimiz konusuydu... Mitsubishi Plastics Türkiye Liaison Ofis Genel Müdürü Cem Kubat “Bir yapı kabuğu malzemesi olarak kompozit panellerin seçiminde mimari ve estetik saiklerin yanı sıra dış çevre koşulları, yapının işlevi gibi faktörler de göz önüne alınmalıdır. Kompozit panel uygulaması hususunda varılacak mutabakat sonucunda sorulacak ikinci soru, ‘hangi özelliklerde bir kompozit’ sorusu olacaktır. Kompozit levhaların ortak özelliklerinin dışındaki faktörlere işaret eden bu soruya verilecek yanıt, karar verme sürecindeki kalite, performans ve güvenlik gibi algıları da ihtiva ediyor. Bu noktada dikkat edilmesi gereken hususlardan en önemlisi kullanılan boya ve boyanın kalitesidir. Alpolic paneller standart olarak Lumiflon bazlı fluorocarbon boyaya sahip. Bu boya dış ortam koşullarına karşı yüksek performansıyla biliniyor. Çok uzun yıllar boyunca polyester ve poliüretan boyalar inşaat sektöründe yaygın olarak kullanılmıştı. Bu tür konvansiyonel boyaların uygulaması daha kolay ve maliyetleri düşüktür. Fakat bu boyalar dış ortam şartlarında kullanıldığında zamanla görünüşleri bozuluyor ve bir kaç yılda bir tekrar boyanmaları gerekiyor. Fluorocarbon boyalar son derece dayanıklıdır ve bu türden bozulmalara uğramadan çok uzun süre boyunca dış ortam koşullarına dayanıyorlar. Yüzde 15-80 arası geniş bir parlaklık rengine ayarlanabiliyorlar...” Yangın güvenliğine dikkat edilmeli “Kompozit panel seçiminde dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise yangın güvenliğidir. Alpolic/fr yangına karşı güvenli bir malzeme olup, pek çok ülkede iç ve dış yüzey kullanımı için zorunlu kuralları karşılıyor. Dolgu maddesindeki ana içerik olan yanmaz mineraller alev oluşmasına engel oluyor ve yangın anında tahliye operasyonlarında sıkıntı doğuran dumanın gelişimini kısıtlıyor. Dikkat edilmesi gereken bir başka önemli nokta ise, kompozit yapının korunmasına yönelik imalat esnasında alınan tedbirlerdir. Alüminyum levhayla dolgu arasındaki kompozit yapının bütünlüğü Alpolic ürünlerinin değerini koruyabilmek için titiz bir şekilde kontrol ediliyor. Alüminyum Kompozit Levha (ACM) korozyona yol açan atmosfer koşullarında kullanıldığı zaman korozyon, kesilen kenarlardan içeri işleme eğilimi gösteriyor. Bu korozyon sonuçta alüminyum kabukla dolgu malzemesinin birbirinden ayrılmasına sebep olabiliyor. Bu tip korozyondan korumak için Alpolic levhaların alüminyum kabuklarının arka yüzeyinde korozyon önleyici primer tabakası (anti-pas astar boya) tatbik ediliyor. Know-how’ı Mitsubishi’ye ait olan bu işlem sayesinde delaminasyona karşı maksimum önlem alınmış oluyor...” Yaratıcı çözümler sağlıyorlar “Kompozit levhaların kullanımının yaygınlaşması ile mimarinin yaşamı estetize edici ve yaşam şartlarını kolaylaştırma işlevi arasında bir bağ olduğu düşünülebilir. Bu açıdan bakıldığında kompozit paneller bir yandan mimari tasarımlara geniş alternatifler sunarken, öte yandan da projelere ekonomik ve işlevsel çözümler getirerek günümüz dünyasının teknolojik ve estetik gereklerini karşılıyor. Biraz daha teknik bir ifadeyle kompozit paneller hafiflikleri, sertlikleri, düz ve pürüzsüz yüzey yapıları gibi özelliklerinden ötürü geniş bir kullanım alanına sahipler. Bu tip teknik özelliklerin yanına geniş renk seçenekleri ve rahat işlenebilip, form verilebilir özellikleri de eklenince mimaride (hem tasarım hem de uygulamada) esnek ve yaratıcı çözümler sağlıyorlar...” “Yıllık 10 milyon metrekarelik üretim kapasitesine sahip Mitsubishi Plastics Inc. tarafından üretilen Alpolic marka metal kompozit paneller, standart özelliklerin yanında uzun ömürlü boya kalitesi gibi üstünlüklerinden ötürü geniş bir kullanım alanına sahip. Alpolic/fr ise geliştirilmiş dolgu yapısına sahip yangına dayanıklı bir alüminyum kompozit levha. Cephe giydirmelerinde yangına karşı güvenli bir malzeme olarak pek çok ülkede aranan yangın şartlarını karşılıyor. Alpolic/fr, Alpolic panellerin orijinal özelliklerini kaybetmeden yangına karşı güvenliği sağlayan bir kaplama malzemesi...”