Solucan Yolu...

3 Nisan 2017 | KONUK YAZAR 67. Sayı (Mart-Nisan 2017)

Cihan KALAY / Mimar cihankalay@gmail.com www.cihankalay.com

Merhaba,

2017 yılının bu ikinci yazısını, sandviç panel firması sahiplerine yönelik olarak, Türkiye’de bir sandviç panel firması sahibi olmanın, içinde bulunduğumuz yıllarda taşıdığı potansiyel olasılıklara dikkat çekmek amacıyla kaleme aldım.

Öncelikle, Avrupa’da (hatta dünyada) inşaat malzemesi üretimine ve kullanımına kısaca bakacak olursak, birkaç büyük firmanın neredeyse bütün dünya pazarını ele geçirmiş olduğunu görürüz. Şöyle ki; yapacağınız inşaat her nerede olursa olsun, İstanbul, Moskova, Dubai, Tahran veya Berlin fark etmez, ve hatta yapacağınız inşaatın konut, otel veya fabrika olması bile fark etmez, inşaatınızın temellerinde bir Fransız firmasının ürününü, cephelerinde bir İngiliz firmasının ürününü ve çatısında da bir Alman firmasının ürününü kullanırsınız. Sizi, malzeme seçimi konusunda kısıtlayan, zorlayan hiçbir “yan kuvvet” yoktur. Belirleyici olan sadece mühendis ve mimarların hazırlamış olduğu teknik şartnamelerdir. Her ülkenin inşaat yönetmelikleri farklı da olsa sonuçta, dünyayı yönlendiren büyük firmaların sağladığı yeni gelişmeler ve ürünler, günümüz iletişim ortamında tüm dünyada, kısa sürede teknik yönetmelik ve şartnamelere girebilmektedir. Dünya pazarlarına hakim olan firmaların ortak silahı, bilgiye önem vermeleridir. Üretmekte oldukları inşaat malzemeleriyle ilgili yapı fiziği, yapı kimyası dallarında yaptıkları her türlü Ar-Ge çalışması, onları dünya pazarlarında rakipsiz hale getirmektedir.

Türkiye’den bir firmanın, bahsi geçen dünya devi firmalara rakip olarak piyasaya bir ürün çıkarttığını düşünmek hem trajik, hem de komiktir. Ne yazık ki halen, Ar-Ge’nin ne olduğunu gerçekten kavrayabilmiş insan sayımız inanılmayacak kadar azdır. Fabrikasının bir yerine nazarlık, nal veya nasılsa alınmış ISO belgelerini asarak kaliteli olunamayacağını tam olarak kavrayamamış yöneticilerimiz mevcuttur. Ne acıdır ki, bahsettiğimiz nitelikte birçok firmamız halen piyasada bulunmaktadır ve doğal olarak bunların hiçbiri yurtdışına açılamamaktadır.

Genel inşaat malzemeleri için çizdiğimiz bu tablo, sandviç panel için bire bir geçerli değildir. Gerçi sektörde dünya devi olabilmiş bir İngiliz, bir İtalyan ve bir Alman firması vardır; fakat son on yıllarda çevremizde ve dünyada yaşananlar, Türkiye’den dünya devi bir sandviç panel firmasının çıkabileceğini göstermektedir (Bana göre Türkiye’den iki, hatta üç firmamız dünya markası boyutlarına ulaşabilir).

Uzay-fizikte “solucan yolu” diye bir kavram vardır. Uzayın bir defter sayfası gibi bükülebildiğini, sayfa üzerinde bulunan bir karıncanın, sayfanın bükülmeden ötürü yaklaşan diğer yanına rahatça geçmesi gibi, bükülmüş uzayda bu solucan yolunu bulabilirsek inanılmaz uzaklıktaki mesafelere çok kısa zamanda gidebileceğimizi anlatır. Kavramakta zorluk çekmeme rağmen Albert Einstein tarafından anlatılan bu kavramdan söz etmemin sebebi, sandviç panel üreticisi olmanın, diğer inşaat malzemesi üreticilerinin sahip olamadığı ve olamayacağı olanakları sunuyor olması, yani adeta bir “solucan yolu” gibi kısa zamanda bir dünya markası çıkarabilmeyi sağlayacağına olan inancımı anlatmama yardım etmesidir.

Sandviç panel firması sahiplerine yeniden sesleniyorum; “Lütfen içinde yaşadığımız politik, ekonomik çalkantılardan kendinizi korumaya çalışınız. Lütfen iç pazarda yaşanmakta olan muhtelif düzeysizliklerden etkilenmemeye gayret ediniz ve sakin olarak sandviç panel üreticisi olmanın size dünya markası olabilme (minimum yılda yirmi milyon metrekare satış) konusunda bir “solucan yolu” sağlayıp, sağlamadığını düşününüz. Sektörde geçirdiğiniz süreç ve geldiğiniz aşama mutlaka çok önemlidir... Fakat benim sözüm, sektörde bulunan tüm firmalara”.

Bu yazının son sözlerini PANELDER yöneticilerine söylemek istiyorum. Sizler, uzun yıllardır gerçekleştirilemeyen bir birliğin, PANELDER’in doğmasını ve oluşmasını sağladınız. Sizden ricam, PANELDER’in bir iki firmanın oyuncağı olmasına izin vermemeniz ve tüm sektörü kucaklamaya çalışmanızdır.

Firmaların aynı masa etrafında oturabilmesini ve ortak hedefleri konuşabilmesini sağlamanın önemine inanmaktayım. Sandviç panel sektörü, içinde bulunduğumuz günlerde, ne yazık ki olması gereken seviyeden çok uzaktır. Derneğinizin, bu olumsuz durumun değişmesine katkı verebileceğine inanmaktayım. PANELDER yöneticileri eğer isterlerse, ortak çıkarlar için ortak dil oluşturulmasına katkı sağlayabileceğimi de belirtmek isterim.

NOT: Sandviç panel firması sahipleri ve üst düzey yöneticileri için yazdığım “Sandviç Panelde Dünya Markası Çıkarabilme” konulu yazı dizisi Kasım-Aralık 2016 sayısıyla tamamlandı. Çatı ve Cephe’nin 2016 yılı içinde yayınlanmış sayılarında bulunan bu yazı dizisinin tamamını birarada okumanızı öneririm. Bu yazı dizisiyle Türkiye’den dünya markaları çıkmasına yardımcı olmayı amaçlamaktayım.
Saygılarımla.

 

---

R E K L A M