Sandviç Panel Sektörünün Geleceği ile İlgili Yorumlar - V

CÄ°HAN KALAY / Mimar
cihankalay@gmail.com
www.cihankalay.com

“Sandviç Panel Sektörünün GeleceÄŸi ile Ä°lgili Yorumlar” baÅŸlığı altındaki bu beÅŸinci yazıma, bir önceki yazımda bahsetmeye baÅŸladığım “kalite” konusu ile devam edeceÄŸim. 

Türkiye’de üretilen bir ürünü, yurt dışına satabilmek için sahip olunması gereken en önemli deÄŸerin “kalite” olduÄŸuna inanan bir kiÅŸi olarak, 2000’li yılların başında yaÅŸadığım bir olayı aktararak baÅŸlamak istiyorum. O yıllarda, bazı yalıtım uygulamalarında, bir Yunan firmasının ürünlerini kullanıyorduk. Kullanım miktarımız artınca ve daha da artacağı belli olunca, tanışmak ve bayilik anlaÅŸmaları yapmak düÅŸüncesi ile Yunanistan’a gitmeye karar verdik. Tanıtım kitapçıkları, broÅŸürler ve malzeme numuneleri ile Alman firmalarından hiçbir eksiÄŸi bulunmayan bu Yunan firmasının üretim tesislerini gördüÄŸümde, yaÅŸadığım hayal kırıklığını anlatamam. Bizim, merdiven altı olarak bile deÄŸerlendiremeyeceÄŸimiz tesisin firma sahibi baba ve oÄŸlu, yaptığım deÄŸerlendirmeyi yüzümden okumuÅŸ olacaklar ki; yeni üretim tesislerinin inÅŸaatının sürmekte olduÄŸunu, beÅŸ-altı aya kadar yeni tesislerine geçeceklerini anlattılar. Ä°nanılmaz döküntülükteki bir tesise sahip firmayı, dünyanın en kaliteli firmalarından biri olarak lanse edebilmelerine ÅŸaşırmış ve bunu baÅŸarmalarını takdir etmiÅŸ; fakat kandırılmış bir kiÅŸi olmanın ezikliÄŸini hissetmiÅŸtim. O günlerle ilgili olarak, firma sahiplerinin; firmalarının ve ürünlerinin ne kadar kaliteli olduÄŸu konusunda anlattıklarını, satış için yapılan beceriksiz yalanlar olarak dinlediÄŸimi anımsıyorum.

Aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra, aynı firmanın daveti ile ziyaretlerine gittiÄŸimizde, bizi yeni tesislerinde ağırladılar. Her ÅŸey çok güzeldi. Öyle bir üretim tesisi yapmışlardı ki; kaliteli bir dünya firmasında olduÄŸunuzu hissediyordunuz, yaşıyordunuz. AkÅŸam yemekte, gün boyunca yaÅŸadıklarımın verdiÄŸi rahatlama ile bir yıl önce eski tesislerinde hissettiklerimi anlattım. Firma sahibi bana, “Yeni tesise daha çabuk geçebilmek için, eski tesise yapılacak masrafları kısmıştık, eski tesise hiçbir müÅŸterimizi davet etmiyorduk. Siz baskın yapar gibi geldiniz, sizin ziyaretinizi engelleyemedik” dedi.

Sonuçta, Yunanlı arkadaÅŸlarımız “kalite” kavramını, çıkarları doÄŸrultusunda -biraz- esnetmiÅŸlerdi.

Son yıllarda, bizde, kalite kavramının başına gelenleri anlatabilecek söz bulmakta zorlanıyorum. Ne yazık ki, günümüzde, kalite kavramının ne deÄŸeri kaldı, ne de kalite kavramını önemseyen kiÅŸiler. Kalite belgeleri, üç kuruÅŸa satın alınarak çerçevelettirip duvara asılan önemsiz evraklar haline geldi. Bu belgeler, satışlarınızda sizi destekleyen bir güç olmaktan çoktan çıktı. Kalite kavramının yerini; yandaÅŸlık, iÅŸi bitirme, adamını bulma, götürmeyi bilme, vs. gibi yeni -güncel- kavramlar aldı.

GeliÅŸip serpilebilecek, ülkeden ülkeye geçerek satışlarını geliÅŸtirebilecek firmalarımız, hayatta kalabilme mücadelesi vermeye baÅŸladı. Düzgün kiÅŸiler, ne acı ki, güncel kavramlarla nemalanmayı düÅŸünmek zorunda kaldı. Günlük yaÅŸantımızda bile bulunduÄŸuna inandığım kalite kavramından, savrularak uzaklaÅŸtık.

KurtuluÅŸ Savaşı’nın hemen sonrasında kurulan tüm sanayi tesislerinde; spor alanları, kütüphaneler, düÄŸünlerin de gerçekleÅŸtirildiÄŸi balo salonları gibi sosyal aktiviteleri destekleyen ek tesisler yapılmıştır. Ekonomik olarak çok zayıf olunan günlerde bile, sanayi tesislerinin sadece üretim yapılan binalardan oluÅŸmasına izin vermemesi, sosyal yapı eklerinin de yapılmasını saÄŸlaması, sevgili Atatürk’ümüzün takdir edilmesi gereken özelliklerinden biridir (Atatürk dönemini incelememizin, yaÅŸamakta olduÄŸumuz sıkıntıları aÅŸabilme konusunda çıkarımlar yapabilmemize, büyük faydalar saÄŸlayacağına inanıyorum).

Bu yazıyı okuyanlardan bir ricam var; çevrenize, arkadaÅŸlarınıza, tanıdıklarınıza ÅŸöyle bir bakın, düÅŸünün. Tanıdığınız, bildiÄŸiniz ne kadar çok eÄŸitimli, bilgili, kültürlü, düzgün insan var. Sanırım aynı fikirdesiniz; Türkiye güzel insanlarla dolu. Moralinizi bozmayın.

Türkiye sınırlarından çıktığınızda (yönünüz de batıya doÄŸru ise) son yıllarda, kalite kavramının hiçbir deÄŸer kaybı yaÅŸamadığını, aksine; bir ürün üretip, bu ürünü satmak isteyenler için çok daha anlamlı ve önemli bir hale geldiÄŸi görülecektir.

Biz KurtuluÅŸ Savaşı’nı, tüm olumsuz ÅŸartlara raÄŸmen kazanmış bir milletiz. YaÅŸamakta olduÄŸumuz sıkıntıları gözümüzde büyütmeyelim. Ekonomik durumumuz çok kötü görünse de vatanını, milletini ve cumhuriyetini seven binlerce insanımız var. Bu sıkıntılı günleri, fazla zorluk çekmeden geride bırakacağımıza inancım tam. Tarımla hiç ilgisi olmayanların da çok iyi bildiÄŸi gibi, çok bereketli topraklarda yaşıyoruz. Ve başımızı kaldırdığımızda pırıl pırıl parlayan güneÅŸimiz var. Ve halen sahip olduÄŸumuz deÄŸerlerin bizim geliÅŸmiÅŸ, mutlu ve gönençli bir ülke olabilmemiz için yeterli olduÄŸuna inanıyorum.

YaÅŸadığımız bu günlerden gerekli dersleri çıkartmalı, sanayide ve tüm her yerde, kalitenin önemini kaybetmesini engellemeye çalışmalıyız. (Hatta politikanın ve politikacıların da)

Sandviç panel sektörünü, sanayimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyorum. PANELDER, Ä°ZODER ve ÇATIDER’den baÅŸlamak üzere sanayimizle ilgili tüm birimlerimize ve sanayicilerimize çalışmalarında baÅŸarılar dilerim.