. Üretimi yaklaşık 40 yıldan bu yana devam eden Alpolic, bugün itibariyle 100’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Japonya ve Amerika’daki toplam yıllık 10 milyon metrekareden fazla bir üretim kapasitesi ve bu kapasitenin 100/100’e varan kullanım oranı ile dünyanın en büyük metal kompozit levha markası olarak biliniyor. Fakat Alpolic’in bu global lider konumu ülkeler bazında farklılıklar gösteriyor. Türkiye’deki gelişmeler göz önüne alındığında, her ne kadar marka bilinirliliği açısından lider konumda olsa da, Alpolic’in Türkiye’deki pazar payının nisbi olarak azalmasına yol açtı. Lakin burada metodolojik bir hata yapmamak gerekir. Şöyle ki, toplam kompozit pazarını değerlendirirken bunun ne kadarının yüksek yapılar ve yangın yönetmeliklerini karşılayan güvenlik kriterlerine uygun, yangın dayanımına sahip kompozit panel olduğu bilinmelidir. Fiziksel ve mekanik özellikleri açısından birbirinden tamamen farklı olan konvansiyonel (dolgu malzemesi polietilen olan) ve yangın dayanımlı kompozit levhaların aynı kategoride değerlendirilmesi, halk dilinde elma ile armudun karşılaştırılmasına tekabül eden bir şey. Bu çerçevede Türkiye’deki alüminyum kompozit levha pazarının yüzde 90’dan daha fazla bir kısmının konvansiyonel levhalardan oluştuğu söylenebilir. Alpolic, geri kalan bölümün yaklaşık yüzde 95’lik bir kısmına hakim olup, uzun yıllardır yıllık 500,000 m2lik satış hacminin altına düşmemeyi hedefliyor” Burak Alüminyum Kurumsal İletişim Direktörü Arif Özer“Kompozit panel seçiminde, panelin kullanılacağı yer çok önemli. Eğer dış cephede kullanılacaksa yüzey kalitesi daha mukavemetli olan PVDF boyalarla boyanmış malzemelerin tercih edilmesi gerekiyor. Çünkü PVDF boyalar dış cephede yağmura, soğuğa, güneş ışığına karşı mukavemeti artırıyor. Ama iç cephede kullanılacaksa, yani güneşe, soğuğa, yağmura maruz kalmayacaksa, PE polyester bazlı boyalarla boyanmasında da bir sakınca yok. Öncelikle buna dikkat edilmesi lazım. Bunun yanı sıra kompozit panellerin kalınlıkları da çok önemli. Dış cephelerde kullanılacak malzemelerde büküm yapıldığı için, alüminyum levhalarının kalınlığı daha yüksek olan kompozit malzeme seçilmeli. Kullanılacağı yerdeki şartlar, yapının mimari estetiği, binanın yüksekliği gibi pek çok kriter seçimi etkiliyor...”. “Uygulama bambaşka bir profesyonellik işi. Ustaların ustalıklarını konuşturduğu işlerden biri. 100 binlerce dolar harcayıp ısı yalıtımı, su yalıtımı ve ses yalıtımı özellikleri maksimum olan bir cephe kullanıp, kompozit olan yerlerde aynı hassasiyeti göstermezseniz, kullanılan 100 binlerce dolarlık cephe hiçbir şey ifade etmez. Bütün cephelerin yumuşak karnı, kompozit kısmı. Oradaki uygulamada özellikle yalıtım işleri çok önemli...” “Kompozit panellerin avantajları çok, dezavantajlarıysa yok denecek kadar az. Öncelikle alüminyum giydirme cephe, binaları suya karşı, rüzgara karşı koruyor, ömrünü uzatıyor. Kompozitse bunların yanı sıra estetik açıdan da avantajlar sağlıyor. Bugün birçok eski bina kompozitle kaplanarak çok modern görünüme kavuşuyor. İşçilikten ve maliyetten de büyük tasarruf sağlıyor. Hafif, kolay şekil