12 Mart 2010 | DOSYA 25. Sayı (Mart - Nisan 2010)
Dünyada demir-çelikten sonra en çok üretilen metal olan alüminyum, inÅŸaat sektöründe, özellikle çatı ve cephe kaplama, kapı ve pencere, merdiven, iskele ve sera yapımlarında yoÄŸun olarak kullanılıyor. Dünyada demir-çelikten sonra en çok üretilen metal olan alüminyum, inşaat sektöründe, özellikle çatı ve cephe kaplama, kapı ve pencere, merdiven, iskele ve sera yapımlarında yoğun olarak kullanılıyor.
Alüminyum sanayisi, birincil ve ikincil olmak üzere ikiye ayrılıyor. Alüminyumun yeniden değerlendirilmesi sonucu elde edilen ikincil alüminyuma olan talep, yüksek enerji maliyetleri ve çevreci yaklaşımlara paralel olarak artıyor.
2009 yılında 23,4 milyon ton olan dünya birincil alüminyum üretiminin yüzde 34’ü Avrupa’da, yüzde 20’si Kuzey Amerika’da, yüzde 19’u Asya’da, yüzde 9’u Okyanusya’da, yüzde 11’i Güney Amerika’da ve yüzde 7’si Afrika’da yapılıyor.
Avrupa üretim hacminin dünya üretiminin yüzde 34’ünü oluşturmasına rağmen, AB ülkeleri çevreyle ilgili sebeplerle birincil alüminyum üretiminden çekilmeye başlıyorlar.
Dünyadaki alüminyum tüketimi en fazla ulaşım alanında yapılıyor. Arkasından ambalaj, inşaat (% 25), makine, elektrik ve öteki alanlar geliyor. İnşaat sektörü Avrupa’da 1,2 milyon ton/yıl ABD’de 1,05 milyon ton/yıl Japonya’da 915 bin ton/yıl alüminyum kullanıyor.
Türkiye alüminyum sektörü 4 milyar dolara yakın iş hacmiyle ülke sanayisinin en önemli sektörlerinden birisi. Türkiye’de, alüminyum ekstrüzyon, yassı ürünler, döküm ürünleri ve iletkenlerin geniş çapta üretimi özel sektör tarafından gerçekleştiriliyor.
Sektördeki kuruluşlarda yabancı sermaye payı bulunmuyor. Türkiye’de alüminyum sektöründe faaliyet gösteren firmaların toplam üretim kapasitelerinin 750 bin ton civarında olduğu tahmin ediliyor.
Her yıl ortalama yüzde 10’luk büyüme hedefleyen sektörde, üretim ve ihracat hacminde ekonominin istikrarlı seyri halinde otomotiv, beyaz eşya ve inşaat sektörlerinin de gelişimiyle beklenen hedefe ulaşılabileceği öngörülüyor. Ancak 2008 yılında dünyada yaşanan ekonomik kriz dış ve iç pazarlarda daralmayı beraberinde getirdi. Ana ürün gruplarında 2007 yılında 2006 yılına nazaran ortalama yüzde 14 civarında olan üretim artışı, 2008 yılında 2007 yılına göre yarıya indi. 2009 Ocak ayında devam eden dış ve iç pazar daralması nedeniyle üretim düşüşü yüzde 30’lar seviyesine yükselmiş, bu durum sektörde birçok üretim tesisinin kapasitesini düşürmesine, bazı tesislerin vardiya sayısını azaltmasına ve bir kısmının da üretimini durdurmasına sebebiyet vermiştir.
Türkiye’deki iç tüketim rakamı 2007 yılından 2006 yılına yüzde 17,9’luk bir büyüme yaşarken, yine küresel kriz nedeniyle bu büyüme rakamı 2008 yılında 2007 yılına göre yüzde 5,8’e düşmüştür.
2008 yılı verilerine göre Türkiye’de kişi başına alüminyum tüketimi 2008 yılında 7,8 kg’a yükselmiş olmasına rağmen bu rakam AB ülkelerindeki 22 kg ve OECD ülkelerindeki 33 kg’lık tüketim değerleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük kalıyor.
Alüminyum sanayisi ham alüminyum ihtiyacının büyük kısmının ithalatla karşılanıyor olmasına karşılık sektör, ciddi oranda mamul madde ihracatı gerçekleştiriyor. Mamul madde üretiminin yarıdan fazlası ihraç ediliyor.
2008 yılında, 2007 yılına göre ürün türüne göre gerek üretimde gerekse ihracat potansiyelinde bir büyüme yaşanmış. Büyümedeki en önemli etkenler, üretimlerin kalitede Avrupa standardını yakalamış olması, ürünlerin dış pazarlarda aranılır hale gelmesi ve bunun da doğrudan ihracat potansiyelini artırıcı yönde olumlu etkilerinin olmasıdır. Ancak buna rağmen 2009 yılında alüminyum inşaat malzemeleri ihracatı yüzde 22 küçülmüştür. Sektörde ihracata yönelik çalışan üreticiler çoğunlukla Avrupa, Asya ve Türk cumhuriyetleri pazarlarına mal gönderiyorlar. En fazla ihracat yapılan ülkeler alüminyum alt gruplarına göre değişiklik göstermekle birlikte Almanya, İtalya, Bulgaristan ve Irak.
Türkiye’de birincil alüminyum (öteki alt sektörlerin hammaddesi) üretim miktarının 60.000 ton (Seydişehir yıllık üretimi) ile sınırlı olması dolayısıyla sektörün hammadde ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ı ithal edilmek durumunda.
Sektörümüzün önde gelen dernekleri 2021 yılı değerlendirmelerini ve önümüzdeki yıl için sektörün geleceği ile ilgili öngörülerini siz değerli okurları... 19 Kasım 2021
Karbon salımını 2030'a kadar %50 azaltmayı, 2050 yılında ise sıfır düzeyine çekmeyi öngören Avrupa Yeşil Mutabakatı, her ne kadar çevreci bir giri... 12 Ağustos 2021