alabilen bir malzeme, renk seçenekleri çok, tasarım olanakları geniş. Bu avantajları yüzünden de çok fazla kullanılmaya başlanıldı. Kompozit panel, binanın bütünleyici bir parçası ve detayları kapatan bir malzeme olarak kullanıldığında daha güzel sonuçlar veriyor. Ama maliyeti düşürmek için binanın her tarafını kompozit panelle kapladığınız zaman, ortaya estetikten uzak, uzay mekiği gibi binalar çıkıyor...” Alüminyum: Geleceğin Metali “Şu anda Türkiye’de kişi başına düşen alüminyum kullanımı yaklaşık 6 kilogram. Ama OECD ülkelerine gittiğiniz zaman bu miktarın yaklaşık 30 kilogram olduğunu görürsünüz. Çok ciddi bir fark var. Alüminyum geleceğin metali. Dünya yer kabuğunda cevher olarak en fazla bulunan malzeme alüminyum üretiminin ana maddesi olan boksit. Alüminyum, en sağlıklı malzemelerden biri. Nefes alan bir metal, paslanmaya, korozyona ve oksitlenmeye karşı yüksek direnci var. Mekanik mukavemetine oranla da çok hafif bir metal. Bu nedenlerle de gelişmiş ülkelerde alüminyum kullanımı daha yoğun. Türkiye alüminyum cephe konusunda son senelerde çok gelişti. Sadece Levent’teki binalara baktığınızda bile anlıyorsunuz. Pazar sürekli büyüyor. Çok inşaat yapan bir ülkeyiz. İnşaat firmalarımız bugün, bölge ülkelerinin hepsinde çok ciddi projelere imza atıyorlar. Firmalarımız yurt dışında yaptığı bu projeler için de genellikle alüminyumu Türkiye’den tedarik ediyorlar. Bunlar sektör açısından çok önemli...” “Burak Alüminyum, şu anda ana faaliyet konusu olan profil imalatında 26 yıllık bir geçmişe sahip. Tesislerimiz 1994 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Yakın bir tarihte tesislerimizi Lüleburgaz’daki tesislerimize taşıyacağız. Orada yaklaşık 40 bin metrekare kapalı alanı olan, 5 ekstüzyon hatlı, alanında Türkiye’nin sayılı fabrikalarından biri olacak bir tesis oluşturuyoruz. Burak Alüminyum, son 2 senedir Türkiye’nin ikinci 500 firması arasında ve giderek yükseliyor. Batı Avrupa yoğunluklu olmak üzere 32 ülkeye ihracat yapıyor. Alüminyum profilin kalıp üretiminden başlayıp en son yüzey işlemlerine kadar her safhasını kendi tesislerimizde yapıyoruz. Cephelerle ilgili, Alu-line yapı sistemleri adı altında 20’ye yakın sistemimiz var. Strüktüel, yarı strüktüel sistemlerimiz var. Güneş kırıcı sistemleri, silikon cephe sistemleri, kasetsiz sistemler, çatı ışıklık sistemleri, çelik konstrüksiyonla kullanılan sistemler gibi ısı yalıtımlı ve yalıtımsız çok geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Kompozit panelde de Burakbond ürünümüz bulunuyor. Son bir senedir satışlarına devam ettiğimiz ve satışları her geçen gün artan Burakbond, değişik ihtiyaçlara göre hem dış cephede hem de iç mekanlarda ya da reklam uygulamalarında kullanılabiliyor. Bu farklı kullanım alanları için çeşitli niteliklerde üretim yapıyoruz. Boyalı levhalarımız Avrupa’dan geliyor. Ürünümüzü sürekli geliştiriyoruz. Kartelamıza yeni renkler, yeni yüzeyler, yeni kalınlıklar, ebatlar ekleniyor. Alu-line sistemlerimizle beraber yurt dışına da satış yapıyoruz...” Türkiye’ye talep arttı “Doğrama işlerini de cepheye dahil edersek, şu andaki pazar payımız oldukça yüksek. Tabi ki yoğunluğumuz cephe, kapı ve pencere sistemleri ama bunların yanı sıra birçok değişik sektöre de hizmet veriyoruz. Burak Alüminyum’un Alu-line sistemleri, hemen hemen bütün devlet şartnamelerinde var. Birçok kamu binasında ürünlerimiz tercih ediliyor. Birçok hastanede, hava limanında, adalet sarayında, emniyet müdürlüğünde, hükümet konağında, üniversite kampüs ve yurtlarında Alu-line sistemleri kullanılıyor.” “Kriz döneminde bazı avantajlarımız da oldu. Örneğin, Almanya’dan gelen taleplerde yüzde 100 oranında artış oldu. Çünkü daha önce finansal bir sıkıntısı olmayan yabancı firmaların kilosuna 2-3 euro fazla para vererek malzeme tedarik etmesi onlar için çok önemli değildi. Şimdi ise aynı kalitede malzemeyi daha ucuza tedarik edebilmenin arayışındalar. ” Schüco / Serdar Saygılı “Yapıların kalitesinin ilk göstergesi cephe kaplama malzemeleridir. Cephe kaplama malzemeleri olarak alüminyum kompozit paneller, mermer ve granit, doğal ve yapay taş cephe kaplamalar, kompakt laminant levhalar, prekast, alüminyum levha, çelik levha gibi birçok farklı malzeme bulunuyor. Bu gibi malzemelerin, yapısı ve uygulama detayları gereği yapılara getireceği yük, sınırlı ısı ve su yalıtım kabiliyeti, bakım onarım maliyetleri, görsel beklenti gibi sebepler projeye uygun kaplama malzemesi seçiminde göz önünde bulundurulmalı...” “Uygulamalarda, kompozit panel doğrudan çelik konstrüksiyona ya da alüminyum alt konstrüksiyona monte ediliyor. Bu sebeple kullanılan alt konstrüksiyonun ortamdaki rüzgar yüküne karşı dayanımı büyük önem taşıyor. Hesaplamalar yapılırken malzeme esnekliği, bağlantı aks aralığı, ortamdaki rüzgâr şiddetine bağlı olarak panel üzerine düşen yük dikkate alınmalıdır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli konu da DIN 18056 şartnamesi gereğince alt konstrüksiyonun maksimum sehimin L/200’den küçük olmasının gerekliliğidir. Schüco alüminyum kompozit panel uygulanırken bağlantı elemanlarının rüzgar yüküne dirençli olması gerekiyor. Bağlantı için açılacak olan deliğin merkezinin panelin kenarına olan mesafesi delik çapının 2 katından az olmamalı. Bağlantı elemanın yapımında korozyona dayanıklı olan alüminyum ya da paslanmaz çelik malzeme tercih edilmeli. Alüminyum ya da paslanmaz çelik malzemenin kullanımının mümkün olmadığı durumlarda bağlantı elemanının 25 mikron kalınlığında koruyucu bir tabakayla kaplanmış olması gerekiyor.” “Günümüzde kompozit panel pazarındaki rekabet, farklılık yaratılma konusundaki gelişmeler ile devam ediyor. Kompozit panel çeşitliliği dahilinde standart opak ve metalik renkler, özel opak ve metalik renkler, granit desenler ve ahşap desenler, inox desenler, paslanmaz desenler, sparkling desenler, PVDF, lumiflon, nano boyalı yüzey seçenekleri sunulurken, ön plana çıkan yangına dayanıklı kompozit paneller tercihlerde birinci sırayı almaya başladı. Bu gelişme yapılarımızın içinde yaşayan insanlara verdiğimiz önemi ortaya çıkarıyor. Yangına dayanıklılık trendi uzun zaman gidecek gibi gözüküyor...” “Türkiye, alüminyum kompozit levhanın keyifli tarafını erken gören ülkelerden biri. Fiyat, renk, desen derken şimdi yangına dayanımlı ürün tercihinde bulunulması doğru yolda olunduğunu bir kere daha ispatlıyor. Yangına dayanıklı ürüne olan ilgi ve alaka, yangına dayanıklı kompozit panelin pazar payını yüzde 50’nin üzerine çıkartacak gibi gözüküyor. Schüco Alüminyum Kompozit Paneller, Alman yangın standardı B1 sınıfı (DIN 4102) ve B2 sınıfı (DIN 4102) olmak üzere iki ayrı kategoride ürünlerdir...” “Ankara’da CHP Genel Merkezi; Kayseri’de Gülsoylar Alışveriş Merkezi; İstanbul’da Zeytinburnu Novotel İbis, Maslak Mashattan, Bomonti Rixos; Rusya’da Liebherr Schüco alüminyum kompozit panellerin Türkiye’de uygulandığı ve uygulanmakta olduğu projelerden sadece birkaçı...” Aksoy Alüminyum İşletme Müdürü Ali Polat ve Üretim Planlama Müdürü Ayhan Uzun “Alüminyum kompozit paneller modern mimaride rahatlıkla kullanılabilen ve sıklıkla tercih edilen önemli malzemelerden birisi... Türkiye’de yedi sekiz sene öncesinde alüminyum kompozit paneller pek yokken alüminyum levhalar kullanılıyordu. Fakat bu panellerin ağır olması, işçiliğinin zor olması, cephede tam olarak düz durmaması gibi dezavantajları vardı. Alüminyum kompozit paneller yaygınlaşmaya başladı. Günümüz mimarisinde geniş kullanım alanları bulunuyor. Hafifliği, kolay işlenebilmesi, şekil verilebilmesi, renk ve desen seçeneğinin bol olması, ısı ve ses yalıtımında sağladığı yararlar, UV dayanımı ve uzun ömrü malzemenin kullanımını gün geçtikçe artırıyor. Ayrıca yangına dayanıklı türlerinin de bulunması ürüne olan talebi yükseltiyor. Temizlemesi de kolay. Çok bozuk bir binayı bile kompozitlerle farklı görünümde bir bina haline getirebiliyorsunuz...” “Piyasada birçok alüminyum kompozit markası bulunuyor. Fakat bunların bir kısmı, beyan ettikleri kalınlıklarda üretim yapmıyorlar. Bir alüminyum kompozit panelin, her iki yüzeyinde de 0.5 milimetre kalınlığında alüminyum levha ve bunların arasında 3 milimetre kalınlığında dolgu malzemesi olması gerekiyor. Seçimde, bu kalınlıklara dikkat edilmesi şart. Ayrıca yangın dayanımlı olup olmadığına da bakılmalı. Bazı markalarda renk kodları tutmayabiliyor. İki yıl sonra aynı renk kodundan başka ürün sipariş edildiğinde aynı renk tonunda ürün geleceğinden emin olunması lazım...” Montajdan sonra folyolar hemen sökülmeli “Alüminyum kompozit panellerin uygulamasında en sık yapılan hata, özellikle metalik renklerde ok yönünün dikkate alınmaması oluyor. Uygulamada ok yönleri dikkate alınmadığında, aynı renk kompoze kullanılsa bile dama taşı gibi kompozisyonlarla karşılaşılıyor. Yani panellerin, üstlerinde bulunan ok yönlerine göre montajı yapılmalıdır. Panellere derz açarken malzemeye fazla dalıp katlandığında yırtılmalar meydana geliyor. Malzeme bu şekilde cepheye asıldığında belli bir zamandan sonra rüzgar yüküyle de tamamen yırtılmaya başlıyor ve kompozit panel düşebiliyor. İmalat esnasında bunlara mutlaka dikkat etmek gerekiyor. Kompoze kulakları katlandığında iç kısımdan silikon ile mukavemet kazandırılabiliyor. Alüminyum kompozit panel ebadı büyük olduğunda iç kısımdan alüminyum kutularla takviye yapmak gerekiyor. Aksi halde rijit durmayabilir. Kompozit paneller monte edilmelerinin ardından, folyolarının da hemen sökülmeleri gerekiyor. Sökülmediği takdirde yağmur ve güneş gördükten sonra sökmek zorlaşıyor. Bunun bilincinde olunmadığı zaman kazıyarak veya kimyasal kullanarak sökmeye kalkıyorlar...” “Isı ve ses yalıtımı ülkemizde bilinir ve talep edilir bir hale geldi. Artık müşteriler ısı geçirgenlik değerlerine, ses yalıtımı ve bunun gibi teknik verilere dikkat ediyorlar. Müşteriler bilinçlenmeye başladı. Alüminyum kompozit panellerdeki teknolojik gelişmeler de bu konularda oluyor. Ayrıca ileride kompozit panellerde üç boyutlu hareketlerin de kullanılacağını tahmin ediyoruz...” “Mitsubishi Alpolic kompozit panellerinin Türkiye temsilcisiyiz. Yıllık 150 bin metrekare alüminyum kompozit panel işleme kapasitesine sahip bir atölyemiz var. Kompoze imalatlarımızda son teknoloji düşey ve yatay CNC makineler kullanıyoruz. Türkiye’de alüminyum kompozit panel pazarı 5 milyon metrekareyle 7 milyon metrekare arası değişiyor. Bizim de pazar payımız 300 bin metrekare civarında.” Global Yapı Genel Koordinatörü Erhan Karabağ “Alüminyum kompozit paneller ile cephe kaplaması uygulaması birkaç kademeden oluşuyor. Her kademede de dikkat edilmesi gereken farklı unsurlar söz konusu. Bu kademeleri tek tek ele alarak dikkat edilmesi gereken unsurları belirlersek çok daha açıklayıcı olur. İlk olarak, malzemenin kullanılması uygun görülen yüzeyin projelendirilmesi gereklidir. Yapılan projede malzeme standart ebatlarına dikkat edilmesi, bunun yanında kullanılacak malzemelerin statik olarak mukavamet gösterecek ebatlarda tercih edilmesi önemlidir. Projelendirme safhasında hem dekoratif olması hem de uygulama gereklilikleri sebebiyle karolajlar yapılması şart. Bu karolajlar seçilirken mutlaka bina yüksekliği, rüzgar yükü, hava sıcaklık değişimleri gibi etkenler göz önünde bulundurulmalı. Gereğinden büyük ebatlı karolajlar dayanım açısından problemler ortaya çıkmasına sebep olabilir. Sonraki safha malzeme seçimidir. Malzeme seçiminde alt ve üstte kullanılan alüminyum kalınlıklarına ve boya muhteviyatına dikkat edilmelidir. Alt ve üst alüminyum kalınlıkları 0,50 mm, boya özelliği PVDF ve boya kalınlığı EN523-1 normuna uygun olarak en az 5 mikron primer, 21 mikron üst boya kalınlığı olmalıdır. Diğer safha uygulama detayı konusundaki seçimdir. Kompozit levhanın değişik uygulama detayları ve bu detaylara uygun olarak da ihtiyaç duyulacak yan ürünleri mevcut. Bu konu çok daha detay içermekte ve ayrı bir konu başlığı olarak ele alınmalı. Uygulamada öncelikli olarak bir altyapı yapılması gereklidir. Bu altyapı galvanizli kutu profiller ya da alüminyum profiller kullanılarak gerçekleştirilebilir. Burada esas olan malzemenin korozyona uğramayacak nitelikte ve gerekli mukavemeti sağlayacak kesitlerde olmasıdır. Altyapıda ısı yalıtım da ihtiyaç ise buna göre bir yalıtım malzemesi seçilmeli, yüzey uygulama kesiti buna göre belirlenmelidir. Son olarak da tercih edilen kesite uygun şekilde malzemelerin cephede montajı, montajdan itibaren en fazla 30 gün içerisinde koruyucu filmin yüzeyden alınması gereklidir.” “Alüminyum kompozit panel, alüminyum doğrama profilleri ve dış cephede kullanıma uygun cam malzemeleri birlikte değerlendirmek gerekiyor. Bu üç malzeme ile ilgili de hem üretim hem de uygulama açısından ülkemiz bölge ülkeleri içerisinde ciddi bir yere sahip. Ülkemiz içerisinde gerçekleştirilen irili ufaklı bu tarzdaki uygulamaların yanında yurtdışında da çok önemli işler başarılıyor. Alüminyum, cam ve kompozit kaplama sektörü yapı sektörü içerisinde en çok teknik eleman barındıran ve hacim açısından en geniş sektör. Kapsamın çok geniş ve hem yurt içi hem de yurt dışı ayağı olması sebebiyle bir rakam vermek çok mümkün değil. Türkiye’de yaklaşık 250 civarında alüminyum profil ektrüzyon tesisi, şişecam gibi dünya devi bir cam fabrikası ve 8 adet alüminyum kompozit levha üretim tesisi mevcut...” “Firmamızın alüminyum kompozit panellerin satışı, proje ve teknik hizmetler verilmesi ile ilgili süreç 10 yıl öncesine dayanıyor. Daha önce yurt dışından temsilciliğini yaptığımız ürünlerin pazarlamasını yapmaktayken, 2007’de alınan karar ve 2008 sonu itibariyle kurulan tesis sayesinde üretim yapmaya başladık. Çift yüzü boyalı ve folyolu, 2 mm, 3 mm, 4 mm, 5 mm, 6 mm kalınlıkta ve 1250 mm ve 1500 mm genişlikte malzemeler üretiyoruz. 35 farklı rengimiz var. Pazar payı açısından yapılacak değerlendirmede ithalatını yaptığımız ürünlerin satışı konusunda her bir ürün için ilk üç firma içerisinde yer alıyoruz. Üretimini yapmakta olduğumuz kompozit levhalar ile ilgili olarak da yeni olmamıza rağmen yüzde10 gibi bir pazar payına sahibiz.” “Ürünlerimizin kullanıldığı ve halen kullanılmakta olduğu projelerden bazıları: Batman Havalimanı Terminal Binası, Celal Bayar Üniversitesi, Kahramanmaraş Devlet Hastanesi, İstanbul G.O.Paşa Devlet Hastanesi, Ankara Kuzey Anadolu Kentsel Dönüşüm Projesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı Gölbaşı Tesisleri, Atatürk Havalimanı Kontrol Kulesi Kaplaması, Kayseri Havalimanı Ek Bina, Karaman Devlet Hastanesi İnşaatı, Konya Fizik Tedavi ve Rehablitasyon Hastanesi, Bursa Renault Mais.” Sistem Metal Genel Müdür Yardımcısı İsmail Haşimoğlu “Geçmişte kullanılan 2-3 mm kalınlığında alüminyumlar 0,5 mm’ye kadar düşürülüp arasında polietilen bir malzemeyle kompoze edilerek daha üstün özellikli, daha uygun maliyetli yapı malzemeleri elde edildi. Bunun yanı sıra şekil alma kabiliyetinin üst düzeyde olması da kullanıcıları bu malzemeye yöneltti. Dünya artık 2-3 milimetre kalınlığındaki alüminyum veya galvaniz sac yerine kompozit paneli tercih ediyor. 3,3 mm kalınlığındaki katı alüminyuma karşılık 0,5 mm’lik alüminyumdan oluşmuş 4 mm’lik kompozit panel aynı dayanımı sağlamasının yanı sıra ses yalıtımı, estetiklik, renk seçenekleri, işleme kolaylığı açısından daha iyi sonuç veriyor. Kompozit panel, her türlü binanın dış ve iç cephe uygulamasından binaların restorasyon uygulamalarına, mutfak-mobilya dekorasyonuna kadar çok geniş bir kullanım alanına sahip. Tercih edilmesinin sebeplerinden birisi de şekil alma kabiliyetinin yüksek olması. Katı alüminyumun uzaması yüzde 5 civarında. Ama kompozit içindeki dolgu malzemesi sayesinde yüzde 15-20’lere kadar uzayabiliyor. Bu da her türlü basit aletle şekil verilebilmesini, mimarın özgün düşüncesinin rahatlıkla yansıtılmasını sağlıyor...” “Kompozit panel seçiminde ise, öncelikle bina tasarlanırken kompozit panel uygulamasının olup olmaması da değerlendirilmeli. Çünkü bazı projelere sonradan kompozit panel uygulanması zor olabiliyor. Örneğin, büküm hem x düzleminde hem de y düzleminde olduğu zaman proje uygulanmasında sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu durumda özel kalıp sistemi ile çözüme gidilmeli. Dolayısıyla bina projelendirilirken kompozit panel uygulamasına göre projelendirilmeli...” “Kompozit panel seçiminde; uygulama yeri, binanın yüksekliği, yüksekliğe bağlı olarak aldığı rüzgar yükü, kullanıldığı cephenin konumu dikkat edilmesi gereken özelliklerden. Doğal olarak değerlendirilmesi gereken en önemli noktalardan birisi de boya sistemi. Dış cephe kaplamaları malzemesinde PVDF boya sistemi tercih edilmeli. Ancak, örneğin malzeme iç cephede ya da tabela-reklamcılık uygulamasında kullanılacaksa, PVDF boya olmasına gerek yok. Polyester ya da güçlendirilmiş polyester sistemi bu durumda yeterli olacaktır...” “Kompozit panel uygulama noktasında diğer malzemelere göre daha fazla serbestlik, daha fazla uygulama kolaylığı sağlıyor. Kendi yüzeyi üzerinde işlem görmeden yapıştırma uygulamasıyla uygulayıp kullanabiliyorsunuz. Profille uygulayabiliyorsunuz, profil-camla uygulama yapabiliyorsunuz, dikdörtgen-kare profillerin üzerinde uygulama yapabiliyorsunuz. Uygulama noktasında Türkiye’de belli bir standart zaten yok. Bayındırlık Bakanlığı’nın uygulamada standardize etme noktasında çalışmaları devam ediyor. Ancak bütün projelerin uygulama neticesinde bütün mühendislik şartlarını sağlaması gerekir. Rüzgâr yükü, bu rüzgâr yüküne bağlı panel genişlikleri ve bağlantı aralıklarına dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca bu panellerin bağlandığı alt konstrüksiyon malzemeleri, mukavemet açısından da dayanımlı olmalı. Konstrüksiyon malzemenin maruz kalacağı gerginlik; konstrüksiyon malzemesinin rijitliğine, bağlantının bulunduğu destek aralığına, rüzgâr yükünün oluşturduğu kuvvete bağlıdır. Bilindiği gibi kompozit paneller bağlantı noktalarına perçin, civata-somun ya da vidalarla bağlanıyor. Uygulamada dikkat edilmesi gereken bir başka konu da bağlantı elemanlarının panel üzerinde oluşturduğu gerilmelerdir. Oluşan bu gerilmeler elastikiyet limitleri içersinde olmalıdır. Malzemenin uzamasına bağlı olarak, bağlantı elemanları için açılan delikler belli tolerans verilerek yapılmalıdır. Aksi durumda bu elastikiyetin verilmemesi, panellerin şişmesine, eğiklik oluşarak şekil değiştirmesine sebebiyet verebilmektedir. Su yalıtımı, silikon uygulaması da bir başka dikkat edilmesi gereken uygulama konularından birisi... Uygun geniş sıcaklık aralıklı kullanıma sahip, ortam şartlarına dayanıklı, iyi tutunabilme ve yorgunluk dayanımı iyi seçilmiş silikon dolgu malzemesi, yalıtımın kalitesine etki ediyor...” Sistem Metal Pazarlama ve Satış Müdürü Volkan Terzioğlu “Türkiye alüminyum kompozit pazarı sürekli artan bir eğilim gösteriyor. Alüminyum kompozit panel, sektöre ilk girdiğinde sadece prestijli binalara uygulanıyordu. Ama şu anda konutlarda bile kullanılıyor. Bu konuda Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde de büyük bir potansiyel görünüyor. Biz de Sistem Metal olarak bu ülkelere ihracat yapma konusunda çalışmalarımıza ağırlık vermeye başladık. Son 2 yılda, yurt içindeki artış oranından daha fazla yurt dışı artışı yaşadık. Yurt dışı satışlarımız neredeyse yüzde 200 oranında arttı. Önümüzdeki günlerde ikinci hattımızın da devreye girmesiyle kapasitemizi artırıyoruz. Normalde üreticiler, üretim kapasiteleri yüzde 70’lere çıktığı zaman ikinci hatlarını kuruyorlar. Biz bunun çok daha üstüne çıktık. 2010’da hedeflerimizi de büyüttük.” Sistem Metal Genel Müdür Yardımcısı Funda Zeren “Sistem Metal, Sistem Grup bünyesinde 2002 yılında kurulmuş bir firma. Kompozit panel üretimi ve yurt içi-yurt dışı dağıtımını gerçekleştiriyor. Sistem Metal’in ilk kuruluş amacı, gruba malzeme tedarik etmekti. Fakat daha sonra potansiyeli görerek ciddi bir organizasyona girdik. Öncelikle Alcoa firmasının ürünü olan Reynobond’un Türkiye distribütörlüğünü üstlendik. Daha sonra, Sistem Grup olarak üretici kimliğimiz de olduğu için, üretim yapmaya karar verdik. Yaklaşık beş senedir üretim yapıyoruz. Çorlu’da yaklaşık 80 bin metrekarelik bir alanda ikinci fabrikamız kuruluyor. Burada ağustos ayı itibariyle ikinci hattımız devreye girecek. Önümüzdeki sene itibariyle de herhalde 4 milyon metrekareye yakın bir üretim kapasitesine sahip olacağız. Shell benzin istasyonlarının dünyadaki iki tedarikçisinden biriyiz. Dünyanın her yerine, örneğin Arjantin’e bile ürünlerimizi gönderiyoruz...” “Türkiye alüminyum kompozit panel pazarının hacmi tahmini olarak 6-7 milyon metrekare. Bizim yaklaşık yüzde 25’lik bir pazar payımız var. Sistem Metal olarak tek işimiz kompozit panel üretmek. Ürünlerimiz birçok prestijli projede yer aldı. Harbiye Kongre Merkezi’nin yenileme projesi, Sabiha Gökçen Havalimanı, Antalya Özel Andeva Hastanesi ve Gürcistan İçişleri Bakanlığı binası gibi projeleri örnek olarak verebiliriz.” İlginizi çekebilir... Geberit SuperTube, Atık Su Drenaj SistemiSuperTube teknolojisiyle atık su drenaj hattına paralel bir havalandırma hattı kullanılmazken aynı zamanda iniş boru çapları küçülmüş oluyor.... ASAŞ'tan PVC Kaplamada İki Yeni TeknolojiTürkiye'de bir ilk olan alüminyum kaplama teknolojisi ile PVC profillerin gerçek alüminyum folyo ile kaplanması sağlanıyor. Bu yenilikçi işlem, al... Bi'Boya'dan İç Cephe Boyası; Comfort IsıtutanKalekim güvencesiyle sunulan Bi'Boya Comfort Isıtutan, duvar yüzeyinde ısı kaybını ve terlemeyi önlemeye yardımcı iç cephe boyası ile evinize konf... